Babam farketmeden aşağıya hızlıca indim babam anneme yardım ediyordu yani yine hanımcılık kazanmıştı babam elinde tabaklarla bana döndü geç gelme zamanında evde ol diye uyardıktan sonra iyi tamam ben çıkıyorum dedim babam dur diye bağırdı içimden yine ne oldu diye düşünürken bana dönüp paran varmı dedi bende var dedim iyi o zaman iyi eğlenceler deyip mutfağa doğru yürüdü bende ayakkabılarımı giyip çıktım hava baya sıcaktı bu akşam kuşak duvarına yürürken bizim aktar yolumun üzerindeydi oradan taze kavrulmuş çekirdek alıp hemen yanındaki bakkaldanda kendime elmalı soda ona ise kola alıp ilerledim adımlarımı birli ikili hızlı hızlı atıyordum yürürken olacakları az çok tahmin ettim benimle ne konuşacağını olayın nerelere bağlanacağını az çok biliyordum ve benim planım dayımla bir süre kaldıktan sonra dönmekti ama henüz bir şeylere başlamaya niyetli değildim kesinlikle ona karşı açık kapı bırakacaktım bunu yapmamın bir diğer sebebi ise yaşımızın küçük olmasına karşın güvensizliğimdi yanlış kararlar alabilirdik.....
Kuşak duvarının önüne geldiğimde hem içimde susturamadığım bir rahatsızlık hemde bir tatlı mutluluk vardı seviyordum burayı kuşak duvarı tek edilmiş eve benzer küçük bir kale tarzı bir yerdi merdivenleri etrafından dolanan bu yerin dışı simsiyah içinin duvarları ise beyaz ve merdivenleri rengarenkti en üst katında ise dam tarzı üstü açık küçük bir oda tarzı bir yerdi gençler buraya sevgileriyle falan gelirlerdi o yüzden itiraf edeceğini düşünmüştüm buraya kuşak duvarı demelerinin nedeni ise söylentilere göre çok eski zamanlarda yani buralar köylük gibiyken buranın bir beyi varmış bu beyin çok arazisi ve zenginliği olduğu için herkez mutlaka bir mülkünde işçiymiş bu beyin bir de kızı varmış adam çok zengin ve eli açık dürüst merhametli bir adammış adamın bir de kızı varmış gülperi hamın gülperi hanımın söylentilere göre çok farkedilir bir güzelliği varmış yemyeşil gözleri simsiyah uzun kıvırcık saçları birde bembeyaz kar gibi teni varmış yani insanlar hayranmış bu güzel kız ama tek bir merakı ve ilgisi varmış askerlikmiş kız asker olmak istiyormuş babası kızın ne kadar naif bir kız çocuğu olarak yetiştirmek istesede kız hep erkek çocuğu gibiymiş bir yanı ise buna çok seviniyormuş adamın bu gülperi bir gün silah talimi yaparken evlerine gelen boyacı bir çocuk bunun vuramadığı hedefi vurmuş ondan sonrası kopuk hikayenin ne olmuşsa bu gülperi ve boyacı çocuk aşık olmuşlar ve evlenmek istemişler ama çocuğun babası zalim bir adammış kız ilk gelin geldiği zaman kıza kötü davranınca eşini ikna edip babasıyla kalmalarını teklif etmiş çocukta kabul etmiş çocuğun babası buna sinirlenip oğlu gidecekken kıza silah doğrultmuş oğlumla arama girdin diyerek kızı vuracakken oğlunu vurmuş ve çocuk orada ölmüş kız bunun acısına dayanamayıp çocuğu sırtladığı gibi henüz inşaatı yeni bitmiş evlerine ağlayarak götürmüş ayakları çıplak kan revan içindeymiş sonra evlerinin en tepesine çıktığında kan ter içinde babası dahil herkez aşağı onlara bakarlarken kız belinden oğlanın evlenirken ana yadigarı olan kuşağı kızın belindeymiş kız belindeki kuşağı damdaki direğe bağlayıp sevdiğine sarılıp intahar etmiş o günden sonra buraya kuşak duvarı denmiş....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~HİSSİYAT~
Fiksi RemajaBeşikten mezara kısa yollar var Işık hızında organizasyonlar🌙