-4- Geçmiş

341 37 0
                                    

O geliyordu içimde bunu hissediyorum, kim olduğunu ne olduğunu bilmiyorum ama o içimde bir yerlerde ve onu bastırabilmek artık çok zor.Yavaş yavaş içimde büyüyen hiddet artık zaptedilemez duruma ulaştı.Kafamı dağıtmak için birşeyler yaparak kontrol edebiliyordum ancak artık bir faydası olmuyor.Kate ile küçük şakalaşmamızdan sonra bir şey farkettim,göğsümde tam kalbimin üstünde bir dövme vardı.Kate'in endişelenmemesi için bunu geçici eğlence olarak yaptırdığımı söyledim oysaki ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.Masum meleğim göğsümde uyuyordu bende burada sonumun ne olacağını düşünüyordum.Bunu Kate'e belli edemezdim onun benim için endişelenmesini istemiyordum.

Melodisini değiştirmeyi unuttuğum lanet olası çalar saatin alarmı çaldı.Kate göğsüme yaslanmış başını ürpererek kaldırdı ve söylene söylene ayağa kalkınca ilk işim şu saati camdan dışarı atmak olacak diye bağırdı.Yataktan fırlayıp saati bi kaç kere yere atıp tekmeledi sonrada çöpün içine fırlattı, ona bakıp sırıttım.Bana öfkeyle seninde sonunun saat gibi olmasını istemiyorsan o yatağı hemen toplasan iyi edersin dedi ve banyoya yeri tekmeleyerek yürüdü.Ah ,evet sinirliyken bu kadar tatlı olduğunu bir kez daha öğrendim.

Bugün cumartesiydi, Kate ile oturup kahvaltı yaptık ne zamandır böyle kahvaltı yapmıyordum yemek pişirme konusunda oldukça becerikliydi.Bizim okulumuz Kate'in okuluna göre daha ilerdeydi bize yetişmek için hafta sonu yapılan kurslara katılacaktı.Benimde bir planım yoktu evde oturup televizyon izlemeyi düşünüyordum.Kahvaltıyı beraber topladık, Kate hazırlanıp geldi.Karşıma dikilip bana anlamlı anlamlı baktı, kollarını açtı.Kollarımı açıp ona sarıldım, zamanımız olsa saatlerce öyle kalabilirdim.Boynuna yüzümü gömüp kokusunu içime çektim.Bu koku başımın döndürmeye yeterdi.İstemeye istemeye kollarımızı çekip ayrıldık, dikkatli olmasını söyledim oda bana bakıp gülerek kapıyı kapattı.

Yalnızdım, banyodaki boy aynamın karşısına dikildim.Göğsümdeki dövme yada damgamı demeliyim bilmiyorum, incelemeye başladım.Yırtıcı bir hayvanın kafatasına benziyordu ama çenesinden çıkan uzun sivri dişler vardı sanki, hiçbir hayvanın böyle bir kafatasına sahip olamayacağını anlamak o kadar da zor değildi.Dövmenin ardında kalbime bir ağrı girdi.Kalbim o kadar şiddetli atıyordu ki vucudumun sarsılmasına neden oluyordu, nefes almakta güçlük çekiyordum.Göğsümün içinde büyüyen bir kitle vardı sanki.Nefes alamaz oldum bacaklarım vucudumu taşıyamaz hale geldi ve yere devrildim.En son hissettiğim şey banyonun soğuk ve sert zemini oldu.

Gözlerimi açtım burasıda neresi? Burası rüyamda gördüğüm karanlık ormandı, fakat güneş yeni doğmuş etraf aydınlanmıştı.Hemen ayağa kalktım ve etrafımı gözledim, bu his neyin nesiydi böyle.Bacaklarım o kadar kuvvetliydi ki üstünde taşıdığı bedenimi hiçe sayıyordu.Omuzlarım o kadar geniştiki doğrulduğumda kendimi kalas yutmuş gibi hissediyordum.Ellerime baktım, sol avuç içimde yara izleri vardı.Üstümde ise gümüş renkli bir palto, güneş ışınları gümüş renginin üstüne çarpıp parlıyordu.İçimde ki bir his bulunduğum çevrenin hemen yakınlarında bir yerleşim yeri olduğunu fısıldıyordu. İçimde ki hise kulak vererek gösterdiği yöne doğru koşmaya başladım, ağaçların yanından o kadar hızlı geçiyordum ki yapraklar savurduğum rüzgarla dallarından kopup havaya savruluyorlardı.Bu kadar hızlı koşmamı aklım almıyordu ama içimdeki bu kuvvet oldukça hoşuma gitmişti.Hislerim doğru çıktı ve küçük bi kasaba gördüm. Bulunduğum yüksek kayanın üstünden atlayıp su birikintisinin önüne indim.Biraz su içmek hiç te fena olmaz diye düşündüm ve yavaşça eğildim, avucumu suya daldırdım tam ağzıma götürecektimki yansımam! İrkilip ıslak toprağın üstüne düşmeme neden oldu.Ürkek ürkek bir kez daha su birikintisinin üstüne eğildim bu ben değildim.Ellerimle yüzümü kontrol ettim bu- bu yüz rüyamda gördüğüm adama aitti.Suya bir yumruk savurdum dalgalanmalar yansımamı bozdu ve "Neler oluyor?" diye bağırdım.

Geçmişte KalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin