Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
jeongguk 28, taehyung 29
- - - - - - - - - -
"oğlum.."
iseul dolu gözleriyle hızlıca oğlunun boynuna atılmış, sıkıca sarılmıştı. onu ne kadar kırdığının farkındaydı, ne kadar kızdırdığının da ama göğsündeki annelik duygusunun önüne geçememişti bu farkındalık.
ne de olsa onu çok özlemişti.
heran ifadesiz ve donuk bir suratla taehyung'a yardım ediyorken, jeongguk da kısaca annesine sarılarak karşılık vermişti. daha sonra heran'ın elinden bavulları nazikçe alıp, taehyung'a yardım etmeye başlamıştı.
heran ve iseul salona doğru ilerleyip yerleştiğinde, iseul'un kısık bir sesle hıçkırıklarını bastırmaya çalıştığını farketmişti heran.
"sorun yok, her şey düzelecek."
bu kadın hayatının her döneminde böyle ağlayacak mı, diye düşünmeden edemiyordu heran. sevdiği kişiyi bu hâlde görmek, her şeyi unutup sarılarak uyumalarını sağlamak istemesine neden oluyordu. iseul ne zaman ki heran'a sarılıp uyusa, ağlayışları azalıyordu.
ancak bu sefer bu yöntem işe yaramamıştı.
elindeki peçeteye kanlanmış ve şişmiş gözleriyle bakıyorken, içeriye girmişti ikili. aynı durgunluk jeongguk ve taehyung'ta da vardı.
"jeongguk... özür dilerim. gerçekten böyle bir şeyi saklamamalıydım, a-ama saklamasaydım senin travmaların olacaktı. bunun benim yüzümden olmasını istemedim jeongguk. yemin ederim tek-"
"şu anda da travmalarım oldu. bunu ne kadar geciktirirsen benim için o kadar kötü olacağını biliyordun."
jeongguk suratında bir ifade yokken konuştuğunda, taehyung iki dizi üzerine dirseklerini koymuş ve ellerini önünde birleştirip kafasını önüne eğmişti. bütün konuşma boyunca ne başka bir yere bakmış, ne de kafasını kaldırmıştı.
heran ise dizini sallıyor, sanki sakin kalmaya çalışıyormuş gibi ikiliyi izliyordu. jeongguk'un cevabı tam da tahmin ettiği gibi olunca, beklenti içinde iseul'a bakmıştı. iseul'un herhangi bir şey söylemesi için gözleriyle işaret yapsa da, iseul tekrar hıçkırmış ve oğlunun adını sayıklamıştı.
heran ise uzun zamandır bu görüntüyü görmesinin ve oğlunun bile ona iyi gelmemesinin ardından, sinir duygusunun gitgide içinde yükseldiğini hissetmişti. bu hıçkırığın ardından gözlerini hırsla kapatıp, kafasını başka bir yere çevirmişti.
artık onu böyle görmek canını acıtıyordu.
"jeongguk-"
"bilmem gereken bir şeyi benden senelerce saklamanızın nedeni, beni düşünmeniz mi gerçekten? bunu benden saklayamazdınız."
