5.BÖLÜM

57 4 1
                                    


Kan, bir insanı ne kadar mutlu edebilirdi; kanı görünce ne kadar gülümseyebilirdik; kan, son demek, kan, yok oluş demek, kan, ÖLÜM demek, ölüme ne kadar hazırız, neye güvenerek günahların arasında cirit atarız. Bir ses duyuldu genç kızın kulaklarında; HER CANLI ÖLÜMÜ TADACAKTIR.! kimse hakkettiğini yaşamadan ölmeyecektir. İçiniz rahat olsun..!

Genç kız vurduğu adama baktı. Daha sonra bakışlarını ismini söyleyen adama dikti.

"Kural 1: zevzek insanları sevmem zevzeklik etme

Kural 2: sana bir şey sormadan cevap verme

Kural 3: götünü kolla ilk hatanda tekmeyi basarım"

"Sinirli ve seksi en sevdiğim"

Barkın sırıtarak bakarken sonbahar gözlerini devirdi. Şimdiden kabul ettiğine pişman olmuştu. Arabasına bindi ve tekerlekleri çığlık attırarak otoparktan çıktı. Barkın dudaklarından kimsenin duymayacağı cümleler döküldü.

"Güzel olduğu kadar zekide sevdim seni seksi şey"

Genç kız babalığa mesaj gönderdi.
GELMEYİN.

Direksiyonu okula doğru kırdı genç kız ve tek seferde park etti. Dostlarına babasıyla görüşeceğini söylemişti. Rüzgarın gözleri üzerindeydi hissediyordu. Bir şeyi var mı? Yok mu ? Diye inceleyen adama tebessüm etti. Rüzgar ilgilenmiyormuş gibi kafasını hızla başka yöne çevirdi. Genç kız omzunu silkti. Sınıfa girdiğinde derstelerdi. Kapıyı çalmamıştı. Emir hocanın sert bakışlarına maruz kaldı.

"Hep böyle saygısızmısın sen?"

"Sizde hep bu kadar konuşur musunuz?"

"Küstah çık dışarı benim dersime girmeyi haketmiyorsun"

"Öylemi peki buna kim karar veriyor"

Yumruklarını sıktı öğretmen kıza doğru yaklaştı sıkılı olan yumrukları bir yere vurulmayı bekliyordu. Sınıfın kapısı açıldı rüzgar atasoy içeri girdi ve hocaya tek kaşını kaldırıp baktı. Hocanın siniri yüzünden okunuyordu.

"Hayırdır hoca kızımı döveceksin?"

"Kes sesini velet yerine otur"

Kolunu tuttu genç kızın. Genç kız şeytanlarını susturmaya çalıştı ve ters ters baktı.

"Müdüre git bakalımda saygısızlığın hesabını ver"

Burnundan sert bir nefes verdi rüzgar kızın kolunu sert bir şekilde kendine çekti. Böylelikle hocanın elinden kurtardı.

"Sen hiçbir öğrencine temasta bulunamazsın yasak"

Yumruklarını sıktı hoca; kimse onun neye dokunacağına karışamazdı.

"Sende mi? Gitmek istiyorsun müdüre"

"Farklılık olur"

Genç kız hocanın boğazını sıkmamak için kendini telkinledi. Sabretmeliydi bir gün dostları her şeyi öğrendiği zaman kendini kasmayıp karşısındakini kaşıyacaktı o gün için sabırsızlanıyordu. Kora halinde bir ses duydu genç kız bunlar canlarıydı. Bunlar dostlarıydı.

"Bizede farklılık olsun o zaman"

Gerçek bir gülümseme sundu onlara bu kadın hep gülmeliydi ne kadar güzel gülüyordu. Sanki kışın ortasında tüm çiçekler açıyordu. Sanki yazın kar yağıyordu. Sanki gizemli ve güzel şeyleri vaat ediyordu. Mükemmelliğin vücut bulmuş haliydi hep gülümsemeliydi. Rüzgar atasoy baktığı noktadan gözlerini aldı. Kendine gel oğlum diye içinden söylendi. Ardından koro halinde bir ses daha duyuldu; bunlar rüzgarın arkadaşlarıydı.

SONBAHAR RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin