☆✼★━━MOTORCYCLE━━★✼☆
ˏˋ⋆ BÖLÜM ON ALTI ⋆ˊˎ
Yorganımın içine girmiştim ve gözlerimi sıkıca kapamıştım. Aklıma gelen dakikalar ile iki de bir yorganı açıp nefes alıp veriyordum. Her aklıma geldiğinde bu denli krizler geçireceksem ben bitmiştim, ben ölmüştüm!
Seni öpebilir miyim?
"Tanrım, delilik bu delilik!"
Hızla tekrar yorganı kafama çektim. Ayaklarımla tepinmeye başlarken sakin kalamadığımın farkındaydım. Nasıl sakin kalabilirdim? Aynı sahne, hiç şaşmadan gözlerimin önünde oynuyordu. Birebir aynısı... Unutamayacağım türdendi, nefes kesiciydi! Parmaklarım istemsizce dudaklarıma değdiğinde irkilerek, tekrar kafamı yorganın dışına çıkardım.
"İlk öpücüğümü çaldı..." dedim ve utançla ellerimi yüzümde kapattım. "O bir hırsız! Romeo bir hırsız!" Bu dediklerime kendi kendime gülüyordum. Ellerimi çektim ve tavana bakmaya başladım. Gülerek, "İlk öpücüğüm gitti!" dedim.
Dışarıdan abim görse ne kadar salak hareketler yaptığımı düşünürdü. Evet, salak gibi tepindiğimi, salak gibi kendi kendime konuştuğumun ben de farkındaydım. Kendime dur diyemiyordum. Aklıma sürekli o üç kelime ve ardından yaşadığım masum öpücük geliyordu. Bir kız için asla unutulamayacak nitelikteydi.
Uyumam lazım. Fakat ben hâlâ inatla direniyordum. Yatakta biraz dikleştim. Sonra bakışlarımı komedinin üzerindeki, ailemle olan resmime çevirdim. Ellerimin arasına aldıktan kısa bir süre sonra göğsüme bastırarak sarıldım ve, "Anne, baba! Kızınız aşık oldu!" dedim.
Kendime bile itiraf etmekte zorlandığım bu konuyu sonunda dile getirebilmiştim. Yeonjun sarhoş olmasa ve bana bunları itiraf etmeseydi kendimle çelişip asla ona karşı beslediğim duyguları itiraf edemezdim. Ve sonrasında da ömrümü bekar olarak bitirirdim.
Yataktan kalktım ve nefes almak adına salona ilerledim. Salondaki cam balkonumuza çıktığımda içerinin sıcak havasından kurtulmuştum. Gecenin karanlığında bomboş olan çocuk parkına çevirdim gözlerimi. Yeonjun'a karşı olan hislerim ilk burada mı başlamıştı? Birlikte saatlerce dertleştiğimiz o geceyi daha dünmüş gibi hatırlıyordum. Bir bebek gibi, masumca göz yaşlarımızı akıtmıştık. Her ikimizde aileleri tarafından zorluk çekmiş çocuklardık. Birimiz aile özlemiyle yanıp tutuşurken, diğerimiz babasının ihanetine uğramıştı. Ve Romeo'nun da dediği gibi, insan yarası yarasına denk geleni severmiş...
Daha öncesinde kalbimi bu denli çarpıtan tek bir kişi bile olmamıştı ve Yeonjun aylar içinde bunu nasıl becerdi bilmiyordum... Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
Acaba şu an ne yapıyordu? Onu öylece bırakıp gitmemeliydim belki de...
Yeonjun ile olan masum öpücüğümüz annesinin restoranın ışıklarını açmasıyla bölünmüştü. İkimiz de far görmüş tavşan misali bakışlarımızı ışıl ışıl parlayan lokantaya çevirmiştik. Yeonjun'un annesi uykulu gözlerle bize yaklaşırken, yakalanma korkusuyla taksiye doğru kaçmıştım. Ayıp mı olmuştu... Durup selam mı vermeliydim... Ya da iyi olanını mı yapmıştım bilmiyordum. Tek bildiğim elim, ayağım birbirine dolaşmıştı ve içimde inanılmaz bir kaçma isteği oluşmuştu.
Ne diyecektim ki kadına, "Oğlunuz sarhoş. Bir anda bana duygularını itiraf etti ve restoranınızın önünde öpüşüyorduk. Uykunuzdan mı uyandınız?"
Saçmalık...
Evet, evet. En iyisi topuk yapmaktı. Peki ya taksici amcaya ne demeli? Taksiye binmemle adam, "Yüzünde güller açıyor." demişti. O kadar da belli ettiğimi düşünmüyordum. Adam kesinlikle bu dünya sınırları içerisindeki en bilgili aşk filozofu falandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOTORCYCLE ▪︎ Choi Yeonjun✔
Fanfic-tamamlandı- Bitiş çizgisine ilk varan kazanır Juliet. ©vinvinknat | all rights reserved başlangıç: 20032020 bitiş: 29062020 [#1 yeonjun] 10.12.2020