jeongguk 11, taehyung 12
- - - - - - - - - -
"sizden bıktım ben artık! ayrılın! uzaklaşın!"
gözlüklü kadın, iki çocuğu kollarından tutarak ayırmış ve azarlamaya başlamıştı.
"siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? jeongguk! yaptığınız yanlış bir şey!"
"ona bağırmayın bayan jiwoo! jeongguk bağıran insanlardan çok korkar!
jeongguk gözleri dolu bir şekilde hem öğretmenine hem taehyung'a bakıyor, nerede yanlış yaptıklarını anlamaya çalışıyordu.
"sizi bir daha böyle görmeyeceğim anladınız mı beni? bir daha böyle yakınlaşmayacaksınız!"
"bayan jiwoo! bağırmayın lütfen dedim! onu korkutuyorsunuz!"
genç kadın elini saçlarından geçirip sınıftan ayrılmıştı. taehyung ise hızlıca jeongguk'a sarılmış ve;
"ağlama ggukie-ah! ben buradayım."
-
kim heran;
iseul
çocuklara bağırmış o sürtük
benim çocuklarıma bağırmış iseul
hem de elele tutuşuyorlar diyejeon iseul;
anlamadım?
kim o?kim heran;
ellerim titriyor
jeongguk aradı beni
telefonu açmamışsın senjeon iseul;
evi toparlıyordum
duymamışım
lanet olsun
konu ne?kim heran;
taehyung'un jeongguk'un elini tutması
sorun bu
çocukları azarlamış
ve birbirlerinden uzaklaşmalarını söylemişjeon iseul;
ne?
o kim ki böyle bir şey yapabiliyor?kim heran;
umrumda değil
okula gidiyorum
sıralara gömeceğim o aptal suratınıjeon iseul;
yanlış bir şey yapma heran
ben gelmeden bulaşma sakın kadınakim heran;
görüşürüz
çevrimdışıjeon iseul;
aptallık ETME
SAKIN!
iletildi
çevrimdışı-
"kimsin ki sen? rezil bir öğretmen parçasından başkası değil!"
"laflarınızı dikkatli kullanın bayan kim!"
iseul heran'ı durdurmaya çalışıyorken, ufak çocuklar ise annelerinin bu halini izlemekle yetiniyorlardı.
"heran. gel gidelim lütfen."
"bırak ya. ne gideceğim? sen kimsin benim çocuklarıma bağırıp çağırıyorsun?"
ortalık kalabalıklaşmaya başladığında, aralarından bir kadın -müdür gibi görünen- çıkmış ve konuşmuştu;
"hanımefendi. sorununuzu söylerseniz size yardımcı olabilirim!"
"bu sürt-"
iseul heran'ı susturup, kendisi konuştu.
"bunu burada konuşamayız."
iki genç kadın, çocukları okuldaki bekleme odasında bırakıp, müdürle konuşmaya gitmişti. jeongguk çekingence taehyung'a bakıp sorusunu sormuştu.
"hyung, annem neden kavga ediyor?"
taehyung oturduğu sandalyede, yere değmeyen ayaklarını sallandırıyordu. jungkook'tan soru geldiğinde arkadaşına dönmüş, ve iç çekmişti.
"bilmem ki. galiba bir şeye sinirliler."
jeongguk kafasını sallamış ve başka bir soru yöneltmişti.
"hyung neden sinirliler ben biliyorum."
taehyung meraklı bakışlarını dikti küçük olanın gözlerine.
"neden sinirliler?"
jeongguk dudak büzerek, alça bir ses tonunda konuştu.
"bayan jiwoo bize bağırınca ben heran teyzeyi aradım."
"ggukie-ah!"
taehyung mızmızlanarak kollarını göğsünde birleştirdi. kaşlarını çatıp;
"bilmiyor musun sen annemi?"
jeongguk ise gözlerini kapatıp;
"ama ben korktum! hem- hem sana da bağırdı işte! senin bir suçun yoktu hyung! niye kızıyorsun bana?"
taehyung'un çatık kaşları düzelmiş ama sessiz kalmayı tercih etmişti. jeongguk bakışlarını kıcağına indirip, minik elleriyle oynamaya başlamıştı. taehyung ise jeongguk'a biraz daha yaklaşarak, kısa kollarının yetiştiği kadarıyla, jeongguk'un bedenine sarılmıştı.
"özür dilerim ggukie. kızmadım ki ben sana hiç."
jeongguk anında gülümsemiş ve;
"sorun değil! şaka yaptım ben de zaten! üzülmedim hiç."
-
jeongguk 21, taehyung 22
jeongguk;
hiçbir şey yapmadın taehyung
onlar benimle sadece eşcinsel olduğum
için dalga geçerken, sen hiçbir şey yapmadın
görüldü
ŞİMDİ OKUDUĞUN
childhood
Fanfictionbüyüsek de çocuğuz, çocukluğumuzla büyürüz. - ilk 150220, son 190521