Keyifli okumalar. 🌼
•
"Beyaz, deli gömleği"
•"Peki, neden bende de aynı dövmeden var Saye!"
Saye'nin adımları bir anda duraksadı. Duyduklarını idrak etmeye çalışıyordu. "Konuşmamız gerekiyor."
Korkuyordu ve buradan gitmek istiyordu Saye. Birkaç adım daha attı. Ahsen onun gideceğini sanarak Saye'yi durdurmak istedi. Fakat Saye, gitmek yerine kapıyı kapatmayı tercih etti. Ardından derin bir nefes alarak önünü hemşireye çevirdi.
"Sana hitap edebilmem için adını söyler misin?"
"Ahsen." dedi yutkunurken. Saye gidecek diye çok korkmuştu fakat şimdi yüzüne bir gülümseme yayılmıştı.
"Biraz önce ne demek istedin Ahsen?"
Saye ona yaklaşıyor fakat her adımında temkinli davranıyordu. Ne kadar dik durarak cesaretli görünse de içten içe korkuyordu.
"Gel, otur şöyle." dedi yatağı göstererek. Ahsen de yatağın karşısındaki koltukta yerini almıştı.
"Buradan bir an önce gitmek istiyorum. Lütfen ne anlatacaksan çabuk anlatır mısın?" dedi. İçinde kötü bir his vardı. Ve o his onu ele geçirmişken nefes alış verişleri bile zor geliyordu.Saye, Ahsen'in gözlerinin içine bakarken o üzerindeki hemşire üniformasını eteklerinden tutarak yukarı kaldırdı.
"Bak..." dedi mırıldanır gibi. "Bende de aynı iz var Saye. Aynı şeyleri paylaşıyoruz, aynı şeyleri yaşıyoruz."Saye donakalmış vaziyette bakıyordu ona. Güçlükle ağzını oynattı: "N-ne oluyor bize?"
"Bundan aylar öncesinde uykumdan uyandığımda sol göğsümde çok farklı bir acı hissettim. Ama sanki kalbimi bir ateşe atmışlar kavruluyor gibiydi. Sıcak bir akıntı hissettim. Ve açıp baktığımda bu izle karşılaştım. İlk önce inanamadım fakat sonra bu izle yaşamayı öğrendim."
Saye sertçe yutkundu. İçinde bir şeyler oluyor, karnına kramplar giriyordu. "Aynı..." dedi kısık çıkan sesi ile. "Aynılarını yaşadım ben de. Fakat benim başıma daha dün geldi."
"Sen daha çok yenisin." dedi titreyen ellerini saklamaya çalışırken. Fakat Saye bunu çok çabuk fark etmişti.
Ahsen, beklenmedik anda Saye'ye doğru atılınca irkilerek çığlık attı Saye. Ellerini onun ağzına dayayan Ahsen: "Sessiz ol!" dedi fısıldayarak. "Yoksa duyacaklar."
Usulca ellerini Saye'nin ağzından çekerek konuşmaya devam etti: "Çok, çok kötü şeyler görüyorum. Kafayı yiyecek gibiyim."
Ellerindeki tireme bu sefer vücuduna geçmişti. "Uyuduğum her anda rüya görüyorum ben Saye. Bu iz vücudumda belirdi belireli hep aynı kişinin korkunç yaratıklarından kaçışını görüyorum." Duraksadı. Aklına bir şey gelmiş gibiydi."Ama bu izi ben dışında kimse göremiyor Saye. Aileme gösteriyorum ve bana orada bir şey olmadığını söylüyorlar. Ama sen gördün değil mi? Orada bir iz var Saye, değil mi?"
"Gördüm." dedi titreyen sesi ile. Şu an o kadar çok korkuyordu ki bu gözlerinden bile okunuyordu.
Ahsen elleriyle Saye'nin kollarını sıkı sıkıya kavradı. "Bunların hepsinin bir anlamı olmalı Saye. Sen tesadüfen bayılmadın, o adam seni tesadüfen buraya getirmedi ve ben tesadüfen görmedim sendeki izi. Evren bizi karşılaştırdı Saye! Bize sesleniyor, duyuyor musun?" Kendinden geçmişti Ahsen. Durmadan bir şeyler söylüyor ve Saye'yi kollarından sarsıyordu."O kişiyi görmemin sebebi bu iz Saye. İnanıyorum biz özel kişileriz. Evren'in bize bir mesajı var. Kulak ver Saye, evrene kulak ver."
Saye, Ahsen'in davranışlardan iyice korkmaya başlamıştı. Ne yapacağını bilmeden sadece oturuyor ve donmuş vaziyette onu dinliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL TAŞ: MÜHÜR
FantasySuç ve ceza. Kızıl bir taş. Farklı evrenlerden birbirine mühürlenen iki kişi. Birinin gecesi, diğerinin gündüzü. & "Bu mühürden kurtulmak için tek yol var. Ama unutma Saye, rüyalar alemine hapsolabilirsin." & Kapak tasarım: @leticiamodi