Harry Styles - Sign of the Times"Benim gemim o gece batıyordu, sanki titanikte okyanusa karşı, gemi batarken keman çalanlar gibiydim güle güle sevgilim - bella ciao."
Hani, kendinizi iki şeyin arasında kalmış gibi hissettiğiniz anlar olur ya,
Şu anda o haldeydim.
Sanki ruhum başka bir diyara geçecekken paralel evrenlerin arasında sıkışıp kalmış gibiydi.Şu anda ne yapacağımı inanın ki hiç bilmiyordum.
Tek başımaydım, her zaman olduğu gibi,
Ama bu kez bu farklı gibiydi.
Kendimi bulmalıydım bu kayıp ruhlar diyarında. Sıkışıp kalmış benliğim kim bilir ne haldeydi şu an.Yukarıdaki birileri kararsız gibiydi.
Bir sonraki hayatım olacak mıydı acaba, şu anda bunu düşünüyordum.
Annem, babam ben ve küçük köpeğim Tofi.
Çok bir şey istememiştim oysaki,
Hem tanrı küçük çocukların duasını kabul ederdi değil mi. Ama olmamıştı. Hiçbir zaman diğer insanlar gibi hayatımız devam edememişti, bir aile gibi.İşte o zamandan beri küstüm yukardakine. Küçük bir kızı yapayalnız bırakmıştı o gece.
Sanki başka bir yerden boyut kapısı açılmış gibiydi.Aralık kapının ardından tuhaf sesler geliyordu.
Nerden geldiğini bilmediğim boğuk sesler gittikçe canımı yakıyordu. İstemsizce ellerimi kulağıma götürdüm. Sesin şiddeti gittikçe artıyordu.Boğuk ve kulağıma basınç yapan sesler bir türlü susmak bilmiyordu.
Bu sesler bir insana mı aitti yoksa başka bir şey miydi kestiremiyordum. O anda başıma çöken bir ağrıyla bulunduğum yerde yığılı kaldım.Birbirine yapışmış kirpiklerimi aralamakta ne kadar güçlük çeksemde, ışığın görüş alanıma girmesine izin verdim.
İlk başta neler olduğunu ve nerede olduğumu kavrayamadım, sanki her şey gerçek gibiydi. Dokunsam hissedecek gibiydim.
Yanı başımdaki cihazdan gelen ses, düzenli bir şekilde kendini tekrarlıyordu.Bulunduğum oda gerçekten ferah ve genişti. Ağzımdaki solunum cihazını güçsüz ellerimle çıkartmaya çalıştım. O anda odaya hemşirenin biri girdi ve buna izin vermedi. Elindeki küçük tuşlu telefondan birilerini aradı ve bir şeyler söyledi yüksek sesle.
Ne olmuştu bana da bu beyaz odaya düşmüştüm.
"Lütfen sakin olun," dedi odaya giren kırkbeşlerindeki kısa ama ciddi olan adam.
Elindeki raporları karıştırıp sakin bir tavırla boynunda asılı olan gözlügü burun ucuna takarak gözlerini bana çevirdi."Bade GÜNDOĞMUŞ." dedi boğazını temizleyerek.
"Merak etmeyin. Şuanda hastanemizdesiniz ve mucize bir şekilde büyük bir kazayı atlattınız."Duraksadı.
"Hatırlıyor musunuz ?" dedi tavrını bozmayarak. Beynimin bir köşesinde patlayan bir flash neler olduğunu aktarmaya çalışıyor gibiydi. O anda gözüm karardı ama sonra tekrardan kendine geldi,
Bir şeyler hatırlıyor gibiydim. En son...
En son, arabadaydım, alkollüydüm ve hız limitini aşmıştım. Ama sonrası yoktu."Tam olarak ne oldu bana." dedim yıllar sonra konuşmuş gibi.
O anda hemşire araya girdi.
"Bir beyefendi sizi kurtarmış galiba. Arabanız denize uçmuş Bade hanım ve iki haftadır komadaydınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZ ÇOCUĞU.
Teen Fiction"Sırf O' bir gece daha yanımda kalabilsin diye ay kendini güneşin önüne attı. Mitolojiye göre güneş tutulması böyle gerçekleşti. " Senden sonra hayatıma devam edip başka birini sevebilirim dedim de , galiba yalan söyledim. -iyi okumalar dilerim ,