sandalyeden zorlukla kalktı bu seferde gidecekken
+nereye diye sordum
Anlamamış gibi yüzüme bakarak kafasını sağa sola ne anlamında salladı ben ise-komşunun kızımı toplayacak buraları gel çabuk buraya buralar toplanacak yemeği ben yaptım sen de burayı bal dök yala yapacaksın
+ya öf ya ööööf nerden bela oldun başıma sen
-çok konuşma dilindeki kas gücünü kollarında kullansan şimdiye bitmişti dedim
+kahveler senden o zaman dedi hadi yine iyisin kendime yapıcaktım sanada yaparım diye yanıtladım
Bulaşıkları makineye atıp masayı topluyordu ama sessizdi hemde fazlasıyla ben sessizliği severdim aslında ama bu mezarlık sessizliği gibiydi ürkütüyordu yani kafamdaki düşünceleri doğrular gibi elim telefonuma gitmişti
neşet ertaştan___yazımı kışa çevirdin
Şarkısını açtım cezve, kahve ve fincanları bulduktan sonra kahveyi yapmaya başladım kahveyi yaparken o masaya oturmuş sessizce şarkıyı dinliyordu birden konuşmaya başladı+kim bu adam ne güzel söylüyo benim tarzım değil ama dinlettiriyo güzel yani
-O mu neşet Ertaş o efsanevidir benim gözümde herkezin mutlaka bir favori şarkıcısı falan vardır benimkide o
+nerden duydun Allah aşkına eski püskü bir şarkıya benziyo
- hayat hikayesini anlatan bir kitap var oradan gördüm sonra yavaş yavaş doz aldım ilk önce sonraları bağımlısı oldum kendilerinin bu şarkısınıda karısı leyleya yazmış ah zalim Leyla neler çektirmiş neşette bir bilsen adam boşuna demiyor yazımı kışa çevirdin
Merak etmişti sanırım sandalyede dizlerini kendine çekerek açtı gözlerini
+ eeeee diye sorarcasına merakını belli etti kahveleri koyduktan sonra ona neşet ertaş tan bahsettim ara ara fikirlerini söylüyor ara ara üzülüp ahlanıp vahlanıyorduKahvelerimizi içtikten sonra onun adını bilmediğimi fark ederek adını sordum meltem dedi iyi geceler meltem diyerek uyumak için odama çıktım uykum gelmişti kendimi yatağa atıp uykunun kollarına bırakacakken kendimi
telefonumdan resmine baktım
Zeynepin
özlemiştim onu şimdiden uzaklaşmış hissediyordum onu bırakmış gibi terketmiş gibi....
Telefon gözlerimin yavaşça kapanmasıyla düşmüştü elimdenSabah uyandığımda üstümü başımı giyip aşağıya inmiştim dayım kahvaltı masasında kahvesini yudumluyordu yanındaysa meltem oturmuş tabağına öylece bakıyordu bir elide çenesindeydi bu neydi mahkeme duvarı görsem daha iyiydi ben bunlarla ne yapacaktım gerçekten şimdiden anne ve babamı özlemiştim daha sabah arayıp konuşmuştuk ama bu durum onları özlemem için dahada sıkıyordu boğazımı beni görmeleriyle ikisininde bakışı bana dönmüştü bende ne yapacağımı bilemeden masaya oturum sadece tabağımla ilgilendim amcamla az biraz konuştuktan sonra yemeğimi yiyip kendimi bahçeye attım kafa dağıtmak için bahçede kitap okuyacaktım kitap okurken tuhaf bir şey oldu uzaktan bir ağlama sesi geldi bu çocuk sesiydi sanırım kitabı ters bir şekilde çimlere bırakıp hızla sesin geldiği yöne doğru ilerledim küçük müştemilat tarzı yerde bir küçük esmer çocuk ağlıyordu tahmini 2, 3 yaşlarındaydı çocuğa doğru yaklaşıp onu susturmak istedim çünkü çocuk ağlamaktan katılmıştı tuhafı ki sesinde tanıdık bir tını vardı ama çocuğu daha önce hiç görmemiştim çocuğa doğru ilerleyip onu kucağıma aldım çocuğu çeşitli şebekliklerle güldürmeye çalışıyordum ama bir an olsun gözyaşını dindiremiştim boynundaki kolyeyi fark ettim sonra kolye şu resim koyulanlardan gümüş renkte bir kolyeydi kolyeyielime alarak sallamaya başladım sonra annesini bulmak adına içini açıp baktım gördüğüm şeyle dona kalmıştım çocuğun ağlaması kesilmiş anne anne diye fotoğrafa gülüp elini uzatıyordu
Ama bu nasıl olabilir fotoğraftaki kişi yıldız dı
Yıldız....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~HİSSİYAT~
Novela JuvenilBeşikten mezara kısa yollar var Işık hızında organizasyonlar🌙