iki

147 14 41
                                    

hayır.. bu şekilde ölemem!

anın etkisiyle kapattığım gözlerimi açtığımda gerçekten de üstüme atladığından emin oldum. elimle tam da yüzümü kapatan şişkin göğsünü ittirdim. o sırada sapık benliğim beni hiç şaşırtmadan atağa geçti. derin nefesler alırken gözlerine çapkın bakışlarımla baktım.

"kadınlarınkine taş çıkarır." sadece o duysun diye fısıldayarak ve nefesimi yüzüne vererek konuşmuştum. hâlâ gözlerinin içine bakıyordum. gözlerindeki sinirli ifade kendini tamamen dehşet verici başka bir şeye bıraktı. olay daha fazla uzarsa can sıkıcı bir boyuta geçecekti. üzerimden kalkması gerekiyordu.

"pestil old-" tam o sırada elmacık kemiğime geçirdiği yumruk canımı fazla acıtmasa da sinirlenmemi sağladı. sınıftakiler hareketlenmişti ama umrumda değildi. bu aptal şişko bedelini ödemek zorundaydı. yüzüne sert bir kafa attıktan sonra onu yere ittim.

canının yandığını belli eden kısık sesli inlemesini zevkle dinledim. üzerime atladığında uzanmamı sağladığı sırada doğruldum. yüzüne küfür edercesine son kez baktım. bakışlarındaki ufak çaplı kırgınlık bir an tereddüte düşmemi sağlasa da belli etmedim.

"büyük hata yağ tulumu." yerden tutunarak ayağa kalkmasını izledim. onun şimdiye kadar hiç konuşmadığını siz de fark ettiniz mi? içinde tutuyor olmalı. birazdan gidip tuvalette ağlar kesin değil mi? bütün şişkolar öyle yapar çünkü.

"pişman olacaksın sik kafalı." ses tonu söylediği şeyi bir süreliğine düşünemememe yol açtı. daha önce kimsede duymadığım kadar hoş bir tınısı vardı. s i k k a f a l ı.. kaşlarım çatıldığı sırada hoca sınıfa girdi. ellerimi saçlarımın arasından geçirip düzelttikten sonra tekrar kendi alemime döndüm. masaya sosisçikler çizerek ve dışarıyı izleyerek dersi tamamladım. eve gidince ilk işim sosis yemek olacaktı.

ders bittiğinde oturduğum yerden kalktım ve kantine indim. size bir sürprizim var.. kız arkadaşım. kantinde beni bekliyor ve ben sürekli onunla kantinde buluşmaktan sıkıldım. tek elimi pantolonumun cebine sokup onu bulmak için etrafıma bakındım. oturduğu masadan elini kaldırıp beni çağırdı.

ona göz kırptıktan sonra yanına gidip oturdum ve elimi beline koydum. gerçekten de okulun en güzel kızıydı. vücut hatları göz alıcı türdendi. "karnın aç mı Ezgi?" kafasını salladığında karşımda oturan Batu'ya sırıttım. cebimden para çıkarıp uzattım "göreyim seni koçum." parayı alıp ayağa kalktı. "üstünü unutursun." güldü. "herkese benden içecek." iç çekip kafamı salladım. "iyi bana gazoz al."

bir süre konuştuktan sonra Ezgi'yle gece için sözleşip onu gönderdim. şimdi karşımda sadece Batu ve Melih vardı. "şişko sosis beni boğmaya çalıştı" Batu anında kahkahalara boğuldu ama Melih gülmemek için kendini tutuyordu. elinde olmadan sırıttı "çocuğa da böyle demedin umarım." Batu, Melih'e buna sen inanıyor musun bakışı attı. "daha kötüsünü yapmıştır."

iç çektim. "onu utandırmak için yapmadım ama üstüme atladı. içimde mi tutsaydım sözlerimi? hem.. konuştu sonunda."

ikisi de gerçekten şaşırmıştı. "sen.. sen büyü falan mı yaptın ona?" Batu tek gözünü kocaman açarak yüzünü bana yaklaştırdığında ensesine vurdum. "bu günlük insanlarla yakınlaşma kotam doldu. fazla yaklaşma ısırırım."

Melih aklına gelen anılarla elini yüzüne kapattı. "kimsede başka ısırıklar istemiyorum." yüzünü sıvazlayıp masadan kalktı. "gitme vakti."

ikisi de ayağa kalktığında hâlâ oturan bana baktılar. "sınıfa gitmekten korktuğunu söyleme bize." bu sefer Melih de güldü. "saçmalamayın." oturduğum yerden kalktım. "o meteor için can alıcı planlarım var." başımla çıkışı işaret ettim. "gidelim."

sınıfa çıktığımda gözüm istemsizce onu aradı. duvar kenarında arka sırada oturmuştu. yanında zayıf ve minik bir kız olan Melisa vardı. ona bir şeyler anlatıyor olmalıydı. "Melisa" kafasını bana çevirdiğinde onlara biraz yaklaştım. "senin de üstüne atlama planları yapıyor olabilir. sağ çıkman zor olur haberin olsun." kızın kısa saçlarını karıştırdım ve yanlarından geçip kendi sırama oturdum.

Ufuk'un hâlâ şaşkınlık duyduğum etkileyici sesi kulaklarımı doldurdu. "onu gerçekten pestil yapabilseydim keşke. en azından yerdim ve bir işe yaramış olurdu."

yine merhaba sosislerim~ bu ilk kitabım. ben bile fazla ümitli değilim. umarım hoşunuza gider. herhangi bir fikriniz varsa bildirmenizden mutluluk duyarım. ileriki bölümlerde görüşmek üzere.

Allah'a emanet olun.

Mucizevi DeğişimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin