Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
jeongguk 11, taehyung 12
- - - - - - - - - -
jeongguk, zil çaldığı gibi masadaki kağıdı avcuna sıkıştırıp, çantasını omzuna takmış ve paytak paytak koşarak çıkmıştı sınıftan. koşmasından dolayı çantası yukarı aşağı çarpıyor, bu yüzden çantanın içindeki kitaplar küçüğün belini acıtıyordu fakat küçük çocuk bunu umursayamıyordu bile. bugün ilk defa taehyung ile beraber eve yürüyeceklerdi, bunun için çok heyecanlıydı.
nedenini anlayamadığı bir şekilde taehyung ve heran teyzesi bir anda kendi evine taşınmıştı ve küçük çocuk buna o kadar çok sevinmişti ki. her günü taehyung işe geçiyordu. onunla birlikte uyanıyor, kahvaltısını onunla yapıyor, onunla okula hazırlanıyor ve bugün de ilk defa okuldan beraber dönüyorlardı.
jeongguk okul kapısından çıktığında, taehyung'un onu zaten orada beklediğini görmüştü. koşarak hyung'una sarılmış ve kocaman gülümsemişti. heyecanla taehyung'tan ayrılmış ve elinde sıkıştırdığı resimi yukarıya kaldırıp sallamıştı.
"bak hyung! bugün resim dersinde ikimizi çizdim!"
taehyung resimi minik elleri arasına almış, inceliyormuş gibi yaparak konuşmuştu;
"bu bana çok benziyor jeongguk! çok güzel olmuş! hemen gidip iseul teyzeye göstereceğim!"
taehyung koşmaya başladığında jeongguk da peşinden gitmeye çalışmıştı. fakat minik beden bugün o kadar çok koşmuştu ki, yorgunluktan olduğu yere çöküp uyuyabilirdi. taehyung iyice uzaklaştığında jeongguk koşmayı bırakmış ve dolu gözlerle hyung'unun arkasından bakmıştı.
onu nasıl olur da bırakırdı? hani beraber gideceklerdi eve? bu anı hiç böyle hayal etmemişti ki işte. buğulu gözlerle kaldırım kenarına oturmuş, gözlerini ovuşturmaya başlamıştı.
yanına giderek yaklaşan küçük ayak sesleri bile kafasını kaldırmasını sağlamamıştı.
"ggukie?"
taehyung elindeki resim ve iki kutu içecek ile jeongguk'un karşısında çömeldi.
"ne oldu?"
elindekileri yere bırakıp bir elini dizine diğer elini ise jungkook'un saçlarına götürmüştü.
"beni neden bıraktın?"
jeongguk hırsla bağırdığında, ortaya o kadar şirin bir görüntü çıkmıştı ki. taehyung sadece kıkırdamıştı.
"ama ggukie ben sadece ikimize içecek almaya gitmiştim!"
küçük olan son kez burnunu çekip, kafasını dizlerinden kaldırmıştı.
"i-içecek mi?"
taehyung hevesle başını sallayıp, biraz önce yere koyduğu iki kutu içeceği iki eline almış ve birini jeongguk'a uzatmıştı.
