KADAVRA

KADAVRA-4

Hissettiğim korkunun kesinlikle tarifi yoktu. Bir yandan korkudan bacaklarım titriyor bir yandan da Ela'ya lanetler okuyordum.

-eğer ki herhangi birine herhangi bir şey söylersen...

Dudaklarını boynuma yerleştirdi ve minik bir öpücük kondurdu.

-...sana öyle şeyler yaparım ki benden kaçmaya korkarsın.

Çırpınıp kollarından kurtulmaya çalıştım.

-çırpınıp durmayı kes! Ben istemediğim sürece bu kapıdan burnunu bile çıkaramazsın sen. Eğer bir ders boyunca arkanda gördüğün halatla seni buraya bağlamamı istemiyorsan uslu dur ve dediklerimi yap.

Bağlamak? Bu adam tahmin ettiğimden çok daha piskopattı.

-ağzını açıcam. Dediklerimi tekrar et.

Elini çektikten sonra konuşmam için gözlerime dik dik bakmaya başladı.

-k...kimseye bir şey söylemeyeceğim.

-başka?

-dediklerini yapacağım.

-yapmazsan?

-bana zarar verirsin.

-aferin sana akıllı kız. Sınıfa git ve kimseye bir şey çaktırma, deyip beni serbest bıraktı.

Arkama bile bakmadan kapıyı açtım ve merdivenleri koşarak çıkmaya başladım. Hiç durmadan deli gibi koşmamın sonucunda sınıfa nefes nefese girmiştim ki Doruk'un öfkeli sesini duydum.

-nerdesin sen?!

-tuvaletteydim.

-yalan söyleme Kayra. Ela seni tuvalette görmediğini söyledi.

Ela tuvalette değildi ki!

-tuvalete gittim. Geri kalan zamanımda da hava almak için bahçeye çıktım.

Doruk homurdanıp önüne döndüğünde Ela da arkasını döndü.

-bugün bir şeyler yapalım mı?

Benimle bir şey yapmak istediği için değil de daha çok onu görüp görmediğimi anlamak için tepkimi ölçüyordu sadece.

-çok yorgun hissediyorum Ela. Belki başka bir zaman.

Sınıfa Barlas hoca girince Ela bana cevap vermeden hemen arkasını döndü. Barlas hocayı görmek istemediğim için kafamı sıraya koydup uyumaya çalıştım. Ama kalbimin hızı uyumama müsaade etmiyordu.

-geçen dersimizde merkezi ve çevresel sinir sistemine geçtik diye hatırlıyorum, diyip söze girişti.

-fakat derse başlamam içim tüm dikkatlerin burda olmasını istiyorum. Kayra kafanı kaldır ve beni dinle.

Kafamı kaldırıp gözlerine bakınca o gözlerdeki şeytanın pırıltısını görebiliyordum.

Ders başlayalı 20 dakika olmuştu ki Doruk kulağıma eğildi.

-bu adamın seninle derdi ne? Sürekli sana bakıyor.

Yutkundum ve hemen kafamda söyleyeceğim şeyi hazırladım.

-uyumadığımdan emin olmak istiyordur. Hocaları bilirsin hepsi öyle.

Doruk pek tatmin olmasada sustu ve arkasına yaslandı.

Diğer ders de biyolojiyi. Barlas hocanın arada Ela'ya ya da bana bakması, Ela'nın Barlas hoca ona her baktığında gülümseyip yanaklarının kızarması dışında bir şey olmadı.