YENİ BAŞLANGIÇLAR

57 7 3
                                    

Gözlerim,  onun gözleriyle buluştuğu an, onu bu 1 hafta içerisinde bile ne kadar özlediğimi fark ettim. Evet, bana kapıyı açan, gözlerimi ayıramadığım kişi tabi ki Aras'tı. Gözlerinde, beni merak etmenin, ya da bana ulaşamamanın verdiği bir hüzün vardı. O kadar belli oluyordu ki bu, onu hiç böyle görmemiştim. Bensiz olmak, beni kaybetmenin verdiği korku onda gerçekten bu etkiyi mi yaratmıştı?  Şu an ona deli gibi sarılmak istiyordum. Ve de onu öpmek.. Ama bir şey beni durduruyordu. Neydi bunun adı?

Aras ile bir müddet bakıştıktan sonra, bir iki adım atarak, bana yaklaştı. Yüzünde ki ifadeyi değiştirerek, o çok yakışan gülümsemesi ile benimle konuşmaya başladı.

'' Masal, seni çok merak ettim ''

Nasıl bir ifade ile konuşacağımı kestiremediğim için gözlerimi kaçırarak cevap verebildim.

'' İşlerim vardı, sen ne yapıyorsun burada?''

'' Dedim ya, sana ulaşamayınca seni çok merak ettim, o yüzden buraya geldim, seni burada bekledim ''

Bu cevaptan sonra, gözlerimi kaçırmayı bırakıp, net bir ifade ile ona baktım.

'' Annemler yanlış anlamıştır kesin, keşke beklemeseydin ''

'' Bartu burada beklememi istedi, hem evde Bartu ve benden başka kimse yok ''

Aras, bana daha çok yaklaşarak, elleri ile kollarıma dokundu. İkimizin yüzünün arasında,  artık çok fazla bir mesafe yoktu. Nefes alış verişini, artık yüzümde hissediyordum. Gözlerimi kaçırabilecek şansım da yoktu artık, çünkü şu an birbirimize çok yakındık. Gözleri, gözlerimdeydi. Bu gözlere bakmak bana aşktan çok daha fazla şeyi anımsatıyordu. O gözlerde huzuru, masumluğu görüyorum. O gözler bana çok farklı hisler yaşatıyor. Sanki, hep benimleydiler, hep benimdiler. Söyleyecek sözlerimi unutuyorum bu gözlere baktığımda, kendimi gerçekten ben gibi hissediyorum. Bu duygu, aşktan daha kuvvetli.

'' Masal, neden böyleyiz?'' cümlesi ile daldığım o duygulardan, kendime geldim. Bunun cevabını ben kendime bile tam söyleyemezken, sana nasıl bir cevap verebilirdim ki?

O sırada, kapıya gelen abimi fark ettim. 

Arasın ellerini, ellerime alıp, kollarımdan onun ellerini çektim ve biraz geriye çekildim. Arasın, yanında sıyrılıp, abimin yanına geçtim.

'' Merhaba abi '' dedim gülümseyerek çok fazla durumu belli etmeyerek. Abim de beni görmenin mutluluğu ile bana sarıldı.

'' Neredesin sen bakalım? Merak ettiriyorsun kendini?''

'' O kadar mı ya? Telefonumu evde unutmuştum, kusura bakma abiciğim''

'' Ee hadi içeriye '' dedi abim Arasa dönerek.

Hiç konuşmadan salona geçtik. Gözüm, salonda ki sehpaya takıldı.  Salon sehpasının üzerinde, içilmiş kahve bardakları duruyordu. Belli ki uzun bir süre, Aras, abim ile beraber beni burada beklemiş. Abim, rahat bir şekilde geçip koltuğa oturdu. Ben ve Aras, hala ayaktaydık. Sanki bir yabancının evindeydik şu an. Kendi evimde olduğum halde, rahat şekilde hareket edemiyordum.  Özellikle Arasın gözleri sadece bendeydi. Bakmasam da, gözlerini benim üzerimde hissedebiliyordum. Benden bir cevap bekliyordu. Az önce sorduğu soru, havada kalmıştı çünkü. Ve gerçekten benim artık bir cevap vermem gerekiyordu.

'' Gençler, oturmayacak mısınız?'' dedi abim ikimize bakarak. Aslında aramızda olanları çok iyi biliyordu, bu yüzden bizi neşelendirmek için bir şeyler yapmaya çalışıyordu kendince. Her zaman yaptığı gibi.

Ben tam oturmak için koltuğa geçiyordum ki,    Arasın sözü beni durdurdu.

'' Bartu, izin verirsen, Masal ile biraz konuşmak istiyoruz ''

SEN HEP AKLIMDASINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin