'Oysa ki her şeyden öteydi bir bakışın, dokunuşun...
Ciğerlerime dolardı o güzel kokun.
Gözlerimi bir saniye kapatsam bile
her zaman gözümün önündeydi ruhun...'
_________________________________Dolabın kapağı gıcırtılı ses çıkararak yavaşça açıldığında etraf zifiri karanlıktı.
Ellerimi, gözlerime değdirdim. Açıktı ama kör olmuş gibiydim.
Odaya ufak bir kırmızı ışık yayıldı.
Saate baktığımda 00.07'idi.
Üstüme doğru gelen karanlık gölge tırnaklarını sertçe karnıma batırdı.
Yatakta sıçrayarak uyandığımda sert bir küfür savurdum.
Gözlerim saate kaydı.
00.06
Dolabın kapağı yavaşça açılmaya başladığında bütün gücümle çığlık attım.
"Korkma Ateş'in Kızılı," duyduğum tanıdık ses ile kafamı hızlıca dolaba çevirdim.
Çakır rengi gözleri soğukluğunu hâlâ koruyordu. İfadesiz bakışlarının yerini sevgi parıltıları doldurdu.
"Y-Yiğit," gülümsedi. "Kaçırıyorum seni."
"Sen... Hastanede değil miydin?" Kafasını aşağı yukarı salladı. "Hastanedeydim," göz bebekleri titredi.
"Çok özledim seni..." Yataktan kalktığımda beni hızlıca kendine çekti.
"Gözlerinin canlılığı gitmiş," titreyen sesime karşılık yüzünde masum bir gülümse oluştu.
"Seni göremedikleri için," elini saçıma götürüp ufak bir tutamını parmağına doladı.
"Tepeden tırnağa özledim seni...
Acıkmak gibi, susamak gibi...
Aldığım, verdiğim her nefeste attığım her adımda özledim.
Güzel teninin kokusunu içime çekemedim.Seni gördükçe papatyalar, zambaklar, güller sarıyor bedenimi...
Özlüyorum işte her bir zerreni." Kollarını, ince bedenime sardığında tepki vermedim.Onu özlemiştim, fazlasıyla.
"Yiğit," kafasını boynuma gömdü.
"Söyle kızıl'ım," sesi boğuk çıkıyordu.
"Çok özledim seni..." Boynuma dokunan nefesiyle gülümsediğini anladım.
"Ben de kızıl'ım... Ben de çok özledim." İnce kollarımı, iri vücuduna doladım.
Burnuma dolan defne yaprağının kokusu ile gözlerimin dolmasını engelleyemedim.
"Çok güzel kokuyorsun..."
"Yine aldılar seni benden Kızıl..." Parmağını yüzüme hafifçe değdirdi.
"Yine, tekrar aldılar seni benden..." Gülümsedim..
Acıyla gülümsedi.
"Gözlerine bakmak, yıllar sonra çocukluğumun geçtiği eve girmek gibi. Suratımda huzurun, güzel anıların, güzel hislerin gülümsemesini oluşturuyor." Çaresizliği sesine vurmuştu. Kırgın, yorgun...
"Yiğit..."
"Nasılda özlemişim sesini... Seni... Her şeyini, öyle çok özledim ki..." Kafasını boynumdan çekip yüzüme doğru yaklaştı.
"Ne işin var burada?" Dudağının sol tarafı yukarı doğru kıvrılırken üstüme doğru eğildi.
"Kendi sokağımdayım Kızılım."
"Bu sokağın her bir köşesi bize ait, unutma kızıl... Sen Ateş'in Kızılısın..."
"Ateş'e ait olan kızıl..." Dudaklarını alnıma bastırdı.
"Oysa ki her şeyden öteydi bir bakışın, dokunuşun...
Ciğerlerime dolardı o güzel kokun.
Gözlerimi bir saniye kapatsam bile
her zaman gözümün önündeydi ruhun..." Bakışları çok güzeldi... Parmağını incitmekten korkar gibi suratımda yavaşça gezdiriyordu.Gözlerimi kapattım, huzurluydum. Güvende hissediyordum.
**Yiğit Gürsoy'un kaleminden**
Suya batmıştı hayallerim. Neyse ki suyun çok üzerine uzanan bir eli vardı onun, mesafe tanımayan.
Hep yanımda olmasını hayal etsem de, aslında hiç yanımdan ayrılmayan bir bedeni vardı. Gözleri vardı, baktığımda ufkumu genişleten. Benim bütün hayal gücüm onun gözlerine bağlıydı.
Bütün kalbimle sevdim onu, bu yüzdendir diğer insanlara olan sevgisizliğim. Gözümün gördüğü tek bir kişi vardı ve ben bütün sevgimi ona vermiştim.
Pişman mıydım?
Hayır, asla.
Sabah rüzgarının serinliği vardı sesinde...
Yeni doğan güneş gibi uzun uzun
ve masum bir çocuk gibi bakıyordu yüreği.Şehirlere sıkışmış kuşlar gibi yanık şarkılar tutturuyor şehirde.
-BÖLÜM SONU-
Kısa bölümle beraber yaşıyorum...
Sınır yok çünkü çok kısa.
Yeni Bölüm Tarihi - Saati: 14.10.2021 18.48
Yazar: Yağmur Yabalak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateş'in Kızılı
ChickLitDüzenleniyor! "Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen yağmur damlalarını tutmaya çalış, tutabildiklerin senin sevgin, tutamadıklarınsa benim sana olan sevgimdir." Gözlerinde ki sevgi parıltıları elimi ayağıma dolaştırıyordu. Çakır r...