BÖLÜM:4

96 16 2
                                    

"Artık benim sizi eğitmem için uygun şartlara sahipsiniz. Fakat tek birşey kaldı bana ustanız olduğun için secde edip tüm dediklerimi yapacağınıza söz vermelisiniz." yokluktan çıkan bu ses daha olaylar hiç netleşmemişken 3 küçük çocuğa direktifler vermeye başlamıştı.Meraklı bir şekilde üçü "Kimsiniz acaba? Biz şu an olanlardan hiçbir şey anlamadık lütfen kendinizi bize gösterin ve tüm bunları açıklığa kavuşturun kıdemli." Demişti Deborah ardından Jiang ve Shen de kafalarını sallamışlardı.

"Kusura bakmayın çocuklar biraz aceleci davrandım. Size öncelikle kendimi tanıtayım ben Jue Shiao sizin ustanızım ve sizin güçlenmeniz için tüm bildiklerimi aktaracağım. Size kendimi de gösteremem çünkü benim suretimi görecek olursanız kesin bir şekilde beyniniz kaldıramayıp patlayacaktır.Ayrıca beni ustanız olarak kabul ederseniz size aileniz hakkında birkaç bilgide vereceğim." demişti. Bunları duyan çocuklar sersemlemişti. Bu adam ailelerini nereden tanıyordu? Tanıyorsa ailelerinin nerede olduğunu biliyor muydu? Üstelik bu adam güçlenmek derken neyi kastediyordu. Yoksa yetişim yolunda nasıl ilerleyebileceklerini biliyormuydu? Tüm bunları öğrenmenin tek bir yolu vardı. Sormak. "Şey... kıdemlim size bir sorum olacaktı güçlenmekten kastınız nedir?" demişti Shen.

"Bugün dövüştüğünü gördüğünüz daha doğrusu göremediğiniz o iki adamın nasıl o kadar güçlü olduğundan bahsediyorum. Eğer dediklerimi yaparsanız sizi onlardan çok daha güçlü yapabilirim şu an aklınızın bile almayacağı boyutlardaki güç seviyelerini kast ediyorum. Ve size ailenizin yerini de söyleyebilirim." dedi kalın ve bir o kadar da karizmatik duran bu ses.

Bir müddet sonra çocuklardan aşırı şaşkınlıktan ve sevinçten dolayı ses çıkmadığı gören Jue Shiao devam etti "Tüm bunlar için yapmanız gereken herhangi bir yöne secde edip "Jue Shiao'yu ustam olarak kabul ediyorum. Ve ona hiçbir şekilde itaatsizlik etmeyeceğime yemin ediyorum." deyip başınızı iki defa hafif bir şekilde yere vurmanız." demişti. Bunu duyduktan sonra kendilerine geldiler ve birbirlerine bakmaya başladılar.

Bir müddet düşündükten sonra   hepsi  aynı anda aynı yöne dönüp "Jue Shiao'yu ustam olarak kabul ediyorum. Ve ona hiçbir şekilde itaatsizlik etmeyeceğime yemin ediyorum" demiş ardından dizlerini yere koyarak secde edip başlarını yere iki defa pekde hafif sayılmayacak şekilde vurmuşlardı. Başlarını vurduktan sonra etrafı aydınlatan 3 altın sarısı ışık halesi birleşip sonsuzluğa akıp gitmişti. "Evet benim küçük varislerim bundan sonra bana kıdemli değil usta diyeceksiniz. Ve merak ettiğiniz soruları sırasıyla sorabilirsiniz. Ustanızın tüm kainatta bilemeyeceği çok az şey vardır." sesi kibrini çok net bir şekilde yansıtıyordu.

Hepsinin en merak ettiği soru belliydi. "Ailemiz nerede usta? Yaşıyorlarmı? Yaşıyorlarsa onlara nasıl ulaşabiliriz?"  Jiang aceleci bir tonda sormuştu. Ardından "Öncelikle size şunu söyleyeyim üçünüz kardeşsiniz yani hepiniz ailesi aynı kişiler. Ve aileniz şu an buradan çok uzakta burdan da hala yaşadıklarını anlamışsızdır. Onlara ulaşabilmeniz içinse çok fazla güçlenmeniz lazım. Yani güçlenme arzunuzu bugünki aciz adamın kolunu kesmek için değil ailenize ulaşmak için oluşturun." Ustalarının dedikleriyle bir hayli şaşıran çocuklar bir yandan da sevinmişlerdi. Aynı aileden olduklarını bilmemelerine rağmen birbirlerini kardes gibi görüyorlardı.

Şimdiyse gerçekten kardeş olduklarını öğreniyorlardı. Bu onları gerçekten mutlu etmişti çünkü kan bağı hepsi için bir yerde önemliydi. "Peki usta aramızda kim en büyük? Yada hepimiz aynı yaştamıyız? Aynı yaştaysak nasıl yüzlerimiz aynı değil ne de olsa aynı yaşta olabilmemiz için üçüz olmamız gerekmezmi?" Shen aklına ilk gelen soruları sormuştu.

"Aslında hepiniz aynı yaştasınız fakat ailenizin yaşadığı yerdeki yaş sistemi daha farklı olduğu Deborah'ı abiniz olarak kabul ediceksiniz ve onun her dediğini yapacaksınız. O da sizin için gerekirse canını vericek. Bu size verdiğim ilk emirdir. Anlaşıldımı?" "Emredersiniz usta" demişlerdi Jiang ve Shen aslında bu onlara çok da zor gelmemişti çünkü Deborah onlara her zaman yardım etmişti. Üstelik düşündüklerinde onlara karşı çoğu zaman gerçek bir abi gibi davranmıştı.

ÖZGÜR RUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin