AŞK SARHOŞU

74 7 0
                                    

2 Hafta Sonra..

Tam iki hafta oldu. Galiba hayatımın en güzel iki haftasını yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum. Arasla aramız düzeldiğinden beri daha mutluyum. Mesajlaşıyoruz, bazen telefonda konuşuyoruz. Hatta geçen gecenin 3'ünde ''rüyamda seni gördüm'' diyerek aradı beni. Uykulu o sesiyle bana rüyasını anlatırken, bende kendimi rüyada sanmıştım. Sabah uyandığımda, telefonuma bakıp aptal aptal sırıtmıştım. Telefonumun her titremesinde heyecanla alıyorum elime telefonu. Arayan biri olduğunda Arastır diye koşarak açıyorum telefonlarımı. Sesini her duyduğumda, kilitleniyorum. ''alo'' bile diyemiyorum. Ellerim, ayaklarım titriyor. Konuşamıyorum. Onu her gördüğümde midemde ki kelebeklerin uçuşmasına engel olamıyorum. Kalbim artık daha farklı ve daha hızlı atıyor. Sadece tek bir kişi, tek bir isim, tek bir ses. Hayatımda ki eksik parçam meğer Arasmış.. Tabi bu arada Onuru her yerden engelledim. Tabi rahat durmayıp mekana, eve kaç kez gelmeye çalıştı. Ama bir şekilde onu başımdan savdım. Sanırım Arasla aramızda bir şeyler olabileceğini hissettiği için beni rahat bırakmamaya çalışacak. Ama şu an o bile benim keyfimi kaçıramaz. Tabi bu sırada Masal Cafe'de de görüştük. Ama öyle, ayaküstü. Henüz gerçek bir randevu yapıp buluşamadık, bir yerlere gidemedik. Bu teklifi ondan bekliyorum tabi ki. Belki de bu hafta sonu görüşebilmek için iyi bir zamandır. Bir akşam yemeği gibi.

Bugün cumartesi. Gece Denizle o kadar çok dedikodu yapmışız ki, geç yattım. Ve geç kalktım. Saat 12. Yataktan hafta sonu olmasının verdiği mutlulukla kalktım. İlk işim telefonuma bakmak oldu. Yaşasın! Arastan mesaj gelmiş. Her sabah bana mutlaka ''Günaydın'' yazıyor. Ve benim günlerim artık hep çok güzel geçiyor.

'' Günaydın :) Hava çok güzel, pencereden bakmak ister misin?''

Anlamamıştım. Hemen bir cevap yazdım.

''Günaydın, Pencere de nerden çıktı?''

Cevap gecikmedi.

'' Hadi ama, bekliyorum.''

Arasın ne demek istediğini anlayamamıştım, ama kalktım ve perdemi çekip dışarıya baktım. Hava gerçekten de çok güzeldi. Güneş bugün gökyüzünden bana göz kırpıyordu. Kafamı gökyüzünden indirip, aşağıya baktım. Ve gülümseyen yüzüme, şaşkınlığım da katılmıştı. Aras aşağıda, bahçemizin önünden bana bakıyordu. Gülümseyerek bana eliyle selam verdi. Hemen pencereyi açtım ve sesimin en az şekilde çıkabileceği şekilde konuşmaya başladım.

'' Senin ne işin var burada? ''

'' Selam, kusura bakma sana bir şey söylemek istiyordum.''

'' Arayarak söyleyebilirdin. Önemli bir şey mi oldu yoksa?''

'' Arayabilirdim, ama akşama kadar söylemem gerekiyordu. Bende yüzüne karşı söylemek istedim. Aşağıya inebilir misin?''

'' Tamam, geliyorum.''

Pencereyi kapatıp, perdeyi tekrar kapattım. Hemen üzerime güzel bir şeyler giydim. Tabi bir kaç bir şeyde yüzüme sürdüm.'' Aras da tam deli. Ne işi varsa burada? Üstelik telefonda söylenmeyip, yüzüme söyleyeceği şeyi de çok merak ettim doğrusu.'' Ama, yine de onun yüzünü görmek, bana iyi geldi. Düşünsenize, uyanıyorsunuz ve ilk gördüğünüz kişi hoşlandığınız adam. Daha güzel ne olabilir?

Aşağıya indiğimde salona ve mutfağa bakındım, neyse ki kimse evde yokmuş. Sanırım Aras bunu bildiği için geldi evin önüne. Beni hiçbir şekilde zor durumda bırakmıyor. Evin önüne çıktığımda, Aras her zaman ki gülümsemesiyle bana bakıyordu. Bende en içten gülümsememle onun yanına geldim. İlk konuşan o oldu.

'' Umarım zor durumda kalmamışsındır''

'' Yok, yani evde kimse yok. Sanırım Cafedeler.''

SEN HEP AKLIMDASINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin