Geceleri, yatağımın altındaki canavardan korkar, bu yüzden babamı ağlayarak yanıma çağırırdım. Babam elinde küçük bir lavantayla koşarak gelir, gece lambam yüzündeki gülümsemeyi gözlerime yansıtırken yatağımın kenarına oturur ve minik lavantayı yastığıma bırakırdı. Ne olduğu sorgulamadan hemen yatar, üzerimizi örter ve saçlarımı okşarken bana küçük lavanta ve güneş ışığının hikayesini anlatırdı. Belliydi ki, güneş ışıklarının kudreti yatağımın altından bana ellerini uzatan karanlıktan var edilen canavarımı ürkütür ve ertesi geceye kadar saklanmasını sağlardı. Babam hikayenin sonunda derdi ki, "Güneş yarın sabahın ilk ışıklarında bu odaya uğrayacak, küçük lavantasını kucaklarken seni korkutan canavarı karanlığa hapsedecek." Dediği gibi de olurdu. Ertesi gün uyandığımda hem lavanta, hem de karanlık canavarım giderdi. Şimdi, büyüdükçe, anlıyordum da, güneş ışıkları kirpiklerimin arasından süzüldükçe canavarımı aklımdaki karanlığa hapsetmişti. Ve ben büyüdükçe fark etmiştim ki, şimdi o canavar benden bir parçaydı ve ateşimde kül olan ve kora bulanan elleriyle iplerimi sımsıkı tutuyordu. Bense, lavantamı özlemekten başka hiçbir şey yapamıyordum.
❃
Merhaba,
@taederlustie hesabımdan yayımladığım taekook kitaplarımın aksine, bu sefer devamını getirebileceğimi umduğum bir kitapla farklı bir hesapta yine buradayım.
Kitabın çeyreği diyebileceğim kadar bir kısmını yazdım, bu da beni artık yayımlamam gerektiği kararına itti.
Okunur mu ya da ne olur henüz bilmiyorum, ancak gerçekten özenerek ve vaktimden ayırarak yazdığım bir kurgu.
Umarım beğenir, devamı için sabırsızlıkla beklersiniz.
Öpücükler, Meliae.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lavanta,
Teen FictionKüçük lavanta unutmak isterdi mazisini, yalvarırdı Güneş'ine. "Lütfen," derdi göz yaşlarını saklamaya çalışırken. "Lütfen kül et geçmişimi." Fakat bilmezdi, karanlığına saklanan Küçük Lavanta asla Güneş'i görmeyecekti. 170420| gençkurgu 1/2 bymel...