HAVUZ

592 42 0
                                    

"Nasıl geçti? Her şeyi anlatmanı istiyorum."

Eun Kyung'la televizyonun karşısına geçmiş bir şeyler atıştırıyorduk.

"Bil bakalım kiminle aynı kulüpte şarkı söylüyorum?"

"Kim Hyun Joong!"

"Of saçmalama." dedim gözlerimi devirirken.

"Kiminle o zaman?" dedi ağzına bir cips atıp.

"Kim Joo Chan'la!"

"O kim?"

"Changdeokgung Sarayı'nda çarpıştığım çocuk."

"Ne ?!" dedi ağzındaki kolayı fışkırtırken. En az benim kadar şaşırmıştı.

"Dalga geçiyorsun değil mi?"

"Dalga denizde olur bir kere."

"Of! Bir dakika önce yaşamak için bir sevincim vardı."

"O kadar kötüydü yani."

"Evet." dedi ve sırıttı.

"Ama ben seni bu kötü espirilerinle de seviyorum merak etme."

"Beni seven tek insan sensin biliyor musun?"

"Ne demek şimdi bu?"

"Boşver." dedim elimi sallarken.

"Hayır boşvermiyorum. Sende bir şeyler var. Hem biz arkadaş değil miyiz? Hadi anlat."

"Ben evden kaçtım."

"Ne?! Ama neden?"

"Beni sevmediğim birisiyle evlendiriceklerdi."

"Nasıl ya? Hangi aile böyle bir şey yapar ki?"

"Benim ailem." dedim gözlerim dolarken. Her şeye rağmen onlar benim ailemdi ve ben onları çok özlemiştim.

"Ah, canım. Ben çok üzgünüm." dedi ve bana sarıldı.

Daha fazla kendimi tutamamıştım. Eun Kyung'un kolları arasında hıçkırarak ağlıyordum.

Bütün gece birbirimize sırlarımızdan, hayallerimizden bahsettik. Yorgun düşüncede yataklarımıza gittik ve derin bir uykuya kendimizi bıraktık.

Bir insanın başı ancak bu kadar ağrıyabilir. Tabi bütün gece ağlarsan olacağı bu Yağmur.

Aynadaki yansımama baktım ve şişmiş gözlerimle aynı pandaya benzediğimi farkettim. Ama olsun ya pandalar çok tatlı hayvanlar.

Saçmaladığımı farkedince aynaya bakmayı kesip musluğu açtım ve yüzümü yıkadım. Kendimi daha iyi hissedince banyodan çıktım.

"Sonunda. Biraz daha geç çıksaydın kapının önünde kamp kurucaktım."

"Çok komik." dedim ve dil çıkardım.

"Yağmur bugün aile toplantımız var ve seni ailemle tanıştırmak istiyorum. Benimle gelir misin? Dae Ho'da orda olucak."

"Tamam. Ben hazırlanıyorum o zaman."

İki katlı çok güzel bir evin önüne geldiğimizde Eun Kyung taksiciye parayı ödedi ve arabadan indik.

"Eviniz çok güzelmiş."

"Biraz öyledir."

Gülerek koluna girdim ve evin kapısına doğru yürüdük. Kapıyı 40 yaşlarında bir kadın açtı. Evin hizmetlisi olmalıydı.

KORE DE TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin