1.bölüm: Uyanış

133 13 1
                                    

ARKADAŞLAR KİTAP BİTMİŞTİR. TAMAMLANDI TUŞU İŞE YARAMAYINCA BURAYA YAZDIM
....----______----....

Gözlerimi açtığımda kendimi karanlık bir yerde buldum. Daha doğrusu bir şey görmüyordum. Hareket etmeye çalıştığımda her yerim ağrımaya başladı. Bir kaç dakika hareket etmeyi kestim.

Yaklaşık yirmi dakika kendime gelmeye çalıştım. Görüşüm yavaş yavaş yerine gelmeye başladı. Son bir  gayretle gözlerimi sıkıca kapatıp açtığımda evimin tavanını görmeyi başardım. Ayağa kalkmaya çalıştığımda her yerim sızlıyıordu.

Ama her inlemeye çalıştığımda sesim çıkmıyordu. Etrafıma baktığımda kendi yıkık dökük dairemi görmeyi başardım. Çok şaşırmıştım. Her taraf çok kalın bir toz tabakası içinde kalmıştı. Aniden ağzımın kuruluğunu hissedince neden konuşamadığımı anladım.

Hızlıca mutfağa koşup şişedeki suyu kafama diktim. İki buçuk litrelik şişe bitince yanındaki bir litrelik olanı kafama diktim. Hiç düşünmeye fırsatım olmadan midemin gürültüsü mutfağı doldurdu. Mutfakta yiyecek bir şeyler aramaya başladım. Mutfak pislik içindeydi.

Küçük buzdolabımı açtığımda içinde üç kutu konserve buldum. Düşünecek vaktim yoktu. Sanki hemen birşeyler yemesem ölecekmiş gibi hissediyordum. Hemen bir bıçak ve kaşık bulup elime bir konserve aldım. Bıçakla konserveyi açmaya çalıştım. Biraz uğraştıktan sonra kendi kendime lanet ettim. Neden bunlarla birlikte bir konserve açacağı almadım diye.

Bir şekilde açtıktan sonra içinde dana etini yemeye başladım. Tadı önemli değildi. Sadece yemem gerekiyordu.

Yaklaşık yarım saat sonra üç konservede bitmişti. İkisinde et,birinde kuru fasulye vardı. Karnım doyduktan sonra 'iyiki bir hafta önce ne olur ne olmaz diye bu konserveleri almışım' demeden edemedim. Ama nedense etrafıma baktığımda sanki bir gece değilde üç ay geçmiş gibi görünüyordu.

Ayağa kalkıp mutfaktan dışarı çıktım. Küçük dairemdeki tek pencereden dışarı bakmak istedim. Ama ondan önce gözüm kapının olduğu tarafa kaydı. Aniden bir korku içim bastı. Çünkü kapının olması gereken yer molozlarla çevriliydi. Kapı paramparça olmuştu. Burdan çıkmak imkansızdı.

Anlayamıyordum. Bir gecede nasıl bu kadar çok şey olmuştu. Daha doğrusu olmuşsa bile ben nasıl uyumaya devam etmiştim. Hızla atan kalbimi derin bir nefes alarak sakinleştirmeye çalıştım. Birşeyler yapmam gerekiyordu.

Hızla cama dönüp dışarıya baktım. Ama camdaki toz ve sarmaşıkla... bir dakika benim dairem beşinci katta. Ve şehrin ortasında.. bu imkansız. Camın kulpunu tutup çektim. Biraz zor olsada açıldı. Dışarıya baktığımda ağzım bir karış açık kaldı. Up uzun gökdelenlerin olması gereken yerde hiç bir şey yoktu. Çoğu bina yıkılmış birçoğuda yarısı yıkık bi şekilde ayakta durmaya çalışan yaşlı bir adam gibi duruyordu. Gözlerimi alttaki sokağa çevirdiğimde her tarafta molozlar olduğunu gördüm.

Dahada şaşırtıcısı sanki bu olanlardan sonra çok uzun bir süre geçmiş gibi her tarafta uzun otlar yeşermişti. Binalar sarmaşıklar tarafından adeta fetedilmişti.

Hemen dönüp odamdaki bir sandalyeye oturdum. Her ne kadar korkuyor olsamda olanları anlamadan hiç bir şey yapamazdım. Öncelikle burdan çıkmam gerekiyordu. Ama nasıl? Tamam sakin ol.

Üstümdeki kıyafetleri değiştirdim. Elektrikleri çoktan kontrol etmiştim. Bendekide akılsa. Ulan koskoca şehirde kimse yok. Ben elektriklere bakıyorum.

Sırt çantamı alıp içine bir kaç parça kıyafet ve kalan bir şişe suyumu koydum. Zaten yemeğim kalmamıştı. İşe yarayabilecek kalem, küçük bir defter,çakmak,bıçak vb. bir kaç küçük şeyde koydum. Hazır olduktan sonra burdan nasıl çıkıcağımı düşünmeye başladım.

İşaretli Olanlar(TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin