Herkese merhaba!
Asla'yı sizin gibi bende çok ama çok özledim, bu yüzden de özel bölüm yazmak aklıma geldi ve neden olmasın olarak düşündüm. Bu yüzden iki üç tane özel bölüm yayınlacağım henüz kararım net değil, üçü bilmem de iki kesin olacak. Umarım sevinmişsinizdir.
Keyifli okumalar dilemeden önce Asla'nın klasik şarkısını bırakıyorum, yani siz tabiki biliyorsunuz ama ben yine de hatırlatayım.
Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu, Bu Gece.
Medya: İnstagram bölümğ fotoğrafları, bölüm sonunda bir sürpriz var.
**
- 3 Yıl Sonra-
"Sevgilim mangalı hazırladın mı!" diye bağırarak Yağız'a seslendim."Evet sevgilim, tek eksik ıq seviyesi düşük arkadaşlarımız." dediğinde gülerek omzuna vurdum. Evimizin bahçesinde mangal partisi yapma kararı vermiş ve arkadaşlarımızı da davet etmiştik.
"Öyle demiyoruz, sevgilim." dedim gülümseyerek. Yağız mangalın başından kalktı ve yanıma geldi. Kollarıma boynuna doladığımda kapının çalmasıyla alınlarımızı birbirine vurup ofladık.
"Zamanlamaları harika." diye tısladığında kikirdeyerek ondan ayrılıp kapıya koştum. O da tabiki peşimden. Yağız'la evliliğimizin üzerinden iki yıl geçmişti ama mutluluğumuzdan hiçbir şey eksilmemişti. Yağız oldukça başarılı bir avukattı, bende fizyoterapist olarak işime başlamıştım. Öylece geçinip gidiyorduk.
Kapıyı açtığımda üzerime atlayan Beril'le kahkaha atarak sıkıca sarıldım ona. Beril'in ise kendine ait bir markası ve butiği vardı her ay bir çok kıyafet yolluyordu bana. Bora da Yağız'a sarılmıştı. Bora şu an akademisyen olarak çalışıyordu. Beril ve Bora tahmin edersiniz ki evlenmişlerdi.
"Çok özledim!" diyerek Bora'ya sıkıca sarıldım, işlerden dolayı bir aya yakındır görüşemiyorduk. Bora ve Beril'in bir ayakları İstanbul'daydı. Beril butikleri için İstanbul'a gittiğinde Bora da ona eşlik ediyordu.
"Kankişkom, burnumda tütüyorsunuz!" diyerek ağlar gibi konuşan Bora'ya kusar gibi bakarak ondan ayrıldım o sırada içeri atlayan kişiyle şaşkınlıkla gülümsedim.
"Bensiz mangal partisi mi yapıyorsunuz!" diyerek cıvıldayan Buse'ye hepimiz sarılmaya çalışmış lakin sonucunda şanslı olduğumdan sadece ben sarılı kalmıştım.
"Yengem çok şanslısın ya!" diye şakıyan Buse'yi yanaklarından öptüm.
"Bir yerden yanık kokusu geliyor.." diyerek konuşan Beril'le korkuyla Yağız'a döndüm.
"Sevgilim mangalı unuttuk!" diye bağırarak bahçeye koşan Yağız'a haykırarak güldük. Ardından peşinde koşturarak bahçeye çıkan Bora'yla kızlara döndüm:
"Sürprizi söylemek için bugünü bekledim, en mutlu olduğumuz insanların içerisinde yapmak istedim bunu." dedim gülümseyerek, ikisi de bana gülen gözlerle baktı.
"Ta Amerika'dan buraya geldiğin için teşekkür ederim Buse'm." dedim ona tekrar sarılarak. Ardından valizini kenara koyduk ve bahçeye çıktık. Bora ve Yağız mangalın başında mundar olan etleri atıp yenilerini pişirmeye başlamış bizde salata meze yapmak için kızlarla mutfağa geçmiştik, bahçeye masayı kurmak Beril ve benim işimdi. Meze yapmak ise Gastronomi uzmanı olan Buse'nin işiydi.
Su götürmek için mutfaktan çıktım ve Yağız'ın yanına geçtim, suyu ona verdim ve terini sildim.
"Yoruldun mu sevgilim?" diye sordum yüzünü silerken, bir elini belime sardı ve yanağımı öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A S L A || Texting
Short Story" Şaheserlerle dolu bir müzeydim ben. Gözlerin kapalı geçtin önümden." -Rupi Kaur DipNot: Bu kitabın tüm bölümleri, Sezen Aksu-Bu Gece, şarkısıyla yazılmıştır. T A M A M L A N D I !