Hellooo! Yeni maceramıza hoş geldiniz ballarım. Konu akışının hızlı gittiğinin farkındayım ama bir müddetten sonra rayına oturacak merak etmeyin. Ne duruyoruz haydi başlayalım!
Baranı anlatan ve önerilen şarkı: Love of my life //Queen
Satır arası yorum ve oylamayı unutmayın lütfen☺️
🐝🐝🐝 Ve Baran Arkun'un anlatımıyla
"Komutanım bana odaklanın, sesime odaklanın." Gözlerini zar zor açıp bana baktı birkaç saniye.
"Gözlerim kapanıyor asker. Dudaklarımın arasında şehadet şerbetinin tadını hissediyorum. Bu sefer gidiyorum O'nun yanına." Sesi öyle gururlu öyle heyecanlı çıkmıştı ki gözlerim dolmuştu.
"Komutanım daha değil, böyle değil. Eşinizi, daha doğmamış kızınızı düşünün. Lütfen komutanım, lütfen üstümüzdeki kansız vatansızları sevindirmeyin."
Konuşmadığını görünce kuruyan boğazıma inat konuşmaya devam ettim. "Hem daha benim düğünümde zeybek oynayacaksınız söv verdiniz, sizi hiçbir yere bırakmam!" Kahkaha atmaya başladı ama yarısında öksürmeye başlayınca derin derin nefesler aldı.
"Senin o inatçı kızı ikna edeceğin yok bu gidişle aslanım." Gülme sırası bendeydi. Haklıydı onu bu gidişle ikna edemeyecektim. Ama ben Baran isem bir yolunu bulurdum. Tıpkı buradan sağ salim çıkmanın yolunu bulacağım gibi.
"Edeceğim komutanım şuradan bir çıkalım söz edeceğim."
Başka bir şey de söylememiştik. Birbirimize umut dolu gözlerle bakıyorduk. Bilinci gittiğinde ise bir yandan onu uyandırmaya diğer yandan telsize uzanmaya çalışıyordun. Sonunda telsize ulaştığımda merkezi aramaya başladım.
"Yuva, Hançer iki konuşuyor. Yuva cevap ver." Telsizden gelen kesik seslerle biraz uzağımda olan telsize uzandım yavaş ve dikkatli hareketlerle. Ani yaptığımız her hareketlerde içine sıkıştığımız molozların devrilmesi an meselesiydi.
"Hançer iki, Yuva dinlemede."
"Binanın altında kaldık Yuva. Üç gündür üstümüzde çıkmamızı bekleyen teröristler var. Destek lazım, tamam." Sağımda yatan komutanıma baktım. Gözleri kapanmıştı. Uzanabildiğim kadar uzanıp nabzını ölçtüm. Yaşıyordu ama bilinci açık değildi. "Hançer iki tek başına mısın? Durumunu açıkla, tamam."
Sol bacağıma baktım. Parmaklarımı halen hissediyordum. Komutanımı uyandırmak için omzundan hafifçe sarstım. "Yüzbaşı ile yan yanayım, ama yarım saat önce bilinci gitti acele etmelisiniz."
İçerideki az ve tozlu hava öksürmeme sebep oldu. "Sol bacağım molozun altında kaldı, kanamaya tampon yapıyor çekemiyorum. Diğerlerinin sesini duyamıyorum komutanım, tamam."
Kısa bir bekleyişin ardından Albay'ın sesi tekrar kulaklarıma doldu. "Yakınlarınızda olan PÖH grubu gelmek üzere aslanlarım, sıkın dişinizi. Yüzbaşı Ali'yi uyanık tutmaya çalış."
Telsizi kapattığında etrafta ses çıkarabileceğim sağlam bir demir parçası aramaya başladım. Küçük bir demir parçasını buldum uzun arayışlar sonrasında ve elimde sıkıca tutup olabildiğince sert vurmaya başladım. Kısa aralıklarla bunu yapmaya devam ederken aynı zamanda Komutanımı uyandırmaya çalışıyordum. Sonunda öksürerek gözlerini açtı. "Komutanım uyanın, jammer'ı indirmişler destek geliyor."
Ağzını açmış konuşmaya hazırlanıyordu ki yukarıdan gelen silah sesleri ile ikimizde kafamızı yukarı çevirdik. Telsizden gelen ses ile hemen komutanıma çevirdim. "Hançer iki, Hançer dört konuşuyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak +18
RomanceBaran Arkun Kollarında ölümü tattığım adam Adı gibi durgunluğuma hareket getiren adam Hem ölümüm, hem yaşamım. Ailesinden görmediği sevgiden mahrum, kalbini kuytu köşelere saklamış kadın. Hiç hissetmediği, bilmediği, görmediği, sevgiyi minik kardeşi...