SEVEN

501 37 2
                                    


Gözlerimi komidinin üstünde duran telefonum ile açtım. Lisa arıyordu. Telefonumu alıp açtım.

-Alo.

-Nerede kaldın Jennie?

-Ne nerede kaldım?

-Jennie iyi misin ? Ders az sonra başlayacak.

-T-tamam geliyorum.

-Acele etme ikinci derse yetiş yeter hoca geldi kapatıyorum görüşürüz.

-Görüşürüz.

Telefonumu kapatıp yatağımın üstüne bıraktıktan sonra ayağa kalkıp dolabımın yanına gittim. Siyah kazağımı ve siyah pantolonumu giydikten sonra saçımı tepeden bir topuz yapıp evden çıktım.

Okula geldiğimde tenefüste olduklarını fark ettim. Okulun içine doğru ilerledim. Merdivenleri çıkıp sınıfa geldiğimde sınıfta Jisoo, Jimin, Jungkook ve 5 kişi olduğunu gördüm. Bir dakika Jimin'mi dünden sonra kendime gelememiştim. Hala şoktaydım. Jimin'e bakmadan Jisoo'nun yanına geçtim.

-Niye geç kaldın Jennie?

-Alarmı duymamışım Lisa aramadaydı uyanamazdım . Bu arada Rose ve Lisa nerede?

-Kantine indiler gelirler birazdan.

-Tamam.

Sıraya başımı koyup düşünmeye başladım. Jimin beni seviyordu. Hâlâ inanamıyordum. Bu düşüncelerimden kurtulup sınıfta gözlerimi gezdirmeye başladım. Gözlerimi sınıfta gezdirirken Jimin ile göz göze geldik. Gözlerimi kaçırmak istedim ama olmadı. Çok güzel bakıyordu. Gözlerinde kayıp olmuş gibiydim. Bir anlık utanç ile gözlerimi kaçırdım.

Çantamdan kitapımı alıp okumaya başladım ama çok uzun sürmedi telefonuma gelen mesaj ile bütün dikkatim dağıldı. Telefonumu alıp gelen mesaja baktığımda Jimin'den olduğunu gördüm.

Şifremi girip mesaj sayfasına girdim.

Parkjmn:
Çok güzel olmuşsun.

Yüzümde oluşan buruk bir gülümseme ile cevap yazdım.

Jenniekim:
Teşekkür ederim.

Parkjmn:
Müsaitsen seninle bir şey konuşmak istiyorum. Yangın merdivenlerine gelirmisin?

Jenniekim:
Tamam.

Mesaj sayfamdan çıkıp ayağa kalktım.
Sınıfın kapısına doğru ilerlerken Jisoo'nun sesini duydum."Nereye gidiyorsun Jennie?". Ne yani Jimin ile buluşmaya diyemezdim. "Beş dakika işim var Jisoo" deyip sınıftan çıkıp yangın merdivenlerine doğru hızlı adımlar ile yürümeye başladım.

Yangın merdivenlerine geldiğimde kalp atışlatımın 100 kat arttığını fark ettim.

Elimle kapının kulpunu tutup açtığımda karşıma Jimin çıktı. Çok yakışıklı gözüküyordu. Üstündeki mavi kotu ona çok yakışmıştı.

"E-efendim Jimin". Diyebildim sadece. Bütün vücudum titriyordu. İliklerime kadar donduğumu hissetğzgğnüm -

-Dün için üzgünüm ama o mesajlar doğru ve ben senden hoşlanıyorum.

Dondum kaldım tek kelime ile dondum kaldım. Ona karşı ne hissettiğimi bende bilmiyorum. Sanki şuan zaman durmuş gibiydi. Sadece ikimiz vardık, sadece o ve ben.

-İyimisin Jennie?

-İyiyim.

Birden gelen ani baş dönmesi ile yere oturduğumda Jimin önüme çöktü ellerimi ellerinin arasına aldığında
" Seni revire götüreyimmi?" diye sorduğunda başımı hayır anlamında salladım. Ayağa kalkıp yanıma oturduğunda kafamı Jimin'e doğru çevirdim yüzünü incelerken duyduğum cümle ile donup kaldım.
Yangın merdivenlerin in bir üst katından gelen ses aynı şöyle diyordu.
"Jimin sevgilim neredesin?".

*
Buraya kadardı umarım beğenirsiniz. Sizleri seviyorum❤

Pain Love •Jenmin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin