Bir tanesi Ateşlerin Prensi,
Bir tanesi Buzların Prensi.
"Sen sıcaksın ben soğuk..." dedi sarışın adam acı bir tebessümle. "Ben seni yok ederim sen beni buharlaştırırsın. Biz sadece birbirimizi öldürürüz."
Tony Stark Ateş Krallığını Yönetiyor.
Stev...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Orman
"Neden bu kadar geçiktin?" diye sordu Marco tek kaşını yavaşça havaya kaldırırken. Steve adama baştan sona baktıktan sonra eliyle sarayını gösterdi. "Birkaç asker ile sorun yaşadım. Benimle gelmek istediklerini söylediler." dedi.
Marco siyah-gri gözlerini en başta saraya daha sonra ormanda gezdirdi bir süre. "Bizi takıp eden kimse yok değil mi?" diye sorduğunda Steve kafasını olumsuzca iki yana salladı ve ileriye doğru adımlamaya başladı.
"Beni neden bu ormana çağırdın Marco?" "Çünkü sarayda rahat konuşamıyoruz. Sen nerede Stark orada. Aranızda bir şey olmadığına emin misiniz?"
Steve gizlice kazağının kolunu aşağıya doğru iyice sündürürken kafasını iki yana salladı olumsuzca.
"Bizim Stark ile aramızdaki en büyük olay düşman krallığı olmamız." "Açıkçası benin tarafımda olacağın için şaşırdım. Alex'i bırakmazsın sanmıştım." "Söylediğinde haklıydın. Bu bir krallık savaşları. Dost dediğim kişi kalkıp düşmanın olabilir...-" "Ya da düşmanım dediğin kişi kalkıp dostun olabilir. Aynı benim gibi."
Steve dudaklarını yukarıya kıvırıp kafasını olumluca salladığında Marco ellerini arkasında birleştirerek önüne döndü ve daha yavaş adımlar atmaya başladı.
"Sana dediğim belgeyi buldum. Ateş krallığını çökerteceğiz." "Bulabildin demek? Bu kadar hızlı olacağını tahmin etmezdim." "Ateş krallığında bir ajanım var. Bana yardım etti." "Sen gerçekten de harikasın, Marco."
Marco büyük bir sırıtma ile Steve'e dönüp "Gerçekten öyleyim." dediğinde sarışın adam kafasını onaylarca salladı.
"Peki bu belgede neler var? Ateş krallığını gerçekten çökertebilecek güç var mı?" "Howard Stark ve Maria Stark'ın intihar ettiğini biliyor muydun?"
Steve kaşlarını çatıp hızla Marco'ya döndü.
"Ne? Hayır, bilmiyordum." "İntiharın sebebi var belgede." "Neden intihar etmişler?" "Bunu sana bu kadar erken söylemeyeceğim." "Nasıl istersen. Peki belgeyi çoğalttın mı?" "Bu konuya gelince. Maalesef. Belge büyülü. Hiçbir şekilde çoğaltılmıyor. Elimizde sadece tek bir kanıt var." "Ah, çok üzüldüm." "Ama merak etme, sarı. Onu çok iyi sakladım." "Tony zeki biridir." "Belgenin olduğu yere büyü yaptırdım. Aslında sadece oraya yaptırabildim." "Ne büyüsü?" "Ateşi öldürme büyüsü?"
Steve olduğu yerde kalınca Marco gülerek geriye döndü ve yavaşça kafasını aşağı yukarı salladı.
"Böyle bir büyünün olduğunu bilmiyordum." "Sadece tek bir yere yapılabiliyor. Aslında tüm krallıklar için var." "Peki ya nasıl bir büyü bu?" "Dairesel bir büyü. Dairenin içinde belge var. Eğer ateş krallığından biri ve Tony o daireye yaklaşırsa anında acı içinde ölür. Ayrıca sadece ateş için değil Alex için de geçerli." "Zorda kalmadığımız sürece öldürmek yok demiştik." "Merak etme. Eğer belgeyi almaya çalışmazlarsa hiçbir sıkıntı yok." "Güzel o zaman."
