Ayakkabının şeklini almış kan izlerini takip ederek ilerliyordum. Tuttuğum nefesimi, zar zor veriyordum. Boş olan koridorda sadece nefesim duyuluyordu.
Nasıl bir manzara ile karşılaşacağımı bilmiyordum ama sonucuna varana dek önümde duran kapıya ilerliyordum. Yanıp sönen ışık, korku filminden alıntı bir yer gibi geliyordu. Ama gel gör ki, burası benim okuduğum okuldu. Sadece son 1 haftadır denk geldiğim zamana bak. Depo tarafında şarteller atmış, yarım yamalak ışık yanıyordu.
Kan izleri ilerledikçe daha da yoğunlaşıyordu.
Kalp ritmim hızlanmış, yerinden çıkacak gibi hissediyordum. Birazdan olduğu yerden fırlayıp önüme düşecek gibi hissediyordum. Terleyen avuç içlerimi ovuşturup olduğum yere odaklanmaya çalışıyordum. Her ne kadar zor olsa da!
Şimdi ise yukarıdan gelen bas ve müzik sesleri bulunduğum yeri dolduruyordu. Yukarıda parti hala devam ediyordu.
Müziğe kafa yormamak için, önümde duran kapının ıslak kulpuna dokunmuş, gıcırtılı bir sesle kapıyı açmıştım. Havadaki toz dumanı fazla yoğundu, içeriye adım attığımda gömleğimle ağzımı kapatıp etrafa bakmaya başlandım.
Lambalar burada da aynıydı, yanıp sönen lambalar ile gözlerim ortamın loş olmaya yatkın ışığına alışmış net görmeye başlamıştım.
Bir iki adım ilerlediğimde ayağıma takılan bir dokuyla irkilip geri gittiğimde karşımda cansız bir bedenin durduğunu görmemle, yanına çökmem bir olmuştu...
Ardından telefonuma gelen mesaj bildirimi ile irkilip, ceplerimi yokladım. Telefonu elime aldığımda donakalmıştım.
''Her şeyin sorumlusu sensin. Senin yaptığını biliyorum ve eninde sonunda bunu sende kabul edeceksin!''
Bir cinayet bir insanı nasıl değiştirir?
Bir insan, bir insanı nasıl değiştirir?
Ve bir insan bu acıya nasıl dayanır??
???
5 AY ÖNCESİ
Yaklaşık yarım saat önce açtığım paketin şuanda son dalını dudaklarıma götürmüş, ucunu yakmış, dumanı hızlı bir şekilde boğazımdan geçmişti.
Okuldan atılmanın verdiği huzursuzluk ve sinir vardı içimde. Birinin yaptığı hata yüzünden, benim okuldan atılmam koyuyordu tabii ki.
Son 1 buçuk ayım böyle geçmişti. Günde 2'den fazla paket bitirdiğim doğrudur. Çok yanlış bir şey yapıyor olsam da, sıkıntı ve sinirden elim sürekli sigaraya veya alkole gidiyordu.
Son fırt kalmış sigaramdan dumanı alıp, kül tablasına bastırdığımda orada birikmiş küller ile oynuyordum.
Geçen hafta yaşadığım olay çok trajikomik geliyordu bana. Hiçbir zaman böyle bir duyguya kapılmamıştım. Kendimi bildim bileli, güzel kızlar ve göğüsleri, bacakları ile ilgilenmiştim. Hiçbir zaman bir erkeğin vücudu beni tahrik etmezdi/edeceğini düşünmez, ihtimal bile vermezdim.
Ama geçen hafta barda yaşadığım yoğun etkiyle aklım çok fena karışmıştı. Kafamın bir milyon olduğu sırada yoğunlaşan etkiyle, sadece bir erkekle seviştiğimi hatırlıyorum. Gerisini hatırlamıyorum, çünkü o yoğun hissi şuanda bile aldığımdan, hafızamın bir kenarında duruyordu öylece.
Muhtemel hetero olarak, 'Gay Pornoları' izleyerek tatmin olabileceğimi ölçtüm. Ama 'Hetero Pornosu' kadar tatmin olmuyordum.
Ve sürekli kafamda tek bir düşünce vardı. 'Matiz kafayla seviştin alt tarafı, kim olsa sevişirdin' diyip geçiştirmeye çalışıyordum...
Kapının açılıp, annemin içeri bordo bereli gibi dalmasıyla gözlerim ona kaymıştı direk. Elleriyle burnunu kapatıp odamın penceresine doğru hızlı bir hareket yapıp, pencereyi ve perdeleri sonuna kadar açmıştı.
İçeriye giren güneş ışığı ile gözlerimi kısmış anneme bakıyordum. Ne zamandır bu odadan çıkmıyordum ben amınakoyim?
''Bu halin ne Kerem? Bu odanın hali ne asıl Kerem!'' diye ismimi bastırarak söylenmişti odaya göz gezdirirken hala ellerini burnundan çekmiyordu. ''Olum ahır gibi olmuş burası? Ne bu hal Allah aşkına oğlum! Kafayı mı sıyırdın sen? Köpek bağlasan durmaz burada?''
Odaya göz gezdirdiğimde annemin abarttığını düşünüyordum... SANIRIM ABARTMIYORDU, HAKLIYDI.
Ayağa kalkıp annemin yanına geldiğimde bir adım geri giderek tekrar konuşmaya başladı. ''Duş almadan yanıma yaklaşma! Sonra da yanıma uğra konuşacaklarım var.'' diye eklediğinde kahkaha atıp asker selamı verdiğimde kapıya doğru ilerlemiştim ki çıkacağım sırada son hızlı yanağından öpücük aldığımda odadan kaçmayı becermiştim.
Üzerimdekileri koklayınca, gerçekten ben alışmış olmama rağmen kokuyu hala alabiliyordum. Direk kendimi hızlıca banyoya atmıştım.
...
Saçımdaki havluyla saçlarımı kuruttuğumda annemin yanına koşarak oturmamla, saçlarımı karıştırıp öpmesi bir olmuştu.
Önüme bıraktığı kağıda anlamsız bir şekilde kaşlarımı çatarak baktığımda mutluluktan dört köşe olmuş annemin suratına tekrar dönmem aynı zaman diliminde oldu.
''Yeni okulun hayırlı uğurlu olsun oğlum'' diye sevinçten gözlerinin içi parlayacak derecede gülüyordu.
''Ee hani hiçbir okul kabul etmiyordu beni anne?'' diye söylendim kaşlarım hala çatık bir şekilde bakarken.
Çünkü 3 aydır okul arayışındayız ve hiç biri gerçekten yaptığım/yapmamış ama yaptığım olaydan dolayı beni okullarında istemiyordu. Nasıl oldu da böyle bir şey olmuştu? Ne kadar geniş ve disiplinsiz bir okul olabilirdi de beni alabilirdi ki??????
''Bir yakın tanıdığın vesilesi ile oldu işte bir şeyler. Ama söz ver bir daha bir şeye karışmak yok?'' diye ekledi ellerini yanaklarımda gezdirirken.
''Söz veriyorum sana, bir daha asla öyle bir şeyle karşına gelmeyeceğim annem'' diye çığlık atıp, boğazına sarılmıştım...
...
Multi; Kerem
Evet kim bilir kaçıncı hikayem, kaçıncı yayınlayış ve kaçıncı bitirmeden sildiğim hikayem. Gene tekrar karşınızdayım ve bu sefer texting yazmak istemiyorum. Belki canım isterse
Konu kafamda oturaklı bir şekilde var..
Giriş bölümü olarak yazdım çoğunlukla hatta (BoyxBoy) olacaktır. Sevenlerin okumasını ve bol bol yorum yapmasını isterim.
Benim için tek şey az olsun öz olsun ama yorum olsun. Yorumlarınız benim için en önemli şey,
Ve ne kadar oy ve yorum o kadar etkileşim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basorexia - (boyxboy)
Teen FictionBasorexia; Birini aniden öpme isteği anlamındaki İngilizce kelime. 𝗕𝗶𝗿 𝗰𝗶𝗻𝗮𝘆𝗲𝘁 𝗻𝗲 𝗸𝗮𝗱𝗮𝗿 𝘀𝗮𝗸𝗹𝗮𝗻𝗮𝗯𝗶𝗹𝗶𝗿? ''En vurdumduymaz insanların yüreklerinde bile hassas noktalar vardır. yaşamı da ölümü de bir oyun kabul eden umutsuzl...