Abimizdi ikimizin de, abimizi kaybettik ikimiz de. Canımız yanıyor ailemiz için, acımız birbirine benzemiyor. Acımız aynı kişiye..
_Demir Karaca
●●●●
DEMİR KARACA'NIN DÜNYASINDAN ( Bölüm sonuna kadar ):
"Her mutluluk daimi olmaz.
Bazıları çok kısa sürer,
Ve gitti mi gelmek bilmez.
Ardından insan sadece göz yaşı döker..
Kurur gözler bir günde,
Acıdan konuşamaz diller.
Sevginin yokluğu mudur sebebi?
Yoksa yalan olan mıdır sevgiler? " demiş şair başka bir şiirinde.
Göz yaşının bir günde kuruduğunun ne anlama geldiğini anladım en sonunda. İçin kan ağlarken gözlerin boş boş bakınırmış etrafta. Ruhun sanki acılarınla bedenini terk etmiş, sadece sen kalmışsın. Ve giden duyguların içinde oluşan enkaz..
Babam "Enkazın altında kalmak, çıkmak için çabalamanı sağlar ve bu da güçlenmeni. " derdi. Hiçbir zaman inanmadım, sözünü de doğru kabul etmedim. Çünkü enkazın içinden çıkmak istemedim. Orada benim çocukken inandığım annemin hatıraları vardı. O beni terk etse bile ben ondan hiç gidemedim..
Kumsal'ın da yanımıza gelmesiyle hocayı beklemeye başlamıştık. Ders başlayalı on dakika olduğunda ne gelen vardı ne de giden. Ardından kapı açıldı ve nöbetçi öğrenci girdi içeri, dersin boş olduğunu söyleyip gitti.
Herkesin sınıftan çıkmasına yetmişti. Bu boşluğu fırsat bildi bizimkiler ve etrafımıza dizildi, kaynaşma vakti geldi anlaşılan. İlk tanışmak için Deniz ile Alas konuştu. Kendilerini tanıtıp, olayı farklı yöne çektiler. Beni sevecek, onu sevecek derken kargaşa oldu; güzel bir kargaşaydı tabi.
Deniz'in içindeki heyecanı görebiliyorum. Elleri titriyordu Kumsal'a bakarken, umutla dolduğuna eminim her geçen saniyede. İkizinin o olduğuna inanmak istiyordu.
Yıllar önce gittikleri geziye ailesi Kumsal'ı götürmemiş, ortaklarına vermişti. Döndüklerinde ise kaybolduğunu öğrenince her yerde aramaya başladılar. Ama kimse bir daha bulamadı. Deniz, annesi ve babası öyle kedere boğuldular ki..
Şimdi yeni yeni toparlanıyorlar. Kumsal'ın gelişi, eğer o değilse, Deniz'in kalbini parçalar. O kadar çok aramış ve ümitlenmişti ki önceden, mutluluğu istememişti bulamadıkça..
Hayal kırıklığı en derin iki acıdan biridir derler. Yıllarca içinde kalanlardır aslında, bir türlü atamazsın. Gözlerinde oluşan o kırgınlık, ruhundaki açığın gölgesidir sadece.
İki acıdan diğeri ise daha beterdir. İnsanın içinde kaldığı gibi çürütür çünkü. Bir zehir gibi yakar, kavurur ne var ne yoksa ruhunda. İşin en kötü tarafı ise yapılanları hak ettiğine dair yenilmişliktir.
Pişmanlık, Ferhat Gece'yi yıllarca böyle çürüttü.
Eski bir anıdan kesit (Demir 11 yaşında )
Arkadaşlarımla buluşmak için Deniz'in evine ilerledim. Bugün gelmişlerdi, iş gezisi sonunda bitmişti. Ona sürpriz yapacak ve gidecek olan Ece ile Aylin'i yolcu edecektik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ: BİRİNCİ UYARI
Chick-LitKorkuyla yıllarını geçirmiş bir gençti Kumsal. Defalarca umut etmişti ama öldürmüşlerdi hepsini. Kaçarak, saklanarak ömür geçer miydi? Anladı ki geçmezdi.. Yüzleşmek istedi, savaşmak istedi son kez. İntikam istedi, adaletle yüreği çarptı. Ve sonra a...