O akşam Levent hariç herkes çok mutluydu. Adeta üzerini endişe kaplamıştı. Herkes gülüyor eğleniyorken Levent bir köşede ne yapıcağını düşünüyordu. Ceyda'nın ne yapıp ne edip Tutku'yu göreceğini biliyordu. Ceyda Tutku'nun bir saç telini bile görmeyi hak etmiyordu. Levent'in tek istediği ailesinin düzeninin bozulmamasıydı. Sevda eşinin sessizliğini fark etti. Hızlı adımlarla koca salonun köşesinde oturan Levent'in yanına gitti.
Eşinin başında dikildi. Levent, Sevda'yı fark edince kafasındaki düşünceleri bir kenara attı. Mavi gözlerini dik dik bakan karısına çevirdi.- Bir sorun mu var Levent. Telefonla konuştuktan sonra durgunlaştın.
Levent önünde dikilen karısına sıcak bir şekilde gülümsedi. Ayağı kalktı ve elini karısının beline yerleştirdi. Sevda utanarak sarı saçını kulağının arkasına yerleştirdi.
- Her şey yolunda karıcığım.
Levent artık hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceğinden farkındaydı. Buna rağmen duruşunu bozmadı. Ailesinin yanına doğru ilerlediler. Canı çok sıkılan Tutku, Berkay'ın yanına doğru ilerledi. Berkay'ın koluna girdi. Berkay, Tutku'nun bu hareketine şaşırdı. Ama şaşırmasını gizledi.
- Artık korkmuyoruz Bücür.
Kafasını yavaşça Berkay'a doğru çevirdi. Yapmacık bir şekilde gülümsedi.
- Ne zaman korktuğumu gördün? Kaçalım mı? Çok sıkıldım.
Berkay bardağında olan viskiyi kafasına dikti. Hafifçe kafasını salladı.
- Seni bir yere götürüceğim. Merak etme tehlikeli bir yer değil.
Tutku annesine gideceğinden bahsetti. Nermin hanım ilk başta izin vermesede ne yaptı ne etti o izini aldı.
Berkay ile dışarıya çıktıklarında Tutku bir kaç dakika dışarıda bekledi. Berkay'ın arabayı bagajdan getireceğini düşünüyordu. Ama Berkay onu şaşırtırak siyah motor ile geldi. Berkay motor'a bindi.
- Hadi atla.
Tutku önce tereddüt etsede Berkay'ın arkasına geçti. İkisi de kaskları kafalarına geçirdi. Tutku kolları ile Berkay'ı sardı.
- Sıkı tutun bücür.
Tutku onaylar şekilde kafasını salladı.
Berkay motoru çalıştırdı. Sürmeye başladığında Tutku iyice Berkay'a sokuldu. Öyle hızlı sürüyordu ki Tutku nefes almakta bile zorlanıyordu. Yol boyunca Tutku, Berkay'ı sımsıkı sarmalamıştı. Gözlerini yumdu ve yolun bir an önce bitmesini diledi. Sonunda Berkay motoru park edince yumduğu gözlerini açtı. Tutku kafasındaki kaskı hemen çıkardı. Etrafı incelemeye başladı. Lunapark'ın önünde olduklarını fark etti. Gözlerinin içi gülüyordu. Berkay'ın yanına gidip kocaman sarıldı. Neye uğradığını şaşıran Berkay ilk önce ne yapacağını bilmesede yavaşça Tutku'nun satılmasına karşılık verdi.- İnanmıyorum Berkay. Ne çok severdim burayı küçükken unutmamışsın.
Tutku küçükken Levent Ali'yi, Berkay'ı ve Tutku'yu alıp hep Lunapark'a götürüdü. Tutku hep orda kalmak isterdi. Ömrünün sonuna kadar orda yaşayabilirdi. Levent zorla çıkarırdı Tutku'yu oradan. Salya sümük ağlayan küçük bir kız çocuğu olur çıkardı.
- Ne ağlardın. Sinir olurdum sana hep.
Yine ağlayacaksan çıkışta hiç girmeyelim.Berkay, Tutku ile alay etti. Tutku ise biraz güldü. Yüzünü Berkay'a çevirdi.
- Beni ara sıra getireceğine söz verirsen ağlamam belki.
Berkay sırıttı. Tutku'nun elini tutup içeriye girdi. Tutku neye binmek istediğine karar verdi. Beraber dönme dolaba bindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARABE
ChickLitYapılabilecek bir şey yoktu... Göz yaşlarım özgürlüğünü ilan etmişti. O çok sevdiğim adam nasıl olur da bunu bana yapabilirdi?