Peki neden bir şey hissetmiyorum..!
Korkmam , üzülmem ağlamam gerekmez mi!
Saatler önce ailem tarafından reddedilip sokağa atıldım. Bir çöp gibi kapının önüne konuldum. Evet belki benden ilk kez vazgeçmiyorlardı! ama ilk kez kapının önüne konup o kapı suratıma sonsuza dek kapanmıştı.İyi ama neden hiç bir şey hissetmiyorum! Üzülmüyorum! Ağlamıyorum! Sadece oturmuş yavaşlayan yağmuru seyrediyorum. Sanki sokak ortasında değilde odamın penceresinden seyrediyorum.
Belki uzun zamandır yağmur altında kaldım bedenim uyuşmuş tur o yüzden tepki veremiyorum dur değil mi(!)
"Sende kimsin"
Duyduğun otoriter ve kalın sesle irkildim, ama her hangi bir tepki vermedim başımı çevirip bakmadım sadece gözlerimi yumup gitmesini diledim
Sesin sahibi biraz daha yaklaştı,"Sana diyorum! Kimsin? Ve benim iş yerimin kapısında ne arıyorsun"
İş yerimi! Yaslandığım yer duvar değil bir kapımı!
Başımı sesin geldiği yöne doğru yavaş bir şekilde çevirdim , gördüğüm heybetli beden yutkunmama neden oldu uzun boylu kısa saçlı sert yüz hatları olan ve hey ben spor yapıyorum diye bağıran bir vücudu vardı.Güneş doğmuş hava aydınlanmaya başlamıştı bana doğru bir kaç adım daha attı ve göz göze geldik,
Sorgulayan ve cevap bekleyen ısrarcı bakışlarını çekmeye niyeti yok gibiydi, Ama sadece yorgun bakışlarımı sundum , sonrada yerden destek alarak ayağa kalktım , başımı çevirip oturduğum yere bay vucut"'un iş yerine baktım. İki katlı dışardan sade ama bir o kadar al benisi olan binaya baktım.
"BAR-FİX SPOR SALONU"
yaziyordu aynalı kapıdan kendi yansımamı gördüm iğrenerek hızla başımı çevirdim ve yürümeye başladım iki adım atmıştım ki kolumun tutulmasıyla durmak zorunda kaldım, önce beni tutan ele sonra da elin sahibine baktım , kaşlarını kaldırmış sorgular bir şekilde bakıyordu, sahi nereye gidecektim! Gidecek bir yerim varmiydı! Yada birilerinde kredim. Beş parasız nereye gidecektim ki!Kolumun sıkılması ile düşüncelerimden sıyrılıp tekrar baktım adamın gözlerine şimdi gözlerini daha net göre biliyordum , bal rengi gözleri vardı sanki kelimelere ihtiyacı yokmuş gibi istese gözleri ile konuşa bilirdi..
"Duymuyor musun beni ! Sana bir soru sordum?"
" Bilmiyordum ... Gidiyorum..!"
Dedim. Doğrusu konuşacak hiç halim yoktu hatta nasıl yürüyüp gidecektim onu bile bilmiyordum..
Kaşlarını çatıp bana biraz daha yaklaştı" Ben sorumun cevabını almadım!"
Sadece bıraksa olmazmıy dı? Pes edip cevap verecekken gözlerim kararmaya başım dönmeye başladı , dermanı kalmayan bacaklarım daha fazla dayanamadı ve kendimi bıraktım heryer karanlığa gömülmeden önce duyduğum son şey "siktir" olmuştu
(temsili)
_Bölüm Sonu_
Hatalarım illaki olmuştur , şimdiden affola
İyi okumalar☺️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
G E C E
Teen FictionRuhunu kaybetmiş bir kadının hikâyesi... kalbi kırık yaralı bir kadın.. karanlıkta kaybolmuş bir kadın.. terk edilmiş kovulmuş bir kadın.. nefret ve öfke dolu bir kadın... en büyük öfkesi ve nefreti kendine olan bir kadın... insan kendini sevmezmiyd...