KADAVRA-10

917 57 128
                                    

"seni kendime katma planı..."

Kendimi tutamayıp bir anda gülmeye başladım. Gülmemi asla beklemeyen Barlas şaşkınlıkla bana baktı.

"ay hiç güleceğim yoktu bak vallaha, sence ben seninle olur muyum? Rüyalarda yaşıyorsun" dedim ve gitmek için arkamı döndüm. Fakat Barlas kolumdan tutup beni duvara fırlatınca ağzımdan çıkan çığlığa engel olamadım.

"ne biçim konuşuyorsun benimle lan!"

Üstüme yürüyüp sağında solunda ne varsa devirmeye başladı. Tam önüme geldiğinde gözlerime bakmaya başladığında korkumu gözlerime yansıtmamaya çalıştım.

"en kısa zamanda buradan gideceğim!"

"hayır gitmeyeceksin!" deyip beni duvara iyice yapıştırdıkran sonra tamamen bana yaklaştı ve aramızdaki mesafeyi sıfıra indirdi.

"bırak beni! Bırak diyorum sana!"

"abi!"

Benim çırpınmalarımla zerre geri çekilmeyen Barlas, Arda odaya girince geri çekildi.

"ne var Arda?!"

Arda konuşmadı ve şaşkınlıkla bize bakmaya başladı.

"noluyor burada?"

"sanane lan çık odadan derhal!" dedi Barlas her zamanki kabalığı ile.

"abi ben bugün gidiyorum. Onu haber verecektim."

"yine bilgi toplayıp karakterinden ödün vermeye mi gidiyorsun?" dedim iğneleyici bir sesle. Arda cevap vermedi. Veremezdi de zaten. Sadece bana kırgın kırgın bakmakla yetindi.

"siktir git nereye gidiyorsan. Çabuk çık dışarı" dedi Barlas ve tekrardan bana döndü.

"sana çok mu iyi davranıyorum? Ben mi verdim sana bu cesareti? Bana bak Kayra derhal kendine bir çeki düzen ver yoksa o aptal cesaretini yerle bir ederim! Bunu yaparken de canını yakmaktan çekinmem" dedi ve koltuğuna oturup bana çenesiyle kapıyı gösterdi. Ben de hemen kapıya yöneldim ve odama girdim. Boy aynasının önünde bağdaş kurdum ve kendime gülümsedim.

"neden üzülüyorsun ki? Çoğu aptal kızın istediği hayata sahipsin. Psikopat ve yakışıklı bir adam tarafından kaçırıldın. Mutlu olsana" Sanırım kafayı yiyordum. Kendi kendimle dalga geçmek de bunun en büyük kanıtıydı.

Beni en kısa sürede buradan çıkaracağını biliyorum.

Doruk'tan

Yavşak Mert tam gözümün üzerine bir yumruk daha attığında artık kafamı kaldıramayacak hale gelmiştim.

"ne oldu Dorukcuğum? Sen de vursana" diyen piçe ağzımda biriken kanı tükürdüm. "lan pezevenk aç şu kollarımı da sülalene kadar sikeyim senin" dedim ama Mert güldü ve bu sefer karnıma bir tekme attı.

"ben seni buraya getirene kadar elin armut mu topluyordu?"

"gerzek herif duştayken enseme darbe indirerek beni bayıltıp sandalyeye bağladın. Nasıl karşılık vermemi bekliyorsun?"

"bundan sonra duştayken Kayra'yla ilgili fanteziler kuracağına daha dikkatli ol." dedi ve beni çözdü. Ayaklarımı çözmek için eğildiğinde tam çenesine sertçe bir tekme attım. Mert inleyerek yere düşünce zorlukla kalkıp karnına da bir iki tekme attıktan sonra kendimi daha fazla tutamadım ve kendimi onun yanına attım.

"tekmelerin çok sert. Bunu sevdim" dedi Mert.

"bir daha Kayra ve fantezi kelimesini aynı cümle içinde kullanırsan seni tekmeleyerek hadım ederim." dedim ama Mert tehdidime aldırmadan ayağa kalktı.

KADAVRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin