Tokat

196 15 16
                                    

Berkay sert ve hırsla beni öpüyordu. Sanki bunu daha önceden yapması gerekiyor gibiydi. Elleri gögüslerime gidince ona daha çok kendimi bıraktım. Dudaklarımdan aşağı indi. Boynumu öpmeye başladı. Emmeye başlayınca onu durdurmak istedim.

- Berkay dur lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


- Berkay dur lütfen.

Ama beni dinlemedi. Sanki durmasını söylemem onu daha fazla tahrik etmiş gibiydi. Kafasını yukarı kaldırdı. Elleri ile yüzümü sardı. Gözlerimin içine bakmaya başladı. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki duyduğuna emindim.
Burnuma ufak bir buse kondurdu. Oturduğumuz taştan kalktı. Kalkmam için elini bana uzattı. Ama sahil o kadar güzeldi ki kalkmak bile istemiyordum.

- Hadi gel seni eve bırakayım.

Bu kadar mı yani bizim hakkımızda bir şey söylemiyecek mi? Üvey abimin öz olmayan oğlu ile öpüştüm var mı dahası. Ya böyle söyleyince çok karmaşık farkındayım. Ama ben Berkay'a küçüklüğümden beri hiç abi gibi görmedim. O benim için çok özeldi. Eşsiz ve benzersizdi. İstediğini istediği zaman yapan. Kimin ne dediğini umursamayan sadece kendi bildiğini yapan biriydi. Şimdi ise o hayran olduğum adam beni öptü.

- Sen nereye gidiceksin?

Elimi ona uzattım. Beni kaldırdı. Arabaya doğru yürümeye başladık.

- Beni düşünme yaralarım iyileşene kadar bir kaç gün taş evde kalırım.

Tek başına mı acaba? Yani tek başına canı sıkılırdı. Kim bilir kiminle kalıcaktı.

- Şirket ne olucak illaki merak ederler.

Gözlerime bakıp güldü. Arabanın kapısını açtı. Bende yan koltuğa geçtim.

- İlk defa yaptığım şey değil Tutku. Benim için endişelenme başımın çaresine bakarım.

Kafa salladım. Radyo'yu açtım. Rastgele bir şarkıda durdum.
Patron-Manzaralar'dı çalan şarkı. Yol boyunca gözümü camdan ayırmadım.
Sadece öpüşmemezi düşünüyordum. Beni seviyor muydu? Öpmesi sevdiği anlamına mı geliyodu? Yoksa beni öylesine mi öptü? Kafamdaki soru işaretlerini bir tarafa attım. Zaten eve gelmiştik. Berkay'a döndüm.

- İyi geceler.

Kolumdan tuttu. Yüzüme yaklaştı ve dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu. Daha fazlasını istediğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
Önüne baktı. Yüzü yine o ciddi ifadeyi takındı.

- İyi geceler bücür.

Arabadan indim. Arkama hiç bakmadan direkt içeriye girdim.
Keşke girmeseydim. Annemle karşılaşmam bir oldu. Yüzü o kadar sinirliydi ki. Parmağı ile salona geçmemi işaret etti. Küçük adımlarla salona geçtim.

- Ne işin var senin Berkay'la.

Berkay'la takıldığım için bu kadar sinirleniyorsa öpüştüğümü öğrense neler yapardı. Gözleri boynumu hedef aldığında ilk önce anlamadım. Sonra emdiği aklıma geldi. Aptal kafam iz kalıcağını nasıl olurda unutursun.
Şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu.
Kenardan geçip odama çıkmak için odaya çıkmak istedim. Ama beni durdurdu. Bana tokat attı. Yanağımı tuttum. Akan göz yaşlarım özgürlüğünü ilan etmişlerdi.

HARABEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin