Parçalara ayrılan evlilik

3.7K 177 40
                                    

Alina'nın anlatımından:

Alarm çalmaya başlayınca uzanıp kapattım. Kerem'in göğsüne sinip onu dürtmeye başladım.
- Hayatım kalkmalıyız artık. - dedim
- Hayır. - dedi uykulu sesiyle
- Uçağı kaçıracaksın.
- Hayır.
- Kerem ya!
Kayra beşiğinde mızmızlanmaya başladığında oflayıp Kerem'in omzunu ittim.
- Senin yüzünden uyandı. - dedim yataktan kalkarak
- Bağıran sendin. - dedi Kerem hiç rahatını bozmadan
Beşiğin yanına gelip ağlamaya başlayan bebeğimi aldım kucağıma. Onu kollarımda sallayarak yatağa geri döndüm ve Kerem'in yanına yattım.
-  Gel bakalım benim küçük bebeğim senin karnını doyuralım. - dedim Kayra'yı göğsüme yerleştirerek
Uzanıp telefonumu alıp saate baktım.
- Kereeem! Kalk artık sevgilim babama söz verdin.
- Biliyorum. - diye mırıldadı
- Ee?
- Kalkamıyorum çünkü belim ağrıyor.
- İğne yapabilirim.
- İğneyle geçer gibime gelmiyor. - dedi bana doğru dönerek
- Neyle geçer?
Uzanıp boynumu öpmeye başladığında gülmeye başladım.
- Belki bana biraz sevgi gösterirsen geçebilir. - dedi tahrik edici sesiyle
- E Kayra?
- Annemlere bırakırız.
- Sevgilim? - dedim sırıtarak
- Efendim bebeğim.
- O dediğin yakında olmayacak biliyorsun değil mi? Hala üç dikişim var benim. O yüzden lütfen bu konuyu kapatalım artık. Sen gidip bir duş al ben de Kayra'yı emzirdiğimde sana kahvaltı hazırlarım.
İlk önce kafasını yastığa gömüp derin bir nefes alıp verdi. Ondan sonra doğruldu ve kalkıp yanıma oturdu. Uzanıp saçlarıma öpücük kondurdu.
- Özür dilerim hayatım. Seni sıkıştırmak istemiyordum. - dedi
- Biliyorum Kerem, ama sen de biliyorsun ki normal doğum sonrası iyileşmem için biraz daha fazla süreye ihtiyacım var ve bu sürecin içerisinde ilişki yok. O yüzden bana biraz zaman ver. Kendimi hazır hissettiğimde ilk senin haberin olacak.
- Biliyorum sevgilim, özür dilerim. Sen istemedikçe artık bu konuyu açmayacağım. - dedi dudağını büzerek
- Yalan söylüyorsun. - dedim gülerek
- Yalan söylüyorum. - dedi o da gülmeye başlayarak
Dudaklarına küçük bir öpücük kondurup ayrıldım.
- Hadi sevgilim duşunu al hazırlan. Bir saat sonra çıkman lazım. - dedim
- Tamam.
Kerem pes ederek yataktan kalktı ve oflayarak banyoya girdi. Arkasında gülerek ben de kucağımda kızımla kalkıp mutfağa yöneldim. Tek elimle Kayra'yı tutarken diğeriyle çay demlemeye çalışıyordum. Bir süre sonra takım elbisesini giymiş Kerem geldiğinde Kayra'yı kucağımdan alıp oturdu.
- Sen yemeye başla ben şimdi geliyorum. - dedim
- Peki.
Son işimi de halletikten sonra oturdum Kerem'in karşısına.
- Sevgilim istersen arayalım annemi akşama gelsin kalsın seninle. - dedi bana bakarak
- Hayır hayatım gerek yok. Hem zaten kapıda koruma olacak dedin. Endişelenmene gerek yok.
Derin bir nefes aldı.
- Niye beni dinlemiyorsun ki? Annem burada olursa daha rahat olacağım. Böyle sizi yalnız bırakmış gibi oluyorum, ki sizi bir geceliğine yalnız bırakacağım. Aklım hep burada olacak.
