"Hayatı mahvolan insanların neye tutunduklarını merak ediyorum." Diye mırıldandı o melodik sesiyle. Mırıltı tonunda, yorgun argındı her zamanki gibi. Durup dinlerdim kesmeseydi eğer sözlerini.
Hafifçe güldüm. "Sana kopya verebilirim."
Bana baktı. "Hadi ver." Derken, beni gülümseten bir ciddiyete bürünmüştü.
"Hayatı mahvolan insanlar aslında yapmadıkları şeyler yapmaya başlayarak hayata tutunuyorlar. Korkunç şeyler gibi, ya da gerçekten doğru şeyler yaparak. Tuhaf... Ama gerçek. Çünkü artık o kadar bitmiş hissederler ki, hiçbir şey onları daha da bitiremediğinden korkuları da kalmaz."
"Senin yaptığın gibi mi?" Diye sordu durgunlaşarak.
Kafamı salladım. "Benim yaptığım gibi." Dedim net bir tonda.
Beni izledi. Benim gibi. O hep güzeldi. Acılarını saklayıp, sadece gülüşlerini gösterse bile en güzeliydi.