KADAVRA-2

1.3K 79 111
                                    

Sabah saat 7 sularında alarmın çalmasıyla uyandım. Okulun 2. günü için kalkıp okul eteğimi ve üniformamı giydim. Dün ilk gün olduğundan okula üniformasız gelmemizde sorun olmayacağını söyleyen müdür ertesi gün herkesin üniforma giymesinin zorunlu olduğunu üzerine basa basa söylemişti. Okul eteğime baktığım zaman bir tık fazla mini olduğunu gördüm. Mini etek giymeyi severdim fakat başımda Doruk olunca bugün edeceğimiz kavgayı da göz ardı edemiyordum.

Odamdan çıkıp aşağı kata indiğimde kanepenin üzerinde yatan Ela'nın hala uyanmadığını görmüştüm. Ben kahvaltı hazırlarken nasıl olsa uyanır diyerek mutfağa yöneldim. Tek kalmama rağmen öyle yemek yapmayı çok bilmezdim. Bu yüzden sadece patatesli omlet hazırlayıp geri kalan bal reçel peynir gibi şeyleri masaya dizmeye başladım. Tam Ela'yı uyandırmak için mutfaktan çıktığım sırada onun uyanmış olduğunu gördüm. Dün geceki gibi telefon elinde birine mesaj yazıyordu. 

-dünden beri sürekli kiminle yazışıyorsun. Kaç yıllık arkadaşınım eğer erkek arkadaşın var da bunu benden saklıyorsan gerçekten kırılırım.

-ne sevgilisi kanka ya. Anneme uyandığımı haber veriyordum.

Gözlerimi kısıp yalan söylüyor olabilir mi diye süzdükten sonra bu konuya çok takılmamaya karar verdim.

-aman iyi neyse. Ama sevgili yapmadan önce lütfen Doruk'u da göz önünde tut. Bugün de kavgalarınızı çekmek istemiyorum.

Birlikte masaya oturup yemek yemeğe başladık.

-sence yeni gelen Barlas hoca nasıl biri?

-bilmem ki. Öyle zararsız birine benzemiyor ama bizimkiler ondan pek hoşlanmış gibi değil, dedim çayımı yudumlayarak.

-aman Doruk'u bilmiyor musun sen? O bütün erkeklere karşı öyle. Mağara adamı nolcak.

-Doruk neyse ama Arda'nın da çok hoşlandığını söyleyemem. Biliyorsun Arda eğer bir sebebi yoksa asla önyargılı davranacak bir çocuk değil. Hem neden sordun ki sen şimdi bunu?

-hiçç öylesine.

Ela her ne kadar şıpsevdi bir kız olsa da öğretmeniyle ilişki yaşayacak kadar uçacağını hiç sanmıyordum. Doruk, onu sürekli başına bela olan erkeklerden korumaya çalışıyordu çünkü Ela çok saf bir kız olduğundan her erkeğe kolayca güvenen bir yapısı vardı.

-hadi geç kalıcaz. Sen git hazırlan ben buraları toplarım.

Ela gittikten sonra el çabukluğuyla her yeri toparladıktan sonra evden çıktık ve otobüs durağına yürümeye başladık.

-kızlar? Okula mı gidiyorsunuz? Gelin sizi bırakayım.

Sesin geldiği yere kafamı çevirdiğim zaman konuşanın simsiyah Range Rover'ın içindeki Barlas hoca olduğunu gördüm. Öğretmenlere bu kadar maaş veriyorlar mı ya?

-yok hocam teşekkür ederiz.

-olur tabiki.

Ela'ya sinirle döndüğümde bana şirin şirin bakmakla yetindi. Barlas hoca benim dediklerimi takmamış olacak ki ''hadi atlayın o zaman kızlar'' dedi. Ela sanki babasının arabasıymış gibi ön kapıyı açıp oturduğunda sinir katsayımın bir kat daha arttığını hissettim.

-siz gidin ben otobüsle geleceğim, deyip durağa doğru yürümeye devam ettim.

-yaa Kayra lütfen gel şuraya

Ela'ya aldırmadan yürümeye devam ettiğimde arkamdan arabanın motor sesi duyuldu. Gitmişlerdi.

Ela her zamanki gibi bir erkeğe fazla güven yüklüyordu. Yaptığı bencilliğe çok kızıyordum çünkü onun yüzünden sürekli başı belaya giriyor sonra yüzsüzce Doruk'tan yardım istiyordu. Doruk'ta gidip adamları dövüyor bazen yaralar alıyor bazen de karakolluk oluyordu.

KADAVRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin