🔥3💧Ölüm Büyüsü

1.1K 113 205
                                    

Ateş Krallığı

Kalabalığın dağılmasıyla yeni Kral Tony Stark oturduğu yerden kalktı. Üstündeki ceketi çıkartıp öylesine bir yere fırlattıktan sonra adımlarını süslü duvara çevirdi.

"Do le ime*"

Süslü duvar bir anda ortadan ayrıldı ve iki farklı yere kapı açıldı. Tony yollarını çok iyi bildiği için sol kapıdan içeriye girdi.

Odanın gül ve zambak kokusu  burnuna gelirken gözlerini kapattı ve derin bir nefes çekti içine. Bu oda onu hep rahatlatmış ve sakinleştirmişti.

"Alevlerin yükseldiği,
Ateşlerin geldiği,
Yüce babalarımız.
Ben geldim."

Yavaş yavaş adım atarak karşısındaki aile heykelinin önünde durdu ve duruşunu dikleştirdi.

"Bana müsaade edin ve onlarla konuşuyum..." birkaç saniye durduktan sonra dudağını ıslattı.

"Merahaba anne ve baba. Bugün istediğinizi yerinize getirdim. Ben artık bir kralım ve sizlere yemin ediyorum ki ülkemi son kanıma ve gücüme kadar koruyacağım. Tüm tehditlere göğüs göreceğim"

Heykelin önüne gitti ve belinden çıkarttığı bıcağı eline batırdı. Akan koyu kırmızı kanı en başta kendi suratına daha sonra heykellerin suratına sürttü. Bu sırada dudakları kıpırdıyor, bir şeyler mırıldanıyoru.

"Kralım"

Tony hızla arkasını dönüp gelen kişiye baktı. Karanlıkta pek belli olmadığı için elinden bir alev çıkarttı ve kapıya fırlattı.

"Kahretsin Tony tam kafamdan vuracaktın"
"Bir şövalye her zaman hazır olmalıdır Rhodey"

Rhodey belirli bir şekilde gözlerini devirdi ve Tony'nin yanına adımladı.

"İstediğin adam geldi"
"Kimmiş benim istediğim adam?"
"Stephen Strange. Ünlü büyücü"

Buzlar Krallığı

"Sizi anlıyorum Leydi Maximoff"
"Bence anlamıyorsunuz sayın kralım"

Steve sağ dudağını yukarıya kaldırıp kafasını salladı. Daha sonra bakışlarını odadaki iki adama çevirdi.

"Çıkın dışarı"
"Emredersiniz!"

Adamlar çıkınca Steve iki kadehe içki doldurdu ve bir tanesini Wanda Maximoff'a uzattı.

"Bakın Leydim benim bu büyüye ihtiyacım var..."
"Bu büyünün tehlikeli olduğunu daha kaç defa söylemem gerek..." dedi kırmızı gözlü kadın. İçkisinden bir yudum aldıktan sonra gidip büyük sandalyeye oturdu ve Steve'in de otumarmasını bekledi. Sarışın adam da oturunca Wanda biraz öne eğildi.

"Bakın kralım 'Ölüler Ütopyası*' tehlikelidir. Oraya tek başıma gücüm yetmez..."
"Size başka kim lazım?"
"Stephen Strange diye bir büyücü"
"Tamam o adamı da getirtelim"
"O kadar basit değil"
"Neden?"

Wanda birkaç saniye durdu, gözlerin de hafiften dolmuştu.

"Çünkü o,o öldü" dedi büyük bir güçle fakat gözlerinden bir damla yaş akmıştı.

"Ben üzgünüm Leydi Maximoff. Yakınınızdı galiba?"
"Sevgilimdi"

Steve dudağını ısırıp başını olumluca salladı.

"Yine de kralım o olsaydı bile bu büyünün yapılması cadılar ve büyücüler arasında yasaktır"
"Ne için?"
"Çünkü yapılan büyü ölüyü tekrardan diriltir fakat ruhundan bir parça kopartır ayrıca o büyü sadece bir defa yapılabilir"
"Yani belki şuana kadar yapılmış olma ihtimali var mıdır?"
"Hayır. Hiçbir şekilde yapılmamıştır. Denenmiştir ama başarı sağlanılmamıştır"
"Neden?"
"Bu büyü sadece özel kişileri geri getirir. Sizin gibileri."
"Element kontrol edenleri yani?"

ғι̇re αɴd ι̇ce » ѕтoɴyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin