nine ₉

2.5K 327 51
                                    

☆✼★━━MOTORCYCLE━━★✼☆

ˏˋ⋆ BÖLÜM DOKUZ ⋆ˊˎ

Yeonjun büyük bir hızla bitiş çizgisini geçtiğinde aldığı zafer ile kendi kendine seviniyordu. İçindeki çocuksu mutlulukla rahatça bir nefes verip Romeo'nun hızını düşürdü ve onu park etti. Adımlarını yerle buluşturduğu anda ise kaskını çıkararak masmavi saçlarını gözler önüne sermişti.

Yüzünde tıpkı çocuklarınki kadar masum olan, aldığı galibiyet sonucu oluşan bir gülümseme vardı. Kendi kendine gülmeye başladı. "Seni yendim Juliet!" diye bağırdı tüm gücüyle. Ardından bakışlarını arkasında bıraktığı piste çevirerek Seola'nın gelmesini bekledi. Etrafındaki insanlar onu tutkulu alkışlara boğarken Yeonjun oldukça mutluydu.

Soobin büyük bir coşkuyla, "Kazanan Yeonjun! Bravo Yeonjun!" dedi. Tek elini omzuna atarak onu kutlarken Yeonjun, kendini gülmekten alıkoyamıyordu. Kazanmıştı! Sırıtmaktan çene kasları bile ağrımıştı Yeonjun'un. "Yenildin Juliet!" dedi tüm gücüyle Yeonjun.

Amacına ulaşmıştı ve kendini süper enerjik hissediyordu. Sonunda eline aylarca dalga geçebileceği bir koz gelmişti.

Bitiş çizgisine gülen gözlerle bakarken hâlâ Seola'nın gelmemesi yüzündeki çocuksu sırıtışın tedirgin bir hâl almasına neden olmuştu. Evet, Aralarında büyük bir fark vardı ama şimdiye gelmiş olması gerekiyordu genç kızın.

Yeonjun'un sırıtışı yavaş yavaş silinmeye başlamıştı. Yüzündeki gülümseme kendini iyice endişeye bırakırken koşarak bitiş çizgisine yöneldi. Ona doğru gelen Beomgyu'yu görmesiyle endişesi artarken dayanamayıp Beomgyu'ya korku dolu gözlerle bakıp, "Seola nerede?" dedi.

Karşısında neye uğradığını şaşıran genç zorlukla yutkundu ve şaşkınca, "Gelmedi mi?" diye sordu.

Yeonjun içinde hissettiği tuhaf duygu ile elini kalbine götürdü. Normalde yarış sonrası kazandıysa kazanmıştır. Geride kalan tayfa hiç umurunda olmazdı, fakat bu sefer normalden farklı hissediyordu. Kalbinin saniyeler içerisinde daha hızlı atmasıyla vücuduna yayılan telaş onu Romeo'ya doğru koşturmuştu. Kaskını hızla taktı ve geldiği yola tekrar gitmeye başladı, Yeonjun.

Hızı yavaştı ve yolun her bir kenarında korku içinde Seola'yı arıyordu. Niye bu kadar endişelendiğini bilmiyordu genç adam. Ama korku dolu gözlerle etrafına bakmaktan başka da elinden bir şey gelmiyordu. 

Yarışın üzerinden dakikalar geçmişti, havadaki kapalılık tıpkı Soobin'in de dediği gibi kendini yağmura dönüştürmüş, bardaktan boşalırcasına iri taneler yeryüzüne iniyordu. Yağmur deli gibi yağarken aklına kötü şeyler getirmek istememişti, Yeonjun. Sonuçta genç kız bir profesyoneldi onun gözünde. Ancak kilometreler kat etmesine rağmen ne Seola, ne de Juliet ortalardaydı.

Montunu ıslatan iri tanelere dayanamayarak yavaşça yol kenarına yanaştı motoruyla. Romeo'yu park etti ve kaskını çıkardı. Hemen ardından genç kızın buralarda olduğu düşüncesiyle, "Park Seola!" diye bir kez daha bağırdı tüm gücüyle.

Herhangi bir ses duymamıştı. Duyduğu tek şey kulakları çınlatan gök gürültüsü olmuştu. Ceketindeki telefonunu aldı ve titreyen parmaklarıyla Seola'nın numarasını girdi. Genç adam, "İyi ki telefon numarasını almışım..." diye iç geçirdi. Dün zorla da olsa Taehyun'dan, Seola'nın telefon numarasını alabilmişti

Telefon bir kaç çalış sonrasında açıldı, "Park Seola neredesin?" dedi Yeonjun telaş içinde.

Fakat açan kişi Beomgyu idi. "Yeonjun... Seola telefonunu ve çantasını bana bırakmıştı..." diye mırıldandı. Sesindeki gerginlik, Yeonjun'un daha fazla telaşlanmasına neden olurken içinden bir küfür mırıldandı ve, "Seola'ya hiç bir şekilde ulaşamıyorum. Yok! Sanki yer yarıldı, içine girdi!" dedi sinirle.

MOTORCYCLE ▪︎ Choi Yeonjun✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin