Pencere kenarında en arka iki üç sıra boştu adımlarımı boş olan en arka sıraya yönlendirdim ama biri kolumdan tuttu arkamı döndüm ve karamel kokulu çocuk ile göz göze geldim sert bir bakış atarak '' sen kendini ne sanıyorsun hemen o elini indirmezsen olucaklardan sorumlu ben değilim seni uyarıyorum '' dediğimde kapı açıldı ve içeri hoca girdi herkez ayağa kalktı hoca ''oturun'' dediğinde karamel gözlü çocuk ve dört arkadaşı da cam kenarındaki sıralara oturmuştu hoca '' kızlar siz yeni gelen öğrencilersiniz galiba boş yerlere oturun derse başlayalım dediğinde kızlar diğer erkeklere dik dik bakarak yanlarına oturdular bana kalan tek yer ise karamael kokulu çocuğun yanı kalmıştı. Üzerindekilere dikkat ettiğimde onun da siyahı sevdiği anlaşılıyordu.
Uzun bacaklarım ile yanına oturduğum zaman masaya göre büyük kalmıştım ve oturuşum rahatsız ediyordu belimi diğer kızlara baktığımda Esra haricinde diğer kızların da benimle aynı sorunu yaşadığına kalıbımı basabilirdim hoca dersin matematik olduğunu kulaklarımı kanatarak söylemişti ki karamel kokulu çocuğun bana baktığını hissettim kafamı çevirip bakmaya dahi tenezzül etmedim hocanın '' arkadaşlar aramıza yeni arkadaşlarınızın katıldığını biliyorum teker teker isimlerinizi söyleyerek tanıtır mısınız kendinizi ''' dediğinde ilk önce Gül , Esra, Burçin ve Ebrar teker teker kendini tanıttığında son olarak bana gelmişti ayağa kalkıp '' Dicle Ateş İzmirden geliyorum '' dediğimde yerime oturdum ve kulaklarımı kanatan hocanın sesi eşliğinde dersin bitmesini bekledim
Yaklaşık otuz dakikanın sonunda tenefüs olduğunu belirten zil sesini duyduğumda ayağa kalkmıştım belimin ağrıdığını hissedip içimden kocaman bir siktir çektim kızlarda ayaklanmış kapıya doğru gidiyorlardı. Arkamdan bir ses '' herkez dışarı Dicle sen hariç '' diye gürlediğinde karamel gözlu çocuğun aklınca kızlar ve beni korkutmaya çalıştığını anladım diğer ögrenciler ve karamel kokulu çocuğun arkadaşlarının da dışarı çıktığını gördüm ama kızlar olduğu yerde duruyordu aferin benim minik mafyalarıma dedim içimden karamel kokulu çocuk '' dışarı'' diye yeniden bağırdığında sabrımın sonuna geldim ve '' bana bak her kimsen canımı sıkmaya başladın bana ve arkadaşlarıma bir kere daha bağırdığını görürsem bu seferki gibi sakin kalabileceğimi sanmıyorum '' dediğimde Ebrar '' Dicle '' dediğinde elimi kaldırdım '' Ebrar anlaşılan yeni sınıf arkadaşımız benimle uğraşmak istiyor siz kantine gidin ben beş dakikaya geliyorum '' dediğimde kızlar da sınıftan çıkmıştı.
Yavaş adımlarla karşı sıraya yaslanıp '' anlat derdini bu seni ilk ve son dinleyişim emin ol ki bir dahaki sefere bu kadar sakin karşılamam ve birimizden birimizin canı yanar.'' Dediğimde gözlerindeki şaşkınlık görmeye değerdi ve daha sonra o mavi gözler adeta yakacak gibi bakıyordu ama bu umrumda değildi
'' Sen Dicle Ateş kendini ne sanıyorsun bilmiyorum ama burası benim çöplüğüm benim sözüm geçer buralarda anladın mu burda benim emirlerim geçerli sen ve kız arkadaşların canımı fazlasıyla sıktınız aklınız varsa eğer benim -dedi bastıra bastıra - kurallarıma göre hareket ederseniz bir sorun olacağını sanmam herkez mutlu mesut geçirir bu seneyi '' dediğinde suratına baktım sadece bir iki saniye ve ardından sesli bir kahkaha patlattım ve dedim ki ;
'' yanlız dediklerin acayıp canımı sıkmaya başladı çocuk ben kimse ile kavga etmek istemiyorum hele bir erkek ile sen çeneni kapalı tutarsan kimsenim canı yanmaz veya kimse sinirlenmez ki senin emirlerin veya lafların zerre kadar umrumda değil sen çeneni kapalı tut beni ve arkadaşlarımı rahatsız etmediğiniz sürece bir sorun çıkmaz ve bu sınıf hepimize dar gelmez anlatabildim mi şimdi - dedim sert çıkan sesimle- ne sen bizle uğraş nede biz sizinle uğraşalım karşınızda çocuk yok sizin veya bi robot yok o yüzden şimdi ben bu sınıftan çıkıp arkadaşlarımın yanına gidiyorum ve bu olay burda tatlıya bağlanıyor'' dedim ve sınıftan çıkmak için adımlarımı attım tam kapıdan çıkacakken
'' Sen kiminle dans ettiğini bilmiyorsun Dicle buna çok pişman olacaksın elimden ne geliyorsa yapacağım seni bu okuldan göndermek için '' dediğinde arkamı dönüp sert okyanus rengi mavi gözlerim ile bakıp '' Elinden geleni ardına koyma çocuk'' deyip sınıftan çıktım.
