Ateş Krallığı
"Efendim, Pepper." diyerek sarışın kadına döndü Tony. Pepper'ın yüz ifadesi bembeyazdı ve telaşlı bir hal hakimdi. "Bir sorun mu var?" diyerek kadına adımladı kral.
"Tony, şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama telaşlanma olur mu?" Tony 'Hadi anlat.' der gibi baktığında Pepper ağzını hafifçe aralayıp yutkundu. "Steve, o iki gündür baygınmış ve bedeni hiçbir şeye tepki veremiyormuş."
Tony birkaç saniye boyunca sessiz kaldı. Durumu sindirmeye çalıştığı belliydi. Sevdiği adam iki gündür uyuyordu ve haberi daha yeni mi almıştı?
"N-ne olmuş ona?" diye korkuyla sordu Tony. Pepper 'bilmiyorum.' anlamında kafasını salladığında esmer adam gözlerini açıp kapattı. "Atım, atımı hazırlayın! Çabuk olun!"
"Sadece sen ve Alex'in haberi var bu durumdan." diyerek esmer adamın yanına geldi Pepper. Elini dostunun omzuna koyup güven verici bir şekilde sıktı. "Merak etme. O seni asla bırakmayacaktır."
Tony kadına odaklanamıyordu. Aklı şuan sadece Steve'indeydi. Belki de canı yanıyordu. "Kahretsin!" diye tısladı sinirlice. "Onu tek bırakmamalıydım, yanında olmalıydım. Kahretsin!"
"Kralım, atınız hazır."
Buzlar Krallığı
"Hadi, dostum. Uyan artık." diyerek Steve'in alnına bir bez koydu Bucky. Adamın ateşi vardı ve bu hiç normal bir şey değildi. Kumral adam ne yapacağını bilmiyordu. Doktorlar uyanmasını beklemekten başka bir çarenin olmadığını söylemişlerdi ama Bucky korkuyordu. Steve'in bir anda bayılması ve üç gündür uyanmaması o endişelendiriyordu. Sadece Alex ve Tony'e haber göndermişti. Aslında en başta sadece Alex'e haber göndermeyi düşünüyordu ama Steve'in bayıldığı ilk gün birkaç kez 'Tony.' diye sayıklaması üzerine esmer adama da haber yollatmıştı.
"Steve! O nerede!?" diyerek içeriye girdi Tony. Bucky hızla yataktan kalkıp kapıya gitti ve askerlerin geri çekilmesi için emir verdi. Tony, Bucky'e teşekkür bile edemeden hızla içeriye girip yatakta yatan sevgilisine baktı. Adamın beyaz teni iyice beyazlaşmış, kırmızı dudakları yerini morluğa bırakmıştı.
"Steve'im..." diyerek yanına gitti esmer adam. Onun başucuna oturup sarı saç tutamlarını nazikçe okşamaya başladı. "Ne oldu güzelim sana?"
"O, o bir anda bayıldı. Üç gündür uyuyor." diye fısıldadı Bucky geriden. Tony sertçe alt dudağını ıstırıp Steve'in alnına bir öpücük bıraktı.
"Ben daha yeni Alex ile konuştum..." dedi kahvelerini zor da olsa sevdiği adamdam çekerken. "Onun bir fikri varmış ama paylaşmak için erken olduğunu söyledi. Acaba sen onun yanına mı gitsen? Ben, ben Steve ile yalnız kalmak istiyorum."
Bucky, Steve'e kısa bir bakış attıktan sonra tekrardan Tony'e dönüp kafasını olumluca salladı ve odadan dışarıya çıktı. Bucky'nin tamamiyle çıktığından emin olan Tony kahvelerini tekrardan sevgilisinin güzel yüzüne çevirdi.
"Benden böyle bayılınca veya uyuyunca kurtulacağını düşünüyorsan bunu sana pek tavsiye etmem Buzlar Prensi." Steve'in hiçbir tepki vermemesi Tony'i içten parçalarken esmer adam yorganın ucunu açıp sevgilisinin yanına kıvrıldı ve ateşler içinde olan adamı göğsüne çekti. "Ateşler kralının ben olduğumu sanıyordum. Senin bu kadar sıcak olman benim gururumu kırıyor, sarışın."
"Kendimi s-soğutamıyorum." Steve'in cansız, güçsüz ve kısık sesini duyan Tony hızla kendisini yukarıya çekip Steve'in başını dizine koydu ve yüzünü ellerinin arasına aldı.
"Steve, beni duyabiliyor musun güzelim?"
"E-evet."
"Gözlerini açabilir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғι̇re αɴd ι̇ce » ѕтoɴy
FantasyBir tanesi Ateşlerin Prensi, Bir tanesi Buzların Prensi. "Sen sıcaksın ben soğuk..." dedi sarışın adam acı bir tebessümle. "Ben seni yok ederim sen beni buharlaştırırsın. Biz sadece birbirimizi öldürürüz." Tony Stark Ateş Krallığını Yönetiyor. Stev...