Sert acımasız herkesin korktuğu bir adam saf güzel nazik bir kız yolları kesişir aşk olup üstüne birde evlenip çoçuk yaparlarsa ve bunu ailelerinden saklarlarsa ne mi olur gelin görelim
Mirzanın ezelin hikayesi
10. Bölümden sonra geçmişe dönecek v...
Ezo duyduğu ile şok girdi "mirza ben yanlış duydum demi yanlış" dedi konağın kapısında birbirine şoka girmiş şekilde baka kaldılar berfin hanım "hoşgeldiniz" dedi yeza " abi yenge hoş geldiniz diye karşıladı" dedi minayı kucağına aldı mirza mirin pusetini sedire bıraktı mirhan dedesinin bacaklarının arkasına saklanmış şekilde duruyor ezo mirhana bakarak "buraya gel küçük bey" dedi mirhan omuzlarını silkti "gelmem" dedi bu sefer mirza "hemen buraya gel mirhan yekta karacahan" dedi mirhan oflaya puflaya annesi ve babasına doğru yürüdü mirhan ağa evdekilere dönerek "kim aradı" dedi üç kadında birbirine bakıp sessiz sessiz durdu yeza ellerin kaldırıp "bi alakam yok vallafi" dedi berfin hanım konuşsacağı sırda yade "ben aradım helak olmuşlar baksana hallerine " dedi mirhan ağa"ana ben ne dedim ben bu evin nesiyim sözümün üstüne söz konuşuyonuz" dedi mirza "baba yaptığın iş mi biz neler yaşadık" dedi mirhan ağa "bize torunumuzun kayıp olduğunu söyleseydin bizde burda olduğunu söylerdik" dedi mirza "ah baba ah konu söylememiz mi telaşlanmayın diye söylemedik" dedi mirhan ağa "ey ey tamam torunun dedesini özlemiş gelmiş kimse ağzını açıp bir şey demeye" dedi mirza "baba bu küçük bey bir cezayı hak etti" dedi mirhana bakarak mirhan "ben mi asla kabuy etmiyorum siz beni getirmediniz bende kendim geydim" dedi ezo "geldin mi evden kaçtın bi yere gitmeden önce ailemize haber veririz hele senin gibi küçük bir adam ailesi ile bi yerlere gider" dedi mirhan inat etmiş "gidelim dedim siz geldiniz mi buraya yok" dedi o sırada pusetin içindeki mir huysuzlanarak ağlamaya başladı mirhan kardeşlerini özlemiş hemen pusetin başına koşup mire "ağlama mir abi buyda ağlama" diye miri avutmaya çalışıyordu ezo ben bu çoçuğu yaparken nerde hata yaptım diye güldü berfin hanım "kızım sende hata yok " deyim arkada bir biri ile atışan adamları gösterdi "soyları boyle soyları inatçılık mı dersin dik başlıkı mı dediğim dediklik mi ne ararsan ahanda bu ailenin erkeklerinde mevcut " dedi ezo miri kucağına aldı susması için pışpışladı mina ve miri odaya yatırıp tekrar indi mirza babası ile hararetli şekilde tartışıyordu "baba nasıl yaparsın ya aklım almıyor ne demek beşik kertmesi biri kundakta biri el kadar çoçuk aklım almıyor baba" dedi mirhan ağa "oğul kültürümüzü bilirsin oğlun istedi ben kızı allahın emri ile istedim" dedi ezo "baba böyle şey olur mu yarın bir gün büyüdüklerinde ya bir birini sevmezlerse zorlamı evlenecekler anlamıyorum ya böyle şey olmaz kabul etmiyorum" dedi mirhan ağa "kızım bizim yüz yıllardır süre gelen törelerimizi var mirhan ile narenin kaderi bir yazılmış bu saatten sonra değiştiremeyiz sözümüz kesildi" dedi küçük mirhan "anne valla bak ben istedim o kaday güzeldi ki benim olsun istedim ben aşık oldum ona" dedi ezo kocaman gözlerini açtı oğlunu kucağına aldı "annem sen daha çok küçüksün birine aşk olduğunu anlayamsın ki hatırlıyor musun sınıfta ece onuda çok sevmiştin ama arkadaş olarak sevdim dedin sonra" dedi mirhan "uf anne bu öyle bişey deyil ( minik kalbini gösterek) onu ilk gördüğüm an şuram çok hızlı atı gözleri masmaviydi anne aşk oldum babamın seni sevdiği gibi benden başka kimse ona dokunsun istememdim bütün çikolatalarımı onunla paylaşmak istedim anne" dedi ezo mirhana sarıldı "bebeğim ya büyüdüğünde ne olacak duygularınız değişebilir yada o minik kız seni senin sevdiğin gibi sevmese" dedi küçük mirhan sinile "of anne ben onu hep çok seveceğim( kolarını açarak) kocaman seveceğim hem büyüğüdümde de tüm çikolatalarım yine onunla paylaşırım" dedi ezo mirhana bakarak konuşacağı sırda "hayır anne dinlemek istemiyorum" diye arkasını döndü ezo "küçük inatçı keçi buraya gel" dedi mirhan "dede biz yine nareye gidelim" dedi küçük ayaklarını yere vura vura yukarı çıktı ezo şok olmuş gözlerle baktı mirzaya dönerek "mirza bi şet demiyecek misin" dedi "bu saatten sonra bişey diyemeyiz ezo artık oğlumuzun bi beşik kertmesi var" dedi ezo mirzaya bakarak "inanıyorum sana çoçuk daha onlar çoçuk" dedi mirza "benimde şuan yapabileceğim bi şey yok ama sana söz veriyorum ezo ilerde birbirlerini sevmezlerse engeleceğim bu evliliği dedi" ezo mirzaya sarıldı "söz mü" dedi mirza "söz" dedi....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Allaha şükür etti mirza ailesi için canın verirdi onları bir arada gördü zaman huzuru buluyordu mirza önce minayı yerine yatırdı sonra mirhanı üstünü değişirdi karısınının yanına uzandı sıkıca sarıldı kaç gündür uyumadığı uyukuya yumdu gözlerini...
Mirhan erkenden uyanıp evluda oynamaya başladı bulduğu minik köpek için mutfağa girdi "fatma abla bana süt veyiy misin" dedi kadın mirhana bakarak "küçük ağam ne yapacağın sütü"kuçu kuçuya verceğim fatma abla" dedi elindeki geniş kabla köpeğin yanına geldi köpek sütü içtikten sonra etrafa bakındı hala kimse yok köpeği askılı pantolonun içine koyarak "hadi gel bak seni nereye götüreceğim" dedi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mirhanın yaptığının temsili
Küçük mirhan geldiği konak kapısını öyle vuruyordu ki uyuyan ev halkı ne olduğunu anlamdan apar topan aşağı indi kemal ağa oğlu kenan ağaya bakara "oğul ne oluyor" dedi kenan ağa"bilmiyorum ki baba" dedi kemal ağa kenan ağa kapıyı açtığında gördüğü çoçuk ile şok oldu kemal ağa ise gülerek "hayır ola sabahın bu saatinde küçük ağam " dedi mirhan koynundaki köpeği gösterek " nareyi görmeye geldim bak ona kuçu kuçu getirdim " diye içeri adımladı kenan ağa karısı zeynebe bakarak "işimiz var bizim bunla " dedi çoçuklu bir kıskançlıkla zeynep hanım gülerek "daha çoçuk o ilerde geçecek bunlar" dedi küçük mirhan kemal ağaya bakarak "günaydın kemal dede nare bizim evde yaşasa keşke buraya kadar yürürken azıcık yoruldum" dedi kemal ağa "ilerde " dedi mirhan "ileriye çok var mı daha (parmaklarını gösterek ) ne kadar var " dedi kemal ağa gülerek "çok var " dedi ve oğluna dönerek "karacabey konağını arada telaşlanmasınlar" dedi kenan ağa "tamam baba hemen arıyorum" dedi küçük mirhan ise hiç kimseyi takmadan küçük narenin odasına doğru çıkı kenan ağa "şuna bak ya hiç utanmadan bide kızımın odasına çıkıyor" dedi küçük mirhan koynundaki köpeği çıkardı kocaman yatağın içinde yatan bebeğin beşiğine girerek yanına yatı...
Karacabey konağı sabahın saatinde çalan telefonla ne oldu diye ayaklandı mirza telefonun açtı karşıda kenan ağının sesini duyunca "hayır ola beremin sabahın köründe ne oldu"dedi kenan ağa " aynısını bende senin o fırlama oğlun için düşündüm bremın" dedi mirza "anlamadım " dedi kenan" kardeşim oğlun burda meraklanmayın diye aradım nareyi görmeye gelmiş" dedi mirza şok olmuş şekilde "geliyorum ben bremın" dedi kapatı telefonu mirza ev halkına dönerek "mirhan " dedi ezo "mirhana ne olmuş" dedi mirza babasına bakarak "sevgili torunun evden firar edip kenan ağlara kaçmış " dedi mirhana kahkaha atarak "bu gidişte on sekizine varınca evlenir bu çoçuk babası gibi otuzunu beklemez" dedi odadan çıktı mirza "hasbin allah deli edecek dede torun beni" dedi ezoya döndü "hazırlanda gidelim gelini görmeye" dedi ezo mirzaya ters ters baktı "senin onlardan kalır yanın var mı" dedi mirza "yok mu" dedi ezo "yok" dedi ikili güle güle çıktı yukarı ezo mirzaya dönerek "biz bu çoçukla ne yapacağız hiç korkmuyor başıma bişey gelir diye evden kaçmalar" dedi mirza "haklısın bi cezayı hak etti artık" dedi...
