[Final]
Buzlar Krallığı
"Ne zaman uyanacaklar?" diye sordu sabırsızca uzun saçlı adam. Alex yerde yatan Steve ve Tony'den bir saniye bile ayırmadan gözlerini kafasını iki yana sallayıp "Bilmiyorum, ama umarım bir an önce uyanırlar." diye fısıldadı. Bucky'nin heyecandan göğsü hızla inip kalkarken Wanda ve Stephen birbirlerinden ayrılıp kalabalığa doğru baktılar.
"Ruhları birleşti fakat tam olarak yerine oturmadı. Tony kendisi gibi gelecek, Steve ise tanıdığınız Steve olmayacak. En azından bir süreliğine. Ona karşı sabırlı olun."
Odadaki herkes Wanda'ya bu konuda ne kadar tedirgin olasalarda onay verdiler. Zaten kimse kalkıp Steve'e kötü davranamazdı, herkesin tek düşüncesi Steve'in bir an önce uyanmasıydı.
"Yeter ki Steve tekrardan gelsin. Her şeye razıyız." dedi kumral adam büyük bir heyecanla. Wanda, Bucky'e hafif bir tebessümle baktıktan sonra yerde yatan Tony ve Steve'in yanına gitti. Daha sonra Stephen'ın kendisine uzattığı, içinde bir çeşit büyülü bitkilerin içecek olarak hazırlandığı kadehi alıp Tony'nin dudaklarına götürdü. Kumral kızın ağzı kıpırdıyor, odadakilerin anlamadığı bir dilde bir şeyler mırıldanıyordu. Kadehin içindeki beyaz sıvı Tony'nin ayrık dudaklarından içeriye geçtikten sonra Wanda ayağa kalkıp Steve'in yanına geçti sarışın adamın başını kendi göğsünün üstüne koydu. Daha sonra Stephen'a kafa sallamıştı. Stephen içine derin bir nefes çektikten sonra Steve'in önünde diz çöküp elini adamın çıplak göğsüne koydu ve o da Wanda gibi kimsenin anlamadığı kelimeleri fısıldadı. Daha sonra ellerini Steve'in göğsünde gezdirip gözlerini açtı. Adam kenara çekildikten sonra Wanda elindeki kahedi bu sefer de Steve'in ayrık dudaklarına götürdü. Kadehin içindeki sıvının tamamını Steve'in ağzına döktüğünden emin olduktan sonra sarışın adamın kafasını yavaş ve dikkatli bir şekilde yere koyup ayağa kalktı. Daha sonra yeşil gözlerini kendisini merakla izleyen kalabalığa çevirdi.
"Merak etmeyin. İkisi de birazdan uyanacaklar." dedi güven verici bir sesle. Daha sonra Stephen ile odanın en köşesine geçtiler ve herkes gibi Steve ile Tony'nin uyanmasını beklediler.
Fazla zaman geçmeden yerde bir hareketlilik oluşmuştu. Esmer adam gözlerini yavaş yavaş açıktan sonra en başta kendisini izleyen kalabalığa baktı. Daha sonra olan her şeyi hatırlamış gibi hızla Steve'e döndü.
"U-uyanmamış, uyanmamış. Neler oluyor?" diye sordu korku ile. Stephen "Merak etmeyin, birazdan o da uyanacak." dediğinde Tony biraz olsun rahatlayarak oturur pozisyona geldi ve Steve'in başını dizlerinin üstüne koyup sarı saçları okşamaya başladı. Morarmış dudakları yavaş yavaş kırmızıya dönüyor, soluk teni eskisi gibi süt beyazı oluyordu. Esmer adam gözlerini Steve'in çıplak göğsüne çevirdi. Göğsü çok hafif bir şekilde kalkıp iniyordu. Tebessüm etti esmer adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғι̇re αɴd ι̇ce » ѕтoɴy
FantasyBir tanesi Ateşlerin Prensi, Bir tanesi Buzların Prensi. "Sen sıcaksın ben soğuk..." dedi sarışın adam acı bir tebessümle. "Ben seni yok ederim sen beni buharlaştırırsın. Biz sadece birbirimizi öldürürüz." Tony Stark Ateş Krallığını Yönetiyor. Stev...