Ateş suya yaklaşacağı zaman söneceğini sanırdı. halbuki sönmezdi sadece daha az yakıcı olurdu. su ateşe yaklaştığında ise buhar olacağını sanırdı. halbu ki ateş onu buharlaştırmazdı sadece iliklerine katardı daha fazla sevebilmek için, daha fazla hi...
Sonbahar ifadesizce karşısında ki adama baktı. Sıkılmıştı artık, ondan gram hazetmiyordu. iyi bir dost olabilirlerdi. Yaptığı çok adiceydi. Onu sevdiğini düşünmelerini sağlamıştı. Peki ya adamın yaptığı, seviyorum dediğin bir kızın ailesini kolayca gözden nasıl çıkarabilmişti. En kötüsüde, sadece ailesini değil masum insanları da ateşe atmıştı. Sonbahara düşün ise ateşe itilen insanları korumaktı. İlk işlediği cineyet hâla zihninde kol geziyordu. Hep acımasızdı kız. Furkan yaptığının bile farkında değildi. Babasından kurtulmak istemişti sadece, peki bu onu masum yaparmıydı ya da kendini,masumları korumak için yok ettiği insanların da günahına girmemişmiydi. Aynaya baktığında gördüğü yüz dehşet vericiydi. Ya da o görüntüyü zihni uyduruyordu bilemezdi. Ama gördüğü şey ruhunun sakat kalışının resmiydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( gördüğü şey tam olarak bu diyebiliriz)
Furkan'ın sesi kulaklarımda yankılandığında kendime geldim. "Özür dilerim" furkan diz çöktü ve gözlerini gözlerime eşitledi.
"Seni seviyorum çok özür dilerim"
Gözlerimi devirdim emir hoca"nın anlamsız bakışları rüzgar'ın saklamaya çalıştığı öfkeli bakışları, seranay'ın saklama gereği duymadığı öfkesi ve bahçedekilerin şaşkın bakışları, gerçekten hiçbiri umurumda değildi. Furkan'ın eğilmiş kafasını, çenesinden tutup kaldırdım " ben seni sevmiyorum yaptıkların umrumda bile değil" furkan hızla kafasını salladı delirmiş gibiydi. "Bana kızdığın için yalan söylüyorsun sen 7 yıldır beni seviyorsun" Gözlerime baktı. Oradaki ifadesizliği görüyor ama görmemezlikten geliyordu. Mehmet izin almak ister gibi bana baktığında onaylamazca kafamı salladım. Sinirlenip kendimi açık etmemeliydim ve içimden yavaşça tekrar ettim. Sakinim. Sakinsin. Sakiniz.
"Tamam ben affettiricem sana kendimi"
Furkan cevap vermemi beklemeden uzaklaşıp okula girdi. Bu duruma oldukça sinir oldum kaydını aldırmış olmalı o bu parayı nerden buldu yoksa o herifle yeni bir anlaşmamı yaptı? bunu düşündükçe sinirlerim gerildi. Bu sefer furkana hiç düşünmeden zarar verebilirdim. Hiç acımadan, kim olduğunu umursamadan, Mehmet öfkeyle bahçedekilere bağırdı. "The end, bitti, sona erdi, dağılın artık" gözlerimi devirdim. O esnada can'ın bakışlarını farkettim ister istemez gülümsedim. Can her ne kadar saklasada onunda yaşadığı zor anları biliyordum. Annesi çok iyi biriydi. babası ise şerefsizin teki, bu yüzden onlarla hep bir arada durmak istiyordum. Adam kaybettiği her kumar oyununda can'a saldırıyordu. Ama can'ın annesine asla dokunmuyordu. Can bilmesede araştırdım öğrendiğim şey kanımı dondurdu. İçimde yaşayan şeytanlar oturup plan yaptı. Cezasını verdiğim o insanlar içimde ki şeytanın gururunu doyuruyordu. Ve bunu candan saklamam içimde ki şeytanların sinsi gülüşleri kulaklarımda çınlama yapıyordu. Can'ın neşeli sesi ister istemez onuda mutlu ediyor ve onu çocuklaştırıyordu. Hiç birşeyden haberi olmayan gülüşlerini sevdiği o çocukluğuna döndürüyordu.