"Jean,ne yapıyorsun burada?" sarışın çocuk, kız kardeşinin yanına oturup ona ilgi dolu gözlerle bakarken, kız hafif bir gülümseme ile büyük kardeşine döndü ve ellerini gösterdi.
"Sence bu güç bana Tanrı'dan bir hediye mi yoksa ceza mı?"
Steve kafasını hafifçe sağa eğip kız kardeşinin ellerini ellerinin arasına alıp dudaklarına götürdü ve büyük bir öpücük bıraktı.
"Kendi gücümden hep korktum..." diye mırıldandı sarışın genç ellerinden beyaz buzlar çıkartırken. "Birilerine zarar vermekten, kendimi tutamamaktan, ruhumun da buz tutmasından..." sarışın genç biraz sessiz kaldıktan sonra ışıl ışıl parlayan maviliklerini kız kardeşinin yeşillikleri ile birleştirdi. "Ama sonra o gücün ben olduğunu öğrendim. O güç benim bir parçam. Elim, kolum, gözüm gibi aynı. Bana ait bir güç bu. Bir hediye veya değil bunu bilemem ama sonuçta benim."
Kız turuncu-kızıl saçlarını hafifçe geriye atıp kardeşinin gözlerine baktı ve hafif bir tebessüm etti.
"Ama hâlâ korkuyorsun kendinden Steve."
"Jean! Sana düşüncülerimi okumak yok demiştim."
"Zihnin beni rahatlatıyor Steve. Düşüncelerin çok rahatlatıcı ve bana olan sevgin beni önemli hissettiriyor."Steve hızla kız kardeşini kendisine çekip, saçlarına bir öpücük bıraktı ve uzaklarda gözüken sarayı gösterdi.
"Annem ve babam senin için endeşelendirler. Hadi yanlarına gidelim."
Steve kız kardeşinin elini tutup ayağa kalktığında kız kardeşi hızlı bir hareketle sarışın genci kendisine çekip kollarını büyük kardeşine sımsıkı doladı.
"Teşekkür ederim Steve. Yanımda olduğun için teşekkür ederim."
Steve büyük bir tebessüm ile kardeşinin sarılışına karşılık verip onu göğsüne bastırdı.
"Her zaman küçüğüm. Her zaman senin yanında olacağım. Sana söz veriyorum Jean. Her düştüğünde seni kaldırmak için orada ben olacağım."
×
Saraydaki sinir bozucu sessizlik devam ederken Tony şaşkınca Steve'e bakıyor, Pepper bir açıklama bekliyor, Steve ise sakinliğini korumaya çalışıyordu.
"Bu doğru mu?" diye sordu esmer adam sarışına bir adım yaklaşarak. Steve burnunun dibindeki adama baştan aşağıya bakıp bir adım geriye gitti ve maviliklerini tekrardan Pepper'a çevirdi.
"Bir kralın odasına izinsiz girip daha sonra özel bilgilerini bağırarak söylemek büyük bir suç Bayan Pepper. Bunu size Bay Stark'ın öğretmesi lazımdı."
Pepper hafif korku dolu gözlerle Tony'e baktığında esmer adam gözlerini kapatıp sinirli bir nefes verdi dudaklarının arasından. Daha sonra gözlerini açıp tekrardan bir adım öne geldi.
"Aileni mi öldürdün Steve?"
"Bu sizi ilgilendi...-"
"Bu tüm krallıkları ilgilendirir!"Tony'nin gür sesi büyük salonda yankılanırken Steve bakışlarını onlara doğru gelen askerlerine çevirip durmaları için emir verdi ve tekrardan bakışlarını esmer adamın alev alev yanan kahverengiliklerine çevirdi.
"Evet Tony, ailemi ben öldürdüm."
Esmer adam birkaç dakika boyunca sessiz kalıp, öğrendiği bilgiyi hazmetmeye çalışırken sarışın adam ellerini beline koyup, kalçasını yemek masasının ucuna yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғι̇re αɴd ι̇ce » ѕтoɴy
FantasíaBir tanesi Ateşlerin Prensi, Bir tanesi Buzların Prensi. "Sen sıcaksın ben soğuk..." dedi sarışın adam acı bir tebessümle. "Ben seni yok ederim sen beni buharlaştırırsın. Biz sadece birbirimizi öldürürüz." Tony Stark Ateş Krallığını Yönetiyor. Stev...