1.Bölüm

7.9K 270 67
                                    

BİZ GELDİK. VE BENCE BOMBA GİBİ GELDİK. AMA TABİ YİNE DE SİZ BİLİRSİNİZ TABİ.

İLK BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIZ VE İNANIN YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ YORUM ATMAYI UNUTMAYIN VE YILDIZA BASMAYI DA UNUTMAYIN!.

HADİ BAKALIM İLK BÖLÜM VR GÖKBÖRÜ İFTİHARLA SUNAR...

"Efe ordan çıkmayı düşünüyor musun yoksa kapıyı mı kırayım ablacım(!)"

Hazan kapıya vurmaya devam ederken aynı zamanda tek kişilik dans performansını sergiliyordu. Yarım saattir Efe'nin çıkmasını bekliyordu ve altına yapmak üzere oluşu tek başına dev kadro olmasına sebep olmuştu.

"Allah belanı verecek Efe az kaldı. Çık şurdan artık Allahın cezası."

Efe biraz daha oyalandıktan sonra çıkmış ve ablasını umursamadan odasına girmişti. Hazan şuanda onunla uğraşacak durumda olmadığı için burnuna cebinde ki mandalı takıp işlerini halletmek üzere girdi. Kısa sürede işlerini halledip çıkmış ve uyandırma servisi görevini bugünlük üstlenip Balım'ım odasına girmişti. Her zaman ki gibi kendisini yastıklara boğmuş ve o şekilde de gayet rahat uyumuştu.

"Balım uyan. Uyan Balım. Kalk Balım. Balım Kalk. Sabah Oldu Balım. Balım Oldu Sabah. "

"Ya insanı hayattan soğutacak şekilde uyandırma sabahları Allah aşkına ya. Allah belanı verecek ya. Defol git başımdan ya. İzin günümde bari rahat bırak. "

"Kes ağlamayı, sokarım bağlamayı Balım. "

Balım elinde ki yastığı tuttuğu gibi Hazan'ın üstüne atmış fakat Hazan böyle bir tepkiyi beklediği için hemen kenarıya kaymıştı. Balım ters ters bakıyor, Hazan ise bu durumdan zevk aldığını belli edercesine 32 diş sırıtıyordu.

"Siktir olup gider misin lütfen.?"

"Hayhay."

Hazan saçlarını savurduktan sonra savaş alanı gibi olan odadan çıkmış ve kahve yapmak üzere mutfağa girmişti. Efe'nin akşama kadar uyuyacağını bildiği için sadece Balım'la kendisine kadar kahve yapıp kendi kupasını aldıktan sonra masaya oturdu. Bir kaç dakika sonra Balım kuş yuvasına dönmüş saçlarıyla mutfağa girmiş ve her zaman ki yerinde duran kupasını alıp Hazan'ın karşısına oturmuştu.

"Sabahın köründe niye bu kadar iyi görünüyorsun sen fare.?"

Hazan gülümseyerek omuz silkmiş ve omuzlarına kadar gelen saçlarını parmağına dolayarak daha çok gülümsemişti.

"Ben günün her saati iyi görünürüm fasulye sırığı. Sen kendi derdine yan. Savaştan çıkmış gibisin."

Balım hızlıca saçlarını düzeltmiş ve yakası açılmış pijamasını da çekiştirdikten sonra şirince gülümsemişti.

"Şimdi nasıl görünüyorum.?"

Hazan çok dikkatli bir şekilde bütün yüzünü ve üstünü inceledikten sonra omuz silkip gıcık bir şekilde güldü.

"Hala çirkinsin."

"Siktir olup gider misin cüce.?"

"Hayhay."

***

"Ben hazırım Hazoş. Arabaya geçiyorum. Oyalanma beklemeden giderim."

Hazan'ın cevap vermesini beklemeden evden çıkıp otoparka indi. Bahçede ki komşularına selam verdikten sonra arabaya binip dikiz aynasını ve koltuğunu kendisine göre ayarlayıp arabayı kapının önüne çekti. Telefondan kronometreyi açıp 5 dakikaya ayarlamış ve ayağını ritmik bir şekilde yere vurarak Hazan'ı beklemeye başlamıştı. 

GÖKBÖRÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin