Poyraz ATASOY

889 97 32
                                    

Arkadaşlar elimden geldiğince çabuk bölüm paylaşmaya çalışıyorum ama son sınıf öğrencisiyim ve sınava hazırlanıyorum bu yüzden biraz geç gelebilir bölümler :) Okunma sayımız 400'lere ulaştı çok mutluyum :) Destekleriniz için minnetarım iyi okumalar :)

Elleri titreyerek bilmem kaçıncı kez elindeki notu okuyordu AFRA

Ne diyeceğini şaşırmıştı,sahi ne düşünecekti ki? Tehdit mi ediliyordu yoksa uyarılıyor muydu? ? Derin bir nefes alarak önünde durduğu yatağına çöktü ve ellerini dizlerine yaslayarak düşünmeye başladı, şimdi ne yapacaktı ?

Kaç saat olmuştu ? Ne kadar süredir yatağın üzerinde elindeki notla oturuyordu bilmeden ona seslenen arkadaşına dönüp ne dediğini anlamaya çalıştı . Kafası o kadar soluydu ki... Sanki Sude başka bir dilde konuşuyor gibi dediklerinden tek kelime anlamıyordu.

Eve geldiğinde arkadaşının çoktan geldiğini tahmin eden Sude, içeri girer girmez ilk iş Afra'ya seslenmişti ama ses alamadığında belki uyumuştur diye düşünerek arkadaşına bakmak için odasına çıkmıştı ve karşılaştığı manzarayla kapıda kalakalmıştı.

Afra bembeyaz bir yüz ifadesiyle yatakta titreyerek oturuyordu ve sadece elindeki kağıda bakıyordu. Yine kardeşinin yaşadığına haber aldığını düşündü önce ama sonra aklına bambaşka ihtimalle gelmeye başladı . Eğer iyi bir haber olsa Afra'sı bu halde olur muydu?

Duyacaklarından korkarak arkadaşına yaklaştı ve sessizce yanına oturarak ona yanında olduğunu belli etmek istercesine sarıldı. Sude'nin sessiz desteğine minnetter kalan Afra daha fazla dayanamayacağını hissederek elindeki notu tek dostuna verdi ve titreyen sesiyle konuştu ;

"Bugün bir not daha aldım Sude... O günden sonra bir daha ne zaman geleceğini hep merak etmiştim , acaba ne yazacak diye düşünmüştüm hep . Ama şimdi merak ettiğim cümleler önümde . Ne yapacağımı bilmiyorum ki , ne yapacağım ben Sude?" konuşurken sesinin titrememesi için duraklayarak konuşsada sesinin titremesini engellemeye yetmemişti duraklamaları Afra'nın....

Arkadaşının üzgün halini gören Sude daha da üzülerek kağıdı eline aldı ve yaznları okumaya başladı .

"Umut Sevgili AFRA.... Sadece biraz umut sana gerekli olan. Ve bir yardım ... Aslında etrafında olan ama fark etmediğin kişiden gelecek sana ... Yaşamın o yabancıya bağlı Afra , bana. Zamanı geldiğinde seni bulacağım... Seni bulduğumda yaşayacaklarına hazır ol ."

Arkadaşını sarmalayan kollarını çözerek elindeki kağıdın resmini çekti ve emniyet müdürlüğünden samimi olduğu Çetin'e mail olarak attı. Geçen gelen nottan sonra bu dava da Sude'nin görevlendirdiği kişilerden biri olan Çetin , işinde çok başarılı genç bir komiserdi. Bu zamana kaldar eline aldığı hiçbir davayı kaçırmayan Çetin'in bu davayıda çok zaman almadan çözeceğini umarak onu bu göreve atamıştı Sıde , ama ne yazık ki hala bir sonuç elde edememişlerdi.

Sude maili gerekli kişilere gönderdikten sonra tekrar arkadaşının yanına gidip elinden geldiğince ona destek olmayı denemişti tüm gün boyunca. Zorla Afra'yı uyutmayı başardıktan sonra odasından çıkacakken telefonunun titremesiyle kapıda kalmış ve gelen mesajı açmıştı , mesaj bilinmeyen bir numaradandı ve yazanlar işlerin artık basit bir çocuk kaçırma olayından çıktığını açıkça belli ediyordu yavaş yavaş satırları okumaya başladı Sude.

"Beni çok merak ettiğinin farkındayım Sude Müdür , zamanı geldiğinde kim olduğumu öğreneceksin . Ama ben istemeden beni asla bulamazsın."


Sude aldığı mesajdan sonra hızla Afra'nın odasından çıktı ve Çetini arayarak soruşturma hakkında tekrar tekrar bilgi aldı . Tüm gece Sude'nin arkadaşının miniği için uğraşmasıyla geçerken Afra'nın da kabuslarla dolu rüyasıyla geçmişti.

Sabah huzursuz geçirdiği geceden sonra morarmış göz altlarıyla güne uyanan Afra için hiçte güzel değildi . Hızla yataktan kalktı ve okuluna geç kalmamak için banyoya koşturdu. Rutin banyo işlerini hallettikten sonra odasınq tekrar girdi ve hızla üzerine siyah dar eteği ve kırmızı sıfır kol gözleğini giyerek kombinini tamamladı. Makyajı pek sevmediğinde bir rimel ve gömleğinin rengindeki rujunu sirip çantasını alarak odasından ayrıldı.

Daha Sude'nin ya da Pınar teyze'nin uyanmayacağını bildiğinden sessizce evden ayrıldı ve koşurarak apartmandan çıktı.

Kampüse geldiğinde dersinin başlamasına tamı tamına beş dakikası kalan Afra aceleci adımlarla Ticaret Hukuku dersinin verileceği amfiye gitti. Derse girip her zaman ki yerine oturduktan yaklaşık iki dakika sonra dersliğin kapısı tekrar açılmış ve tok ayak sesleri duyulmaya bşlamıştı .

Dönem başında bu dersi veren hocaları sağlık nedenleriyle okuldan ayrılmıştı ve yerine yeni gelen hocanın kim olduğuna dair kimsenin bir fikri yoktu . Emekli olan hocalarının yerine başarılı bir iş adamının Ticaret Hukuku dersini vereceğini öğrendiklerinde tüm sınıf çok şaşırmışlardı ama yeni gelecek kişinin mesleğinden başka bir bilgileri olmadığından şaşırmaktan da çok yeni hocalarını merak ediyorlardı.

Not almak için getirdiği defteri ve kalemi çıkarırken sınıfı kaplayan sessizliği bozan tok ses ile kafasını masadan kaldırdı ve karşılaştığı kişiyle ağzı şaşkınlıkla açık kaldı.

"Merhaba arkadaşlar ben Poyraz ATASOY yeni Ticaret Hukuku dersi öğretmeninizim." Ne yani gizemli yabancısı Ticaret hukuğu dersine mi girecekti ?

Arkadaşlar geçen bölüm 55 okunma 17 vote ve 10 yorum almış bu bölüm 70 okunma 25 oy ve 15 yorum olduğunda yeni bölümü paylaşacağım :) Sizi oylarla sınırlamak istemiyorum ama o okunmalar,oylar ve yorumlar benim motivemi arttırıyor benide anlayın lütfen Teşekkürler....

BİR TUTAM YALNIZLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin