Yazarın ağzından
Simge'yi okul çıkışı Ali karşıladı. Arabasına yaslanmış Simge'yi bekliyordu. Altına giydiği siyah pantolon ve beyaz gömlekle çok şık gözüküyordu. Simge, Tutku'ya veda etti. Ali ise sadece el salladı.
- Fazla kalamam eve gidip ders çalışacağım.
Ali, Simge'nin çenesini tuttu. Simge'nin başını kaldırdı. Mavi gözleri Simge'nin ela gözleri ile buluştu.
- Biz utanılacak bir şey yapmadık. Neden benden uzaklaşıyorsun?
Simge arabanın kapısını açtı. Ali'de peşinden bindi. Sessizliği Ali bozdu.
- Ne dersi çalışacaksın? Beraber çalışalım.
Simge'nin sabrı taşmaya başlamıştı. İlk defa bir erkek onu çıplak görmüştü. Yan yana gelince daha fazla utanmaya başlamıştı.
- Kendim çalışabilirim.
Ali ani bir frenle arabayı durdu. Simge korkmuştu. Ali'nin ise sabrı taşmaya başlamıştı.
- Neden böyle yapıyosun? Neden kaçıyosun benden?
Simge yüzünü Ali'ye döndü. Ağlamak istemiyordu ama gözleri çoktan dolmaya başlamıştı.
- Senin için kolay tabi erkek yapsa tebrik ederler. Kız yapsa yerin dibine sokarlar. Ben ailemin yüzüne bile bakamıyorum. Hata yaptık Ali görmüyor musun?
Simge'nin gözyaşları yüzüne akmaya başladı. Ali gözyaşlarını silmeye başladı. Ali'nim yüzündeki çapkınlığın yerini masumiyet almıştı.
- Lütfen ağlama dayanamıyorum. Hata yapmadık. Bu senin hayatın Simge istediğinini yapmakta özgürsün.
Simge'ye sarılınca ağlaması daha da şiddetlendi. Saçlarına bir buse kondurdu.
- Yanındayım seni kaybetmiyeceğim.
Simge daha çok sokuldu. Ağlaması biraz olsun dinmeye başlamıştı.
- Beni bırakma.
Ali ile bir çay bahçesine gittiler ve ders çalıştılar. Ali çoğu kez Simge'nin gülüşüne dalıyor. Hatta hafızasında yer edinmesini sağlıyordu. Ömründe bu kadar içten gülen birini görmemişti. Çocuk gibi hissediyordu kendini. Seks, çıkar ilişkisi veya sahtelik yoktu. Bu saf sevgiydi. Simge'nin konuşurken heycanlanması Ali'nin gözlerini gözlerinden uzun süre ayıramaması herşey çok doğaldı.
Simge'nin önüne düşen saçını kulağının arkasına attı. Yavaşça yanağına öpücük kondurdu. Simge bir an panikledi ve çayını döktü.- Of yandım.
Ali elini alıp baktı. Üflemeye başladı.
O an gözleri tekrar buluştu. Kaçan yine Simge oldu.- Ben en iyisi soğuk su ile yıkayıp geleyim.
Ali olumlu anlamda kafasını salladı. Gülmeye başladı.
Berkay yaraları iyileştiği için artık Levent'in evine gitti. Berkay kapıyı açtı. Merdivenlerden yukarı çıkacakken. Levent konuşmaya başladı.
- Berkay bey sonunda teşvik edebildiniz.
Berkay, yüzünü Levent'e doğru döndü. Sevda'nın bu durum nasıl hoşuna gidiyordu.
- Ne o bensiz şirket yürümüyor mu yoksa?
Levent ayağa kalktı. Üvey oğlunun omuzlarından tuttu.
- Bak Berkay her ne kadar bizi sevmesende seninde orda görevin var.
Berkay, Levent'in ellerini üzerinden çekti. Ancak Sevda lafa atladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARABE
ChickLitYapılabilecek bir şey yoktu... Göz yaşlarım özgürlüğünü ilan etmişti. O çok sevdiğim adam nasıl olur da bunu bana yapabilirdi?