- Bak gerçekten endişelenmene gerek yok. İyi olacağız. Aklın bizde kalmasın. Bir şey olursa ben zaten ararım Hakan'ı.
- Peki. Öyle diyorsan.
Kerem'in telefonu çalmaya başladığında cebinden çıkarıp hemen açtı ve kulağına dayadı.
- Efendim baba? Hazırım evet, tamam bekliyorum.
Telefonu kapatıp bana baktı.
- Bir iki dakikaya geliyorlarmış. Çantam yukarıda mı? - dedi
- Evet, yatağın yanında. İki günlük giysi hazırladım.
- Hemen gidip alıyorum.
Kerem Kayra'yı kucağıma bırakıp koşar adım yatak odasına gitti. Evin önünde duran arabayı gördüğümde kalkıp kapıyı açmaya gittim. Babam güler yüzle arabadan inip bana doğru gelmeye başladı. Kollarını etrafıma sarıp saçlarımı öptü.
- Hoş geldin baba. - dedim ayrıldığında
- Hoş buldum kızım. Nasılsın bakalım? Benim küçük torunum nasıl? Gel bakalım dedeye meleğim benim. - dedi Kayra'yı kucağımdan alarak
Onlara gülerken arabadan inen kadınla gözlerim ona kitlendi. Uzun esmer saçlarını sırtına attıktan sonra kısa deri eteğini çekiştirip bize doğru gelmeye başladı. Üzerine dar gelen beyaz gömleğini gördüğümde çattım kaşlarımı. Bu kadın da kimdi ve niye babamın arabasından iniyordu. Yanımıza geldiğinde babam Kayra'yı öpmeyi bırakıp bana baktı.
- Ah kızım tanıştırayım. Bu yeni asistanım Sevil. Sevil bu da kızım Alina. - dedi babam
Kadın elini uzattığında gülümsemeye çalışıp sıktım elini.
- Memnun oldum. - dedim gözlerine bakarak
- İnan ben de çok memnun oldum tanıştığımıza Alina. - dedi
Kerem'in sesini duyduğumda elimi kadının elinden çekip baktım ona.
- Ben hazırım. - dedi Kerem
Kerem ceketini giyip kapının dışına çıktı ve babamın yanındaki kadına baktı.
- Sevil bu da bizimle Almanya'ya gelen damadım Kerem. Oğlum bu da yeni asistanım.
- Memnun oldum. - dedi kadın elini uzatarak
- Bende. - dedi Kerem küçük bir tokalaşmadan sonra
- Hadi bakalım Kerem, eşinle kızınla vedalaş biz seni arabada bekliyoruz. - dedi bebeğimi kucağıma bırakarak
- İyi yolculuklar baba. - dedim onlar arabaya yöneldiğinde
Kerem önüme geçti ve uzanıp Kayra'nın yanağını öptü.
- Telefonunu ve pasaportunu aldın değil mi? - dedim
- Evet. - dedi bana bakarak
- Peki.
- Bak bir şey olursa beni hemen ara tamam mı?
- Tamam dedim ya sevgilim. Korkmana gerek yok.
- Aklım sizde kalacak Alina. - dedi yüzüme bakarak
- Kalmasın hayatım zaten yarın döneceksin. Şimdi hadi daha fazla bekletme babamları.
- Tamam.
Uzanıp ilk önce yanağımı öptü.
- Babanın burada olması pek umrumda değil biliyor musun? - dedi sırıtarak
Yüzümü ellerinin arasına alıp dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu.
- Sizi seviyorum. - dedi benden ayrılıp küçük çantasını yerden alarak
- Biz de seni seviyoruz hayatım. İyi yolculuklar. - dedim
Kerem arabaya binmeden önce elini sallayıp öpücük yolladı. Babam arabayı çalıştırıp bahçeden çıktığında derin bir nefes verdim. Hissettiğim garip duyguyla yutkundum. Artık Kerem'i bu yolculuğa zorladığım için kendime kızmaya başlamıştım, çünkü bu Sevil denen kadını gözüm asla tutmamıştı.

Baş Belası KarıcığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin