Ateş Krallığı
Esmer adam pencerenin önünde güneşin doğuşunu seyrediyordu. Bu ânı oldu olası hep sevmişti.
Oluşan ağır turunculuk, koyu yeşil renkteki ağaçların belli olması, güneşin deniz üzerine düşmesi huzur vericiydi.
Geçmişi güzel ânılardan ibaretti. İyi bir ailesi vardı ve güzel bir çocukluğu olmuştu. Bazı olaylar dışında.
Yinede geçmişine dönüp baktığında güzel ânılara sahipti. Yüzünü güldüren, büyük bir gülümseme yapan ve huzur veren ânılardı bunlar.
Ve hepsi babası ve annesi sayesindeydi.
O ânılara geri sahip olmak için yapamayacağı hiçbir şey yoktu.
Kapının çalınmasıyla içeriye biri girdi. Tony manzaraya son bir kez daha baktıktan sonra bakışlarını gelen kişiye çevirdi. Yüzüne gülümseme koymak istedi fakat kadının yüz hatları o kadar dehşet vericiydi ki Tony hızla kaşlarını çattı.
"Neyin var Pepper?"
"2 hafta önce benden bir şey istemiştin..."
"Steve'in geçmişi"Pepper kafasını sallayıp derince yutkunu. Tony ise tek kaşını kaldırıp kadının diyeceklerini bekledi.
"Tony onun geçmişi..." dedi kısık sesle. Sanki büyük bir sır veriyor gibi fısıldıyordu. Derin bir nefes daha çekti içine. "...Bir sır"
Buzlar Krallığı
Sarışın adam fazla belli olmayan gülümsemeyle karşısındaki Natasha ve Bucky'e bakıyordu. Sabahın erken saatlerinden Bucky'nin odasına dalmasıyla uyanmıştı. Arkadaşına kızma fırsatı bile olmadan verdiği haberle büyük bir mutluluk duymuştu.
Şimdi yatağının üstünde Natasha ve Bucky oturmuşlar birbirlerine sarılıyorlardı. Bucky gözlerini kapatıp kafasını Natasha'nın omuzuna koydu.
"Baba olacağım"
Steve bu sefer daha büyük gülümsedi. Arkadaşının adına mutluydu. Natasha ve Bucky bu mutluluğu ve sevinci hak eden insanları. Tek umudu sonunun kötü bitmemesiydi.
Aklına kız kardeşi geldi o ânda. Annesi, kendisinin yanına gelip 'bir kız kardeşin olacak' dediğinde daha çok küçüktü ve gerçekten kardeşini çok kıskanmıştı. Bir kardeş istemiyordu. Ailesine tek başına yeterdi.
Ta ki kardeşini kucağına alana kadar.
150 yıl önce kız kardeşini kucağına aldığında tüm o kıskançlık yok olup gitmişti. Kız kardeşinin turuncu-kızıl saçları, kocaman yeşil gözleri, beyaz teni... O çok güzeldi.
Steve kardeşine sıkı sıkı sarılıp bir söz vermişti.
Seni hep koruyacağım kardeşim.
Ama bezen istediklerimiz olmazdı.
Steve'in de isteği olmamıştı.
Ve kardeşini koruyamamıştı.
"Steve! Steve!"
Sarışın adam omuzundan sarsılınca gerçek dünyaya gelmiş gibi transtan çıktı. Bucky kendisine endişeli gözlerle bakarkan Steve hafifçe yutkunup gözlerini kapattı.
"Dostum. İyi misin?"
Sarışın adam arkadaşının sesiyle gözlerini açıp kafasını olumluca salladı. Daha sonra bir şey demeden yatağından kalkıp pencerenin önüne adımladı. Gördüğü kişiyle kaşlarını hafifçe çattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғι̇re αɴd ι̇ce » ѕтoɴy
FantastikBir tanesi Ateşlerin Prensi, Bir tanesi Buzların Prensi. "Sen sıcaksın ben soğuk..." dedi sarışın adam acı bir tebessümle. "Ben seni yok ederim sen beni buharlaştırırsın. Biz sadece birbirimizi öldürürüz." Tony Stark Ateş Krallığını Yönetiyor. Stev...