seventeen¹⁷

2K 305 205
                                    

☆✼★━━MOTORCYCLE━━★✼☆

ˏˋ⋆ BÖLÜM ON YEDİ ⋆ˊˎ

Lüks sayılabilecek dağ evine geldiğimizde, üstümde tarifsiz bir gerginlik vardı. Şu dakikaya kadar her şeyin iyi olacağına dair şüphem yoktu, ama bize yardım eden adamın Yeonjun'un babası olduğunu öğrendiğimden beri içimde oluşan tedirginliği gizleyemiyordum.

Havalimanından bizi alan şoförler ile bir dağ evine gelmiştik. Adamın evinde değildi de, bir restoranda kahvaltı yapacağımı düşünüyordum. Bu ev, belki eskiden Yeonjun ve Bayan Choi'nin de kaldığı ev olabilirdi. Üst katlarda, Yeonjun'dan kalma eşyalar, hatta Yeonjun'un odası olabilirdi.

Şık giyimli çalışan kapıyı bize araladığında yüzünde utangaç bir gülümseme vardı. Jimin saygıyla başını eğip içeri geçtiğinde ona ayak uydurmaya çalışmıştım. "Buyurun efendim." diyen genç çalışan, bizi yemek odası zannettiğim yere götürmüştü.

Geniş, oval masaya oturduğumuzda, Yeonjun'un babası ve yeni eşini beklemeye koyulmuştuk. Çok geçmeden üst kattan inen aile masaya gelip oturmuşlardı. Onları selamladıktan sonra, saçma sapan bir hareket yapmamak için kendime yalvarıyordum. Adama beslediğim nefret ile buradan sakin kalkamayacağıma emindim.

Yeonjun'un kardeşi olan küçük kız elbisemin eteklerini çekiştirip, anında eğlenceye başlamıştı. Çocukları sevmezdim... "Yura, ablanın elbisesiyle oynamayı bırak!" dedi kadın sertçe. Kadın desem bile, en fazla otuz beş yaşındaydı...

Bakışlarımı Yeonjun'un babasına çevirdiğimde, yeni eşine göre bir hayli yaşlı duruyordu. Sinirle gözlerimi devirip yerime oturdum.

"Jimin, görüşmeyeli uzun zaman oldu evlat." dedi Bay Choi.

"Ah," dedi abim afallayarak. "Evet efendim."

"Efendim mi? Babanla arkadaş sayılırız, bana amca desen yeterli."

Samimi görünmeye çalışan bu adam, samimiyetin s harfine bile sahip değildi ki samimi olsun! Bakışlarını bana çevirip, "Sen de hoş geldin kızım." dedi. Saygıyla başımı eğip gülümsemeye çalıştım. Ancak sinirden dudaklarım titriyordu.

"Teşekkürler, efendim." diye mırıldandım.

"Sen de amca desen yeterli olacak Seola kızım."

Bunu diyen Bay Choi'ye sahte gülümsememi sundum. Kahvaltı boyunca hiç konuşmamıştık. En sonunda yasemin çayları servis edildiğinde ilk konuşan Bay Choi olmuştu.

"Vakfımız altı seneyi aşkın bir süredir size destek oldu çocuklar. Liseniz için burs verdik, Jimin'in üniversiteyi özelde okumasını sağladık. Seola da bu sene üniversiteye başladı ve ona da destek olacağız."

Başımızla Bay Choi'yi onaylamıştık. Yeonjun'un anlattıklarını duymasam, bu adamın oldukça babacan olduğunu düşünebilirdim.

"Dürüst olmak gerekirse, yardım etme sebebim size acıyor olmam."

Bay Choi'nin bunu demesiyle kaşlarımı çatmıştım. Bunu nasıl bu denli rahat söyleyebilirdi.

"Sonuçta genç yaşta anne ve babanızı kaybettiniz. Ki Jimin'in daha lise mezunu bile olmadan, küçük kardeşine bakması zor olacaktı. Ve maddi açıdan size yardım ettik. Bunca zaman size boşu boşuna yardım ettiğimizi düşünmediniz umarım."

Ellerimi sinirle yumruk yaptığımda, Jimin'in de benden bir farkı yoktur.

"Belki duymuşsundur Seola, oğlum ve eski eşimle aramız bozuk. " Bunu deyip imalı imalı gülmeye başlamıştı. "Normalde Yeonjun'un başına geçmesi gereken bir butiğim var Seul'da. Ama kendisine sorsam bile cevabının olumsuz olacağını biliyorum. Bu yüzden, butiğin başına senin geçmeni istiyorum. Aynı şekilde Jimin'in de şirketimde asistanım olmasını istiyorum."

MOTORCYCLE ▪︎ Choi Yeonjun✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin