5. Bölüm

175 8 3
                                    

Dolunay Özay'dan

Güneşin, esmer tenimi yakmasıyla daha çok mayışmıştım. Kapalı göz kapaklarımdan geçip gözlerimin içine girmek istiyordu sanki, güneş. Uykuma devam etmek için soluma doğru döndüm. Gözlerim hafif aralandığında bir anda yerimden sıçramıştım. Kalbim deli gibi atarken karşımda duran adama bakakaldım.

"Senin burada ne işin var! Nasıl girdin içeri?"

Bakışları yüzümde değildi ve bir anda tüylerimin ürpermesiyle üzerimde yalnızca sütyenimin olduğunu görmem bir olmuştu. Çığlık attığımda yatağın kenarında olduğum için dengemi kaybettim ve yeri boylayacakken Asaf son anda yetişip beni belimden yakalayıp kucağına almıştı. Ah kahretsin neden altımda yalnızca iç çamaşırım vardı, ben ne yaşamıştım dün gece? Hatırlayamıyorum.
Utançtan yüzümü ellerimle kapattım ve beni yatağıma koymasına izin verdim.

"Tamam kendimi yeterince rezil ettim bence dışarı çık da giyiniyim."

Yorganı yüzüme kadar çekerek onunla göz temasımı kesmiştim.

"Tamam tamam, çıkıyorum..." son sözünü söyleyip odadan çıktığında yanaklarımın kızartmasına engel olamadığım için kendimi öldürmek istemiştim. "...ama bence çok güzel bir vücudun var."

Üzerime giymek için siyah deri diz kapağımın bir karış üstünde biten bir etek ve onun üzerine de beyaz bir kazak aldım. Odamda bulunan lavaboda üzerimi değiştirip saçımı at kuyruğu yaptım ve hafif de makyaj yaptıktan sonra odamdan çıkıp aşağıya indim. Mutfaktan tuhaf sesler gelince sola dönüp mutfağa ilerledim. İçeri girdiğimde Asaf ocağın yanında dikilmiş üzgün bir şekilde yere düşürmüş olduğu krepe bakıyordu. Ona kahkaha atmamak için kendimi zor tutarken o ise gözünü yerden kaldırmış beni süzüyordu.

"Üzülme. Zaten bu gün Nergis Teyze gelecek. O temizler buraları."

Nergis Teyze haftada bir evime gelen ve gerçekten iyi bir kişiliğe sahip çalışanımdı. Ben küçükken de bizim eve gelirdi ve temizlik yapardı. Eski günler aklım gelince yine kalbim sızlamıştı. Birçok arkadaşım bana hayran olduklarını söylerlerdi. Annemi, babamı kaybetmiştim hatta bir zamanlar evlenme kararı aldığım sevgilimi bile kaybetmiştim. Nerdeyse bir yıldır ondan haber dahi alamamıştım. Bütün herkes bunlara karşı nasıl dayanıklı kaldığıma hayran olmuştu. Nasıl psikolojimin bozulmadığına, kilo almadığıma, delirmediğime hatta. Ancak benim hasarlı tarafım onlara yalnızca gülüyordu çünkü gerçekten öyle değildi.

Fırat'ın bana söylediği ağır sözlerden sonra yaşama sevincim solmuş gibiydim, ancak Asaf o gün hastanede beni öptüğünde aslında belki başka birini de sevebileceğimi düşünmüştüm. Ancak olmamıştı o beni sevmezdi zaten. Sevemezdi.

"İyi misin?"

"Merak etme hala hayattayım."

Ondan uzaklaşarak kapıya doğru ilerlemiştim.

"Hastaneye geçiyorum."

"Tamamdır. Bende seninle geleyim  Deniz'i ziyaret ederim."

Gözlerimi devirip kapıyı açmıştım ve o da arkamdan geldiğinde kapıyı kapatmıştı. Kırmızı renk Porsche model arabama hızla bindiğimde o da yan koltuğa oturmuştu. Hızla arabayı çalıştırıp sürmeye başladım.

"Araban nerede senin?"

"Arabamla gelmedim."

Yüzüme bakmıyordu. Zihnimde canlanan geceden kalmış birkaç an aslında onun da gece benimle olduğunu hatırlamamı sağlamıştı. Dur bir dakika ben ne yapmıştım ki dün, neredeydim?

Son Aşk (İlk Aşk2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin