Atmak gibi bir niyetim yoktu ama Agust D 2 beni aşırı gaza getirdi. O Yoongi neydi öyle üstümdem geçti resmen ya. Ficteki Yoongi looku agust d 2 lookudur tşk
Genelde kimseye karışmayan ancak kimseden de korkmayan biriydim. İnsanların yapacakları, yapacaklarını söyledikleri şeylerden korkmaz ve umursamazdım. Bu kim olursa olsun omuz silkerek tiye alan tiptim yani. Yoongi'den de korkmazdım, o söylediklerini yapamayacak kadar seviyordu beni, bana kıyamazdı. Yine de korkuyormuş gibi yapmak hayatıma bir iki hareket katıyordu. Hem böylelikle Jungkook'u da korkutmuştum. Jungkook küçükken de korkardı her şeyden, top oynadığımızda kızan teyzeleri gördüğünde kaçardı, ben topları üzerlerine doğru atardım. Çocukken de çekinmezdim.
"Patron Jimin'i ısıtmak için çağırıyor."
Ancak şimdi korkudan ölebilirdim, korkudan titrediğimde Taehyung elimi tutmuştu. Elimi kavrayan sıcak eliyle arkasına çekmişti beni. Tamamen arkasında kaldığımda bu beni sinirlendirmişti. Neden arkasında kalıyordum ki?
Söyledikleri ne demek oluyordu, benim ismimi nereden biliyorlardı?
"Söyle sikik patronuna, Jimin hiçbir yere gitmiyor." Boynundaki damarlar belirginleşmişti, iki elimle onun kolunu sarıyordum, bana ne yapacaklarını bilmiyordum, o cümlenin altında yatan anlam beni ürpertiyordu.
"Patrondan seni dinlemem hakkında bir emir almadım." Dediğinde bir adım atmıştı bize doğru. Ardından bir adım daha. Taehyung ne kadar diretirse diretsin, her türlü gidecektim. Birincisi adam Taehyung'un iki katıydı, ikincisi silahı vardı çekip vurduğunda ne yapabilirdi ki?
"Taehyung, işleri zora sokmanın bir anlamı yok." Omzunun üstünden Taehyung'a fısıldadığımda, gözlerim adamın üzerindeydi. Bir adım ötemizdeydi, Taehyung kolunu aniden çekmiş ve adamın üzerine yürümüştü.
"Var Jimin!" Diye bağırdığında adama bir yumruk attığını gördüğüm o kısacık zaman diliminde hızla onlara adım atmıştım. Onun durması gerekiyordu. Taehyung'u durdurmaya çalıştığımda beni itmişti, o kadar sinirliydi ki görmüyordu hiçbir şeyi, yere düşmüştüm. Umurunda olan yalnızca o adamdı.
"Kardeşime yaptıkların yetmedi mi, iki sene boyunca bana yaptıklarınız yetmedi mi, artık. Ya annem, onu benden aldınız. Yanımda gördüğünüz herkese bu kadar zarar vermekten bıkmadınız mı, bu kadar canımı yaktığınız yetmedi mi piç herif! SÖYLE, YETMEDİ Mİ?" Adam hareket etmiyordu, onu durdurmaya çalışmıyordu.
"Taehyung," dedim ürkekçe. "Yeter artık, dur!" Durmazsa ölecekti. Sesim biraz da olsa yükseldiğinde kapıda duran iki adamı görmüştüm. İçeri girdiklerinde Taehyung hala o adama vuruyordu, "Taehyung!" Çığlığım sonunda onu durdurduğunda çok geçti, iki adam iki kolumdan tutmuş beni sürükleyerek götürüyorlardı.
Taehyung adamın üstünden kalkıp bana doğru ilerlerken yerde yatan adam Taehyung'u tutmuştu. "Bırak Jimin'i, size söylüyorum, bırakın onu!" Bağırdığında gözlerimin yandığını hissetsem bile kendimi ağlamamak için tutmuştum. Ne olacağını bilmemek ben korkutuyordu. Ve belki de Taehyung bildiği için bu kadar diretiyordur.
"Bunun bedelini ödeyeceksiniz! DUYDUNUZ MU BENİ?" Odadan çıktığımda ardımda kalan Taehyung'un bağırışları gözlerimi doldurmuştu. Ses çıkaramıyordum, hareket edemiyordum, kollarımı bıraksalar yere düşerdim. Felç geçirmek böyle mi hissettiriyordu?
"Öldüreceğim seni! Ama acı çekerek öleceksin, saatlerce işkence yaparım belki sana, bana yaptığın gibi, keşke ölsem diye yalvaracaksın Tanrı'ya, SENİ ÖLDÜREYİM DİYE AYAĞIMA KAPANACAKSIN!" Duyduklarım kafamda dolanan binlerce soruya yenilerini eklemişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/206161928-288-k506742.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ilunga
أدب الهواة[vmin] "Tek eksik olan inanmaktı, sen tereddüt etmeden inandın bana, ve her şey tamamlandı." •|21.04.20|' •|?|'