AŞK DOLU BİR TATİL

63 8 0
                                    

Abimin o yüksek sesiyle '' haydi kızlar uyanın, geldik '' cümlesiyle kendimize geldik. Denizle zar zor toparlandık. Bu araba uykusu da gerçekten çok tatlı oluyor. Uykunun en tatlı yerinde, yol bitiyor. Pencereden dışarıya baktım. Hava gerçekten mükemmeldi. Kar lapa lapa yağıyordu. Her yer karla kaplıydı. İstanbul gibi bir şehirde neredeyse hiç kar göremediğimiz için, şu an bu kar bana resmen mutluluk veriyordu. Bu tatil kar'a doyacaktım doğrusu. Abim arabayı, otelin uygun gördüğü park yerine park etmişti. Oteli şöyle bir dışarıdan inceledim. Tabi gelmeden önce internette bayağı bir araştırma yapmıştım. Yabancılık çekmemek için. Kocaman, yüksek ve çok katlı bir oteldi. Ayrıca kırmızıydı. Elinde bavulu ile otele giriş yapan insanlar vardı. Tıpkı bizim gibi. Sanırım herkes yeni yıla burada girecekti. Büyük bir heyecanla arabadan indim. Zaten diğerleri çoktan inmişlerdi. Arabanın kapısını kapadım. Ve ellerimle yağan kar tanelerini tutmaya çalıştım. Gözlerimi kapattım. Üşümüyordum bile. Bu havada üşünür mü hiç?

'' Harika '' diye mırıldandım kar tanelerini tutarken.

O sırada arkamdan bir ses '' senin kadar harika değiller '' dedi. Tabi ki bu kişi Arastı. Arasa döndüm ve gülümsedim. Sarılmamak için zor tutuyordum kendimi. Ama tutmalıydım. Çünkü abim vardı.

''Ne kadar güzel değil mi Aras? Bayıldım buraya ''

'' Evet, gerçekten hava da çok güzel. Kar da yağıyor. Tam senin sevdiğin hava. Ayrıca burayı zaten çok seviyorsun ''

'' Ama ben ilk kez geliyorum buraya. Neden burayı seveyim? ''

Aras yine durakladı.

'' Şey. Yani, eminim böyle yerleri seviyorsundur demek istedim ''

Deniz, elinde bavulu ile yanımıza geldi ve konuşmamız kesildi.

'' Hadi aşıklar. Gidelim yerleşelim odalara ''

Eşyalarımızı arabadan alıp, otelin içine girdik. Otelin girişi biraz kalabalıktı. Yeni gelen insanlarda şu an giriş işlemlerini hallediyorlardı. Sırayı beklerken, bizde Denizle oteli şöyle kabaca inceledik. Kış tatili için gayet uygun ve şık bir oteldi. Şömine köşesi de vardı. Deniz ile şimdiden akşam şömine kenarında içeceğimiz kahveyi kararlaştırmıştık bile. Bazı insanlar da belli ki kayaktan geliyorlardı. Her yerleri kar olmuş ve belli ki ıslanmışlardı.

'' Ay, bir an önce kayak yapmak istiyorum, baksana insanlara ''

'' Evet, ama saat 6 oldu Deniz. Bu saatten sonra odaya anca yerleşiriz zaten ''

'' Aynen, sonra da akşam yemeği yeriz ''

''Tabi şurada ki işleri halledebilirsek ''

Neyse ki sonunda sıra bize geldi. Abim ve Aras işlemleri hızlandırdı. Sonunda odamızın anahtarını alabilmiştik. Odalarımızın olduğu kata çıktık. Odalarımız karşılıklıydı. Aras ve abim beraber aynı odada kalacaklardı. Yani, Aras ile akşam konuşmak biraz zor olacak. Odaların kapısını açıp içeri girerken, Aras bana göz kırptı.

'' Ay sonunda. Hadi hemen yerleşelim, daha giyineceğiz, yemek falan ''

'' Valla sen kendini düşün, ben gayet az kıyafet getirdim ''

'' İlla bir laf söyleyeceksin ''

İkimizde gülerek, çantaları yere koyduk. Tabi şimdi sıra odamızı incelemekte. Odanın içerisinde çift kişilik yatak vardı. Hem de kocaman. İkimizde gayet rahat ederiz burada. Odanın içerisinde, güzel ve şık bir banyo, yatak bölümü dışında da oturma köşesi vardı. Sanırım gece Denizle burada dedikodu yapacağız. Ve tabi ki en güzeli de pencereden baktığımızda gördüğümüz manzaraydı. Kar manzarası. İnsanların kayak yaptığı, teleferiklerin geçtiği yer çok net görünüyordu. Bütün kış burada kalamaz mıyız ?

SEN HEP AKLIMDASINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin