Yakınlaşma

237 17 13
                                    

Sonunda herkes yemeğe gelmişti.
Berkay bana bakıp konuşmaya başladı. Ne diyeceğini merkalı gözlerle bekliyordum acaba benim kadar iyi yalan söyleyebilir mi?

- Biz Tutku ile dışarı çıkıcaz. Sizinle kalmıyacağız.

Ne diyordu bu böyle mi söylenirdi. İzin vermesinler diye yapıyordu resmen hemen olaya el atmalıydım yoksa Berkay tek başına gidicekti.
Herkes pür dikkat Berkay'a bakarken lafa girdim. Bir anda gözler bana çevirildi.

- Morelim bu aralar çok bozuk dışarı çıkmaya ihtiyacım var hava almam lazım. Sağolsun Berkay bana eşlik etmek istiyo tabi izin verirseniz.

Annem anlamaz bakışlarla bana bakıyordu. Levent amca tek kelime etmiyordu. Ancak hesaba katmadığım biri vardı Sevda hanım.

- Siz Simge ile ders çalışmıyacak mıydınız? Tek mi bırakıyosun kızı.

Of bu kadın herşeye burnunu sokmak zorunda mıydı? Yalandan kim ölmüş salla anam bir yalan daha.

- Simge bu gece bizde kalıyor. Geldiğimde çalışacaktık zaten bizde.

Ali birden lafa girince Simgenin ona olan bakışlarını fark ettim. Çok aşıktı Ali'nin onun canını yakmasına izin veremezdim arasını yapmam lazımdı yoksa Simge çok yara alıcaktı.

- Gitsinler işte görmüyor musunuz? Tutku'nun moreli bozuk biraz kafasını dağıtmaya ihtiyacı var.

Ali'ye teşekkür edercesine gülümsedim. O da aynı şekilde bana tebessüm etti. Lafa Yusuf babam girdi

- İyi gidin ama çok geç kalmayın. Aradığımızda telefonlarınız kapalı olmasın.

Teşekkür ettim. Berkay ile aşağı inecekken Annem'in bakışları ile karşı karşıya geldim. Bu şey bakışıydı.
Eve gel ben sana neler yapıcam. Umrumda bile değildi ama. Özgür olmak istiyordum. Aşağıya inen Berkay'ın peşinden koştum yetişmek için ceketini giyiyordu. Bende ceketimi alıp giymeye başladım. Sessizliği bozan yine ben oldum.

- Gideceğimiz yer çok uzak mı?

Sessizliğini bir süre daha korudu. Kapıyı açtı. Ve çıktı. Peşinden gelmeye başladım.

- Gidince anlarsın.

Bu kadar soğuk olunmazdı ama buz gibiydi. Şuracıkta ölsem umrunda bile olmazdı. Benim gelmemi hiç istemiyordu. Ama orda olucaktım. Yanında olmak istiyordum. Yaralarını sarmak. Sert kişinin altındaki küçük erkek çoçuğuna ulaşmak istiyordum. Aramızda ki yaş farkından dolayı'da beni küçük bir çoçuktan farksız gördüğünden emindim o 23 yaşında olgun biriydi iş sahibiydi. Ben 18 yaşında bir ergendim gözünde.
Arabanın kapısını açtım ve içeriye girdim. Isıtıcıyı açtı.

- Hiç mi korkmuyosun yüzüne gözüne bişey olursa Babam anlamıyacak mı?

Alaylı bir şekilde sırıttı. Arabayı çalıştırdı.

- Bir kaç gün gözükmem kimsede bir şey anlamaz tabi sen ağzını açmazsan.

Nasıl bu kadar rahat olabilir anlamıyorum canı ne isterse öyle yapıyor. Kendini gram düşünmüyor.

- Söylemem kimseye bir şey merak etme.

Gözlerimin içine kısa bir süre baktı. Ve tekrar önüne döndü memnun olmuş bir şekilde.

- Afferin kızıma.

Kızım mı dedi o bana. Evet kızım dedi. Ne diyim bende daddy mi. Ahaha pamuk gibi oldum. Sakin ol belli etme duygularını.

Yol boyunca hiç konuşmadık. Sonunda dövüşeceği yere geldik.
Kapıda bizi Berkay'ın arkadaşı karşıladı. Beni görünce şaşırmış olmalı ki yüzünden anlaşılıyordu.

HARABEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin