ғι̇re αɴd ι̇ce » ѕтoɴy

🔥9💧Ateş Ve Buz'un Efsanesi

Önceki bölümü atlamayın lütfen. ❤

İyi okumalarrrr 💜💜

Buzlar Krallığı

"Tony iyi misin?" Steve parmağını Tony'nin dalıp giden gözlerinin önünde iki kez şıklattığında esmer adam hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyaya gelebilmişti.

Gözlerini iki kez kırpıştırdıktan sonra kendisine hafif bir telaşla bakan adama bakıp daha yeni kurduğu öpüşme hayalinin sadece bir hayal olması kalbinde çok ufak bir sızı yapmıştı.

"E-evet iyiyim." dedi kekelememeye çalışarak ama pek başarılı olduğu söylenemezdi. İstemsizce sesi titrek, kelimeleri kekeme bir şekilde çıkmıştı. İyice batırdığı ortamı düzeltmek için hızla dudaklarına yalandan bir gülümseme koyup konuşmaya öyle devam etti. "Sadece önceki anılarımız aklıma geldi." diye ufak bir yalan söyleyince Steve hafif bir tebessüm ile kafasını salladı.

"Sen neden benim yanıma gelecektin?" diye sordu sarışın adam sırtını duvara yaslarken. Tony daha yeni ki gergin havanın dağıldığı fark edince rahat bir nefes bırakıp merdivenin demirliklerine yaslandı.
"Uyku tutmadı ve bende seninle uğraşmak için geliyordum."

Steve'in dudaklarından gülüş sesi çıkınca esmer adam yaslandığı yerden çekilip sol tarafındaki büyük pencereye doğru adımladı ve ayağının altındaki büyük şehre güzelce baktı. Her ne kadar etraf karanlık olsada manzaranın güzelliği seçilebiliyordu ve bu da Tony'i hoşnut ediyordu.

"Ülkende bu kadar çok yeşillik olacağını hiç tahmin etmemiştim." diye mırıldandı Tony gözlerini hala güzel manzaradan çekmezken. Sarışın adam da Tony'nin yanına gelip manzaraya bakmaya başladı.

"Bahse varım ki sırf güzel bir manzara için var bu ağaçlar." dedi Tony gülerek. Sarışın adam dudağının sol tarafını havaya kaldırıp manzaraya karşı tebessüm ettim. "Belki bir ara anlatırım. Aslında sen yanlış zamanda baktın buraya. Sabah bir daha bak." cümlenin sonlarına doğru Steve maviliklerini, Tony'nin kahvelerine çevirmişti. Esmer adamın kaşları şaşkınca yukarıya kalkık duruyordu.

"Göremediğim bir şey mi var?" diye sordu esmer adam başparmağı ile pencereyi gösterirken. Sarışın dudaklarını birbirine bastırıp kafasını onaylar bir şekilde sallayınca Tony yüzünü astı. "Çok merak ettim şimdi."

Steve gülerek geriye doğru adımladı ve en başta manzaraya daha sonra Tony'e baktı. "Sabaha kadar sabret. Emin ol buna değecektir."
Tony dudaklarının arasından hafif bir nefes verip kafasını salladı. Ne kadar merak etsede biraz daha bekleyebilirdi.

🍁🍁🍁

"Bucky kötü mü gözüküyorum?" Natasha yarım saattir aynadan kendisine bakıyor, elini karnında gezdiriyordu. Wanda, çocuğun hızlı gelişeceğini söylemişti ama bu kadar hızlı olacağını hiç tahmin etmemişti kızıl kadın. Şimdiden karnı belli olmaya başlamıştı.

Bucky hızla kollarını Natasha'nın beline sarıp kendisine bastırdı ve sevgilisinin saçlarına büyük bir öpücük bıraktı. "Hayır güzelim. Sen hiçbir zaman kötü gözükmezsin."

Natasha büyük bir gülümseme ile Bucky'nin yanağına bir öpücük bıraktı ve gidip yataklarına oturdu. Hemen ardından da Bucky gelip oturmuştu. "Sence Tony Stark neden buraya geldi?" diye sordu Natasha başını Bucky'nin göğsüne koyarken. Bucky sıkıntılı bir nefes alıp verdi ve kafasını olumsuzca iki yana salladı.

"Açıkçası hiçbir fikrim yok. Belki krallıklar ile ilgili konuşmak için gelmiştir."
"Bilmiyorum. Sanki daha farklı bir sebepten gelmişler gibi ve ayrıca Pepper'dan hiç hoşlanmadım."
"Kadın ne yaptı ki?"
"Yemekte durmadan sana bakıyordu ve bu sinirlerimi bozdu."