Kantine kızların yanına indiğimde köşedeki masada oturduklarını gördüm yanlarına doğru adımlarımı hızlandırdım yan masadaki tabureyi çekip Esra ve Burçin'in arasına oturdum. Gül '' ne istiyor o lavuk '' dediğinde olanları anlatmaya başladım hepsi beni dinlediler Ebrar'ın çenesinin kasıldığını burdan hissedebiliyordum.
Düşündüm ve dedim ki '' bakın kızlar herkez buraya mutlu ve huzuru olmaya geldik değil mi?" Herkez kafasi ile onaylarken '' madem bizim huzurumuza engel oluyorlar bizde onların huzuruna engel oluruz veya olur muyuz?" Diye sorduğumda hepsinin suratı bana döndü.
Yanlış bir şey demiş gibi hissetmiştim kendimi sert yüz hatlarımdan taviz vermeyerek elimi masamın üstüne koydum hepsinin suratına teker teker baktım elimin üstünde ilk önce Ebrar'ın sonra Burçin dedi ki '' Yeşil gözlü kumralın kafasına halter fırlatmak ıstiyorum.
Esra ''küllü yanan saçlarını ellerimle yolmak istiyorum ''
Gül ''siyah saçlarının arasındaki yeşil gözlerini parmaklarım ile oyasım var.
Dediklerinde ellerimin üstünde minik mafyalarımın ellerini buldum işte benim ailem dedim içimden kalp kalp kalp '' sizi sevdiğimi biliyorsunuz değil mi dediğimde '' Ebrar sahte bir öksürükle kendimize gelmemizi gerektiren öksürüğü duyduğumuzda zil çalmaya başlamıştı. Ama aklıma takılan bir soru vardı Ebrar neden bu kadar sessizdi anlamış değildim ama emin olduğum tek şey Ebrar için kesin ters giden bir şey vardı. Kızlarla kantinden çıkıp sınıfa yöneldik.
Gül '' öglen için ne yapalım'' dediğinde Burçin '' karşı sokakta bir resturant var orda yiyebiliriz bence '' dediğinde sınıfa yaklaşmıştık sınıfa girdiğimde bir kaç öğrenci olduğunu gördüm ve beni çin işkencesine maruz bırakan sıraya geçip oturdum telefonumu elime alıp
Grup: Mafya Kızlar Lisede
Dicle : Ben oyumu burçin'den yana kullanıyorum djdjjdidid ( gülmekten ağlayan emoji)
Esra: Bana her türlü uyar biliyorsunuz jdjduudud
Gül: Bana her zaman neresi olursa uyar çok açım ve şu an dünyayı bile yiyebilirim splksplksp ( kalp kalp kalp öpücük emojisi)
Burçin: okey bebeklerim öğlen bendensiniz hadi iyisiniz ndudhbebdh
Ebrar: tamam minik mafyalar anlaşıldı dhhdud
Dicle: Minik mafyalarım enerjiye ihtiyacımız var biliyorsunuz malum dhusbsujshsuhd gfv
Dediğimde kapı açıldı ve karamel kokulu çocuk geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyaların Aşkı
Dla nastolatkówGeçmişindeki hayatından kurtulmak ısteyen genç bir kız... Yeni bir hayat kurmak isteyen Dicle yeni hayatına devam etmek için Izmir'den Ankara'ya taşınır ama yeni okulundaki maceralar dur durak bilmez ve kendi kontrolü dışında karamel kokulu çocuğa